Logo

1. Ceza Dairesi2024/668 E. 2024/2880 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuğun, kasten öldürme ve kasten öldürmeye teşebbüs suçlarına yardım edip etmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Suça sürüklenen çocuğun, olaydan saatler önce güvenlik kameralarının yönünü değiştirmiş olması eyleminin, kasten öldürme ve kasten öldürmeye teşebbüs suçlarının işlenmesine yardım kastıyla gerçekleştirildiğine dair kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı ve olay anında olay yerinde bulunmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiş ve yerel mahkemenin mahkumiyet kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

SAYISI : 2021/415 E., 2022/955 K.

SUÇLAR : Kasten öldürme ve kasten öldürmeye teşebbüs suçlarına yardım etme

HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi, mahkûmiyet

TEMYİZ EDENLER : Suça sürüklenen çocuk ... müdafii

İTİRAZA KONU KARAR : Onama

İTİRAZ EDEN : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

İTİRAZNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 17.10.2023 tarihli ve 2022/8913 Esas, 2023/6273 Karar sayılı kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 18.01.2024 tarihli ve KD-2024/6876 Karar Düzeltme sayılı itirazı üzerine yapılan inceleme neticesinde;

Lehe yapılan itiraz başvurusu 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 308 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği Dairemize gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İTİRAZ SEBEPLERİ

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz başvurusu suça sürüklenen çocuk ... yönünden suçların sübutuna ilişkindir. Bu kapsamda;

"30.07.2018 tarihinde saat 21.25 saralarında meydana gelen davaya konu kasten öldürme ve kasten öldürmeye teşebbüs suçlarının işlenmesinden önce iki karşıt grupta bulunan kişiler arasında aynı gün

sabahın erken saatlerinde silahsız, öğleden sonra silahlı olmak üzere iki defa kavga yaşandığı, olay günü saat 04.40 sıralarında, ... adlı şahsın, yanında bulunan kimlik bilgileri tespit edilemeyen iki kadın ve bir erkek şahısla Fatih İlçesi Millet Caddesi üzerinde faaliyet gösteren ... Cafe adlı iş yerine çay içmek için gittikleri, ancak iş yeri çalışanlarının temizlik yaptıkları gerekçesi ile şahıslara kafeden çıkmalarını söylemeleri üzerine aralarında tartışma çıktığı, tartışmanın kavgaya dönüştüğü, bu kavgada ... ile iş yeri gece sorumlusu olan ...’nin karşılıklı birbirlerini darp ettikleri, ...’ın olay yerinden uzaklaştıktan kısa süre sonra kimliği tespit edilemeyen üç - dört şahısla birlikte tekrar aynı iş yerine gittiği, aynı konu nedeniyle tartıştıktan sonra ... ve yanındakilerin oradan ayrıldıkları, ...’nin polis merkezine gidip şikayette bulunduğu, aynı gün saat 16.00 sıralarında, şüpheli ... ile ...’nin Fatih İlçesi Muratpaşa Sokakta karşılaştıkları, aralarında yine tartışma çıktığı, bu tartışmanın silahlı kavgaya dönüştüğü, kavgada ...’ın yanında yer alan arkadaşları oldukları tespit edilen ...’da tabanca, suça sürüklenen çocuklar ... ve ...’in ellerinde ise pompalı tüfek bulunduğu, karşı gruptan emekli polis olduğu anlaşılan ...’nin taşıma ruhsatlı tabancası ile ateş etmesi sonucu ...’ın ayağından ateşli silah mermisi ile yaralandığı, güvenlik kamerası kayıtlarından ... adlı şahsın yaralandıktan hemen sonra Kadribey Sokak’ta ... adlı şahsa tabanca verdiği ve olay anında suça sürüklenen çocuklar ... ve ...’in ellerinde uzun namlulu tüfek ile bir binadan çıktıklarının belirlendiği, bu şekilde gerçekleşen iki olaydan sonra aynı gün saat 21.25 sıralarında, ...'nin işlettiği ... Cafe adlı iş yerinde çalışmakta olan maktul Mahmod Aljamıl ve arkadaşı olan mağdur ... ...'nin çalıştıkları iş yerine birlikte yaya olarak gittikleri sırada ... İli Fatih İlçesi Mollagürani Mahallesi Sadi Çeşmesi Sokak’da ateşli silahlarla kasten gerçekleştirilen silahlı saldırıya maruz kaldıkları, Mahmod'un sırtından isabet eden mermi ile yaralanarak aynı gün hastanede öldüğü, ...'un ise ateşli silah mermisi ile elinden yaralandığı, olay yeri çevresinden elde edilen güvenlik kamera görüntü kayıtlarından, olay günü saat 17.00’de sıralarında ..., ... ve ...’in Muratpaşa Sokak ve Kadribey Sokak üzerinde bulunan güvenlik kameralarının bir kısmının fişlerini çektikleri, bir kısmının da yönlerini değiştirdikleri, Muratpaşa Sokak üzerinde faaliyet gösteren THY ünvanlı iş yerine ait güvenlik kamerası görüntü kaydında ise Yusuf 'un elinde tabanca bulunduğu ve Kadribey Sokak içerisine doğru ateş ettiği, ..., ... ve Suriye uyruklu (Haron lakaplı) ...’in Kardribey Sokaktan Muratpaşa Sokağa geldiklerinin tespit edildiği, mağdur ... ...'nin beyanına göre, iş yerine gitmek için Yusufpaşa Çıkmazı Sokakta bulunan evden maktul ile birlikte çıktıkları ve Sadi Çeşmesi Sokak üzerinde yürüdükleri sırada Kadribey Sokak kesişiminde aralarında ..., ..., ... ve ...’in bulunduğu grubun saldırısına maruz kaldıkları, ...'ın buraya gelin diyerek silah çıkartması üzerine kaçmaya başladıkları sırada Yusuf' tarafından ateş edildiği anlaşılmış olup, mahkemece de olayın bu şekilde gerçekleştiği kabul edilmiştir. Suça sürüklenen çocuk ... aşamalardaki savunmalarında; arkadaşı Yusuf'un isteği üzerine bulundukları sokaktaki 2-3 kameranın yönünü ters çevirdiğini, Yusuf'un sabahleyin kavga yaptığını, esnaftan kamera görüntülerini polisin istediğini vermediklerini bu sebeple kameraları kaldırttığını söylediğini, olay sırasında Mehmet Akgün'ün evinde olduklarını, silah sesleri üzerine olaydan haberdar olduğunu beyanla kasten öldürmeye iştirak ve kasten öldürmeye teşebbüs suçlarını kabul etmediğini beyan etmiştir. İlk derece Mahkemesi tarafından, suça sürüklenen çocuk ...'ın olaydan önce güvenlik

kameralarının yönlerini çevirdiğinin belirlendiği kendisinin de bunu kabul ederek Yusuf'un yönlendirmesi ile yaptığını söylediği, nedenini hiç sormaksızın sadece talimat ile böyle bir eylemde bulunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunun değerlendirildiği, maktulün ölümü katılanın yaralanması ile sonuçlanan olayda güvenlik kameralarının görüntü alımını engellemek amacı ile söz konusu kameralara müdahale etmek suretiyle suçun işlenmesinden önce yardımda bulunarak suçun icrasını kolaylaştırdığı gerekçesiyle Mahmod Aljamıl'e yönelik kasten öldürme ve ...'ye yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçlarına yardım ettiği kanaati ile bu suçlardan cezalandırılmasına karar verilmiştir. 5237 sayılı TCK’nın 39. maddesinin ikinci fıkrasındaki düzenlemeye göre, yardım etme; maddi yardım ve manevi yardım olarak ikiye ayrılmaktadır. Anılan düzenlemeye göre, maddi yardım; suçun işlenmesinde kullanılan araçları temin etmek, suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında maddi yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak olarak sayılmış, manevi yardım ise; suç işlemeye teşvik etmek, suç işleme kararını kuvvetlendirmek, suçun işlenmesinden sonra yardımda bulunmayı vaat etmek, suçun nasıl işleneceği konusunda yol göstermek şeklinde belirtilmiştir. Kişinin eyleminin, bir suça katılma aşamasına ulaşıp ulaşmadığı, ulaşmışsa da suça katılma düzeyinin belirlenmesi için, eylemin bir aşamasındaki durumun değil, eylemin yapılması için verilen kararın, bu kararın icra ediliş biçiminin, olay öncesi, sırası ve sonraki davranışların da dikkate alınıp, tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekir. Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan “in dubio pro reo” yani “kuşkudan sanık yararlanır” ilkesi uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesidir. Gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkûmiyeti, yargılama sürecinde toplanan kanıtların bir kısmına dayanılarak ve diğer bir kısmı göz ardı edilerek ulaşılan ihtimali kanıya değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat, hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Yüksek de olsa bir olasılığa dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan, varsayıma dayalı olarak hüküm vermek anlamına gelir. O halde ceza yargılamasında mahkûmiyet, büyük veya küçük bir olasılığa değil, her türlü kuşkudan uzak bir kesinliğe dayanmalıdır. Bu açıklamalara göre somut olayın değerlendirilmesinde; Suça sürüklenen çocuk ...'ın ... ile ... arasında olay günü 04.40 ve 16.000 'da gerçekleşen kavga olaylarının tarafı olmadığı gibi, olaylar sırasında olay yerinde bulunmadığı için bu olaylara ilişkin bilgisinin bulunmadığı, aynı gün gece saatlerinde gerçekleşen öldürme ve öldürmeye teşebbüs eylemleri öncesinde ...'ın isteği üzerine saat 17.00 sıralarında bir kısım güvenlik kameralarının yönünü ve konumunu değiştirdiği sabit ise de, saat 21.25 sıralarında gerçekleşen bu eylemler sırasında da olay yerinde bulunmadığı, olay sırasında Mehmet Akgün'ün evinde olduğu ve silah sesleri üzerine olaydan haberdar olduğuna ilişkin savunmalarının aksinin kanıtlanamadığı, yine diğer sanıkların eylemlerini bilerek ve önceden anlaşmak suretiyle bu suçların işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla kameraların yönünü değiştirdiğine dair aleyhine cezalandırılmasına yeterli kesin ve inandırıcı herhangi bir delil mevcut olmadığı gibi TCK'nın 39. maddesi kapsamında suça yardım mahiyetinde değerlendirilebilecek başkaca herhangi bir eyleminin de mevcut olmadığı ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi uyarınca beraatine karar verilmesi gerektiği kanaatine varıldığından; suça sürüklenen çocuk ...'ın ...'e yönelik kasten öldürme ve ...'ye yönelik kasten öldürmeye teşebbüs etmek suçlarına yardım etmek suçlarından beraatine karar verilmesi gerektiği" gerekçeleriyle itirazda bulunulduğu anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 17.10.2023 tarihli ve 2022/8913 Esas, 2023/6273 Karar sayılı kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.

III. KARAR

1. Gerekçe bölümünde belirtilen nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı İTİRAZININ oy çokluğuyla REDDİNE,

2. 5271 sayılı Kanun’un 308 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 17.10.2023 tarihli ve 2022/8913 Esas, 2023/6273 Karar sayılı esastan red kararı ile ilgili itirazı incelemek üzere dava dosyasının, Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

25.04.2024 tarihinde karar verildi.

KARŞI OY

Olayın oluş şekline ve beyanlara göre; öldürme ve öldürmeye teşebbüs suçlarından sanık ...'ın kameraların yönünü ve konumunu olaydan saatler önce değiştirip, fişini değiştirdiği belirtilmişse de, bu sanığın olay anında, olay yerinde bulunduğu dahi kanıtlanamadığı diğer sanıkların eylemlerine iştirak ettiğine dair mahkûmiyetine yeterli, kesin ve inandırıcı delillerin elde edilemediği kameraların konumu da suç işlenmesini kolaylaştırmak maksadıyla değiştirildiği hususunun iddiadan ibaret kaldığı ve önceki olayların taraf olmayan maktul ve mağdura yönelik suçların işleneceği hususunda daha önce anlaştıkları belirlenemediğinden, sanık ...'ın atılı suçlardan beraati yerine aksi düşüncelerle mahkûmiyet hükmünün onanması gerektiğini düşündüğümüzden ve bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığın itirazının kabulü ile Sayın çoğunluğun görüşüne muhalefet ediyoruz.