"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/550 Esas, 2023/257 Karar
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık hakkında bozma üzerine verilen hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Yargıtay bozması üzerine verilen İskenderun 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 10.12.2020 tarihli ve 2018/194 Esas, 2020/503 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında mağdura yönelik kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmünün sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin 07.06.2022 tarihli ve 2022/3730 Esas, 2022/4604 Karar sayılı kararı ile özetle "ek savunma hakkının ihlali, uygulama maddesinin kararda gösterilmemesi, tekerrür uygulaması sırasında sanığın kazanılmış hakkının korunmaması" nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
2.İskenderun 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.09.2023 tarihli ve 2022/550 Esas, 2023/257 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında mağdura yönelik kasten yaralama suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 86/1, 86/3-e, 87/3, 29, 62, 53, 58. maddeleri uyarınca 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, 1412 sayılı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınarak 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafinin temyiz sebepleri özetle; sanığın cezalandırılmasına yeterli delil bulunmadığına, beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.
III. GEREKÇE
1.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, eksik inceleme bulunmadığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, yargılama sonucunda oluşan kanaat ve takdire göre ceza yaptırımının yasal bağlamda ve gerekçesi gösterilerek belirlendiği, lehe hükümlerin uygulanmasına yer olmadığına dair mahkemece yasal ve yerinde gerekçe gösterildiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde ve sair yönlere ilişkin yapılan incelemede düzeltme nedenleri dışında hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2.Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.04.2018 tarihli ve 2017/853 Esas, 2018/135 Karar sayılı ilâmı ve 09.02.2016 tarihli ve 2014/71 Esas, 2016/42 Karar sayılı ilâmı da gözetildiğinde aleyhe temyiz olmaması nedeniyle 1412 sayılı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca sanık lehine kazanılmış hak oluştuğu görülmekle, son hükümde verilen hapis cezasının kazanılmış hak teşkil eden ceza üzerinden infazına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, kazanılmış hak teşkil eden hapis cezasının netice ceza şeklinde hükmedilmesi, hukuka aykırı bulunmuş ise de, söz konusu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.
3.Sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanırken, 5275 sayılı Kanun'un 108/2. ve 5237 sayılı Kanun'un 58/7. maddeleri dikkate alınarak, tekerrüre esas mahkûmiyetlerden en ağır cezayı içeren "İskenderun 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 07.03.2012 tarihinde kesinleşmiş, 05.11.2009 tarihli ve 2009/423 Esas – 2009/485 Karar sayılı 5237 sayılı Kanun'un 197/1 ve 62. maddeleri uyarınca verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasına” ilişkin mahkumiyet hükmünün tekerrüre esas alınarak, ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkkının korunmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, "İskenderun (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 20.02.2013 tarihinde kesinleşmiş, 25.06.2008 tarihli ve 2007/183 Esas – 2008/461 Karar sayılı 5237 sayılı Kanun'un 106/1-1, 62, 50/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca verilen 3000,00 TL adli para cezasının" tekerrüre esas alınması hukuka aykırı bulunmuş ise de, söz konusu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde yer alan (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle İskenderun 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.09.2023 tarihli ve 2022/550 Esas, 2023/257 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321.maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322. maddesi gereği hüküm fıkrasında kazanılmış hak uygulanmasına ilişkin paragraftaki mahsus yerinden "...ile cezalandırılmasına" ibaresinin çıkartılıp yerine "...üzerinden infazına" ibaresinin eklenmesi, ayrıca hükümden tekerrüre esas alınan ilamı gösteren hüküm fıkrasının 7 numaralı bendinin hükümden çıkartılıp yerine, sanık hakkında "İskenderun 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 07.03.2012 tarihinde kesinleşmiş, 05.11.2009 tarihli ve 2009/423 Esas – 2009/485 Karar sayılı 5237 sayılı Kanun'un 197/1 ve 62. maddeleri uyarınca verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasına” ilişkin mahkumiyet hükmünün tekerrüre esas alınmasına, tekerrür nedeniyle eklenecek süre yönünden İskenderun (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 20.02.2013 tarihinde kesinleşmiş, 25.06.2008 tarihli ve 2007/183 Esas – 2008/461 Karar sayılı kararındaki ceza miktarının sanığın kazanılmış hakkı olarak dikkate alınmasına" cümlesinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
09.04.2025 tarihinde karar verildi.