"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/1721 E., 2023/1126 K.
SUÇ : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEMYİZ EDENLER : Katılan vekili ve sanık müdafii
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Temyiz istemlerinin esastan reddi ile hükmün onanması
İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 286. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereğince temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde belirlenmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Elazığ 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.06.2022 tarihli ve 2022/165 Esas, 2022/227 Karar sayılı kararı ile, sanık hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86/1, 86/3-d,e, 87/1-d-son, 62/1 ve 53. maddeleri uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 11.10.2023 tarihli ve 2022/1721 Esas, 2023/1126 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılan vekili ve sanık müdafiinin istinaf başvurularının, 5271 sayılı Kanun’un 280/1-a maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Katılan vekilinin temyiz sebepleri özetle; sanığın öldürme kastı ile hareket ettiğinden bahisle suç vasfına, işkence hükümlerinin uygulanması gerektiğine, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine, takdiri indirim hükümlerinin uygulanmaması ile her bir katılan lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkindir.
2.Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle; eksik incelemeye, adil yargılanma hakkının ve kanunilik ilkesinin ihlal edildiğine, sanığın suç işleme kastı bulunmadığından meşru savunma, meşru savunmada sınırın aşılması ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanması ile cezanın teşditli uygulanmaması gerektiğine ilişkindir.
III. GEREKÇE
Olay tarihinde,...İl Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapan sanığın, toplumsal olaylara müdahale esnasında, boş bir arazide bulunan katılanın arkasından yaklaşarak, baş bölgesine elindeki plastik gaz fişeği silahının dipçik kısmı ile iki defa vurarak mağduru hayati tehlike geçirmesine ve yaşam fonksiyonlarını orta (2) derecede etkileyecek kemik kırığına sebep olacak şekilde yaraladığı anlaşılan olayda,
1.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, adil yargılanma ve kanunilik ilkesinin ihlalinin söz konusu olmadığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı,eksik incelemenin bulunmadığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, hükme esas alınan adlî raporların yeterli olduğu, taraflar arasında eylemin gerçekleşmesine neden olacak şekilde önceye dayalı bir husumetin bulunmaması, polis olan sanığın üzerinde bulunan silahı kullanma imkanı bulunmasına rağmen elinde bulunan gaz fişeği tüfeğinin plastik dipçik kısmını kullanmış olması, sanığın eyl... kendiliğinden son vermiş olması ve yaşanan toplumsal eylemlerin oluşturduğu ortam da dikkate alındığında sanığın eyleme bağlı olarak ortaya çıkan kastının yaralamaya yönelik olduğu anlaşıldığından suç vasfının tayininde isabetsizlik bulunmadığı, işkence, meşru savunma ve meşru savunmada sınırın aşılması koşullarının oluşmadığı, suçun işleniş biçimi ve meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre, temel cezanın teşditli olarak tayin edilmesinde isabetsizlik görülmediği, katılandan kaynaklanan ve sanığa yönelen haksız bir hareketin bulunmaması nedeniyle sanık lehine haksız tahrik hükümlerinin uygulanmamasında isabetsizlik bulunmadığı, takdîri indirimin Mahkemenin takdîr yetkisi kapsamında, yasal, yerinde ve yeterli gerekçelerle uygulanmasına karar verildiği, katılan çocuk mağdur ...'ın hüküm tarihinde reşit olması nedeniyle anne ve babası olan ... ve Mehmet'in katılan sıfatlarının kalmadığı anlaşıldığından Mahkemece katılan ... lehine tek bir vekalet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, katılan vekili ve sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde düzeltme nedeni dışında hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2.Sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 62/1. maddesinin uygulaması sırasında "5 yıl 15 ay" yerine "6 yıl 3 ay" hapis cezası tayin edilmek suretiyle sanığa fazla ceza tayin edilmesi hukuka aykırı bulunmuş ise de; söz konusu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.
IV. KARAR
Gerekçe kısmında (2) numaralı paragrafta açıklanan nedenle Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 11.10.2023 tarihli ve 2022/1721 Esas, 2023/1126 Karar sayılı kararında katılan vekili ve sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri hesap hatası nedeni ile yerinde görüldüğünden hükmün, 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 303. maddesi gereği, 5237 sayılı Kanun'un 62/1. maddesinin uygulamasına ilişkin fıkradaki "6 yıl 3 ay" ibaresinin "5 yıl 15 ay" olarak değiştirilmesi suretiyle, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/1. maddesi uyarınca Elazığ 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
09.09.2024 tarihinde karar verildi.
Karşılaştırıldı. S....Y/TH.(...Y)