"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/1500 değişik iş
İNCELEME KONUSU KARAR: İtirazın reddine
KANUN YARARINA BOZMA YOLUNA BAŞVURAN: Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: İlgili kararın kanun yararına bozulması
Nitelikli yağma ve kasten yaralama suçlarından Ankara Batı 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.06.2020 tarihli ve 2020/549 değişik iş sayılı içtima kararı ile 14 yıl 2 ay hapis cezasına hükümlü ...'ın, işbu cezasının infazı sırasında, Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığının 25.06.2020 tarihli ve 2020/7-1600 ilâmat sayılı yazısı ile 25.06.2020 tarihinden itibaren Elazığ Açık Ceza İnfaz Kurumuna nakline karar verilmesinin ardından, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un geçici 10. maddesi uyarınca hükümlünün 31.07.2023 tarihinden itibaren, cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına dair Elazığ İnfaz Hâkimliğinin 28.07.2023 tarihli ve 2023/6425 Esas, 2023/6388 Karar sayılı kararını müteakip, 5 gün içinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurmaması nedeniyle açık ceza infaz kurumuna iade edilmesine ilişkin Elazığ İnfaz Hâkimliğinin 24.08.2023 tarihli ve 2023/7737 Esas, 2023/7617 Karar sayılı kararının kaldırılması talebinin reddine dair Elazığ İnfaz Hâkimliğinin 20.10.2023 tarihli ve 2023/8239 Esas, 2023/9064 Karar sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Elazığ 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.12.2023 tarihli ve 2023/1500 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 18.09.2024 tarihli ve 94660652-105-23-3639-2024-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 04.10.2024 tarihli ve 2024/98377 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 04.10.2024 tarihli ve 2024/98377 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“5275 sayılı Kanun'un geçici 10/2. maddesinde yer alan; " 31/7/2023 tarihi itibarıyla geçici 9 uncu maddenin beşinci fıkrası uyarınca Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle izinde bulunan ve ilgili mevzuat uyarınca cezalarının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına beş yıl ve daha az süre kalan hükümlülerin talebi aranmaksızın, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına infaz hakimi tarafından karar verilebilir." şeklindeki düzenleme karşısında,
İnfaz dosyası kapsamına göre, Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 23.02.2022 tarihli ve 2020/7-1600 sayılı müddetnameye göre, Ankara Batı 1. İnfaz Hâkimliğinin 24.02.2022 tarihli içtima kararına konu 17 yıl 3 ay 15 gün hapis cezasının infazı amacıyla hükümlünün 13.05.2018 tarihinde cezaevine alındığı, koşullu salıverilme tarihinin 30.12.2026, bihakkın tahliye tarihinin ise 21.08.2035 tarihi olduğu, Elazığ Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünce düzenlenen 2020/682 izin defteri sıra nolu izin belgesine göre 20.06.2020 tarihinden itibaren covid-19 iznine ayrıldığı,
Elazığ İnfaz Hâkimliğinin 28.07.2023 tarihli kararı ile covid-19 izninde bulunan hükümlünün, 31.07.2023 tarihinden geçerli olmak üzere kalan cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına, izin süresinin bitiş tarihi olan 31.07.2023 tarihinden itibaren 5 gün içerisinde denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat etmemesi halinde açık ceza infaz kurumuna gönderileceğine karar verildiği ancak anılan kararın hükümlünün yokluğunda verildiği gibi hükümlüye usulüne uygun olarak tebliğ edildiğine dair bir tebligatın dosya içerisinde bulunmadığı,
Elazığ İnfaz Hâkimliğinin 28.07.2023 tarihli kararı ile cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verildiği ancak anılan denetimli serbestlik kararının hükümlüye usulüne uygun olarak tebliğ edildiğine dair bir belgenin yahut tutanağın dosya içerisinde mevcut olmadığı anlaşılmakla, hükümlünün yasal süresi içerisinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurmadığından bahisle açık ceza infaz kurumuna iadesine karar verilemeyeceği, dolayısıyla da itirazın bu husus bakımından kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 ncu maddesinin, (1), (2) ve (3) ncü fıkraları;
(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.
Şeklinde düzenlenmiştir.
2. 7242 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesi ile 5275 sayılı Kanun’a eklenen geçici 9 uncu maddesinin beşinci fıkrası;
(5) Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle, açık ceza infaz kurumlarında bulunanlar ile kapalı ceza infaz kurumunda bulunup da açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya hak kazanan hükümlüler, 105/A maddesi kapsamında denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasının infazına karar verilen hükümlüler ve 106 ncı madde veya diğer kanunlar uyarınca denetimli serbestlik tedbirinden yararlanan hükümlüler, 31/5/2020 tarihine kadar izinli sayılır. Salgının devam etmesi hâlinde bu süre, Sağlık Bakanlığının önerisi üzerine Adalet Bakanlığı tarafından her defasında iki ayı geçmemek üzere ondokuz kez uzatılabilir. Bu fıkra uyarınca izinli sayılanlar hakkında 95 ve 97 nci madde hükümleri uygulanır.
3. 7456 sayılı Kanun’un 15 inci maddesi ile 5275 sayılı Kanun’a eklenen geçici 10 uncu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları;
(1) 31/7/2023 tarihi itibarıyla geçici 9 uncu maddenin beşinci fıkrası uyarınca Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle izinde bulunan hükümlüler, izin bitimini takip eden onbeş gün içinde infaz işlemlerinin devam ettiği kurumlara dönmek zorundadır.
(2) 31/7/2023 tarihi itibarıyla geçici 9 uncu maddenin beşinci fıkrası uyarınca Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle izinde bulunan ve ilgili mevzuat uyarınca cezalarının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına beş yıl ve daha az süre kalan hükümlülerin talebi aranmaksızın, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına infaz hakimi tarafından karar verilebilir.
(3) Yukarıdaki fıkralar uyarınca, izinden dönecek hükümlüler ile hakkında denetimli serbestlik kararı verilecek hükümlülere ilişkin hususlar, Adalet Bakanlığının resmî internet sitesinde duyurulur.
Şeklinde düzenlenmiştir.
4. Hükümlünün, içtimalı 17 yıl 3 ay 15 gün hapis cezasının infazı amacıyla Cumhuriyet Savcılığınca düzenlenen 23.02.2022 tarihli ve 2020/7-1600 sayılı müddetnameye göre, hükümlünün 13.05.2018 tarihinde cezasını infaz etmek üzere ceza infaz kurumuna alındığı, 25.06.2020 tarihinde Açık Ceza İnfaz Kurumuna ayrılmasına karar verilen hükümlünün 26.06.2020 tarihinde 5275 sayılı Kanun'un Geçici 9 uncu maddesi gereğince Covid-19 iznine çıkarıldığı, şartla tahliye tarihi 30.12.2026 olan hükümlü hakkında izinde bulunduğu sırada İnfaz Hakimliğinin 28.07.2023 tarihli ve 2023/6425 Dosya, 2023/6388 Karar sayılı kararı ile 5275 sayılı Kanun'un 105/A maddesi uyarınca cezasının şartla tahliye tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik uygulanarak infazına karar verildiği anlaşılmaktadır.
5. İnfaz Hakimliğince şartla tahliye tarihine kadar olan cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz edilmesine karar verilen hükümlünün, 5275 sayılı Kanunu'nun geçici 10 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca izin bitimini takip eden beş gün içinde infaz işlemlerinin devam ettiği infaz kurumuna dönme zorunluluğu olduğunu ve dönmediği kabul edilerek hakkında verilen denetimli serbestlik kararının kaldırılarak açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilmiş ise de, hükümlünün yokluğunda şartla tahliye tarihine kadar olan cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına dair İnfaz Hakimliğince karar verildiği anlaşılmaktadır.
6. Hükümlünün UYAP sisteminde kayıtlı GSM numarasına cezasının infaz durumu ile ilgili SMS gönderildiği ve Elazığ Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne 5 gün içerisinde kimliğini ispata yarayan bir belge ile müracaat etmesi gerektiğinin bildirildiği, hükümlü vekilinin müvekkilinin Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne yasal süresi içerisinde müracaat ettiğini ancak dosyasının yasal süre beklenilmeksizin kapatıldığını öğrendiğini, kendisine verilen bilginin aksine müracaat ettiği tarihten daha sonra dosya kapatma işleminin yapıldığını, ayrıca Denetimli Serbestlik Kararının hükümlünün bildirdiği adrese değil boşanmış olduğu eski eşinin oturduğu adrese yapıldığını ve aralarındaki husumet nedeniyle gelen tebligatlardan eski eşi tarafından haberdar edilmediğini ileri sürmesi karşısında, hükümlünün yokluğunda verilen denetimli serbestlik kararının kendisinin izne ayrıldığı sırada bildirdiği adrese çıkartılıp çıkartılmadığı, izinde bulunduğu sırada hükümlünün adres değişikliği ile ilgili ceza infaz kurumuna bilgi verip vermediği, iddia edildiği gibi hükümlünün Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne telefonuna gönderilen mesaj sonrası başvuruda bulunup bulunmadığı, bulundu ise hangi tarihte bulunduğu ve bu konuda ne gibi işlem yapıldığı araştırılmaksızın, eksik inceleme sonucu verilen karar hukuka aykırı olup, bu karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine reddine dair itiraz merciince verilen karar Kanun’a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi açıklanan bu sebeple yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Elazığ 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 18.12.2023 tarihli ve 2023/1500 değişik iş sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
06.12.2024 tarihinde karar verildi.