"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/382 değişik iş
İNCELEME KONUSU KARAR : İtirazın reddine
KANUN YARARINA BOZMA
YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Hırsızlık ve muhtelif suçlardan Siirt İnfaz Hakimliğinin 29.12.2021 tarihli ve 2021/834 Esas, 2021/838 Karar sayılı içtima kararı ile 2 yıl 15 ay 20 gün hapis cezasına hükümlü ...'nın, işbu cezasını Batman Açık Ceza İnfaz Kurumunda infazı sırasında, 16.06.2023 tarihinde Covid-19 hastalık iznine ayrılmasının ardından, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 105/A, 7242 sayılı Kanun ile eklenen geçici 6. madde ve 7456 sayılı Kanun ile eklenen geçici 10/2. maddesi gereğince koşullu salıverme tarihi olan 13.03.2025 tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına dair Batman İnfaz Hakimliğinin 24.07.2023 tarihli ve 2023/3768 Esas, 2023/3696 Karar sayılı kararını müteakip, hükümlünün 03.12.2021 ve 09.08.2023 tarihlerinde işlemiş olduğu kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçu nedeniyle hakkında kamu davası açıldığından bahisle koşullu salıverme tarihine kadar olan cezasının infazı için açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine ilişkin Siirt İnfaz Hakimliğinin 14.11.2023 tarihli ve 2023/1374 Esas, 2023/1378 Karar sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair merci Siirt 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.11.2023 tarihli ve 2023/382 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 18.10.2024 tarihli ve 94660652-105-56-148-2024-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 21.11.2024 tarihli ve 2024/110413 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 21.11.2024 tarihli ve 2024/110413 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
"Covid-19 izni kapsamında izinli sayılan hükümlünün gıyabında Batman İnfaz Hakimliğinin 24.07.2023 tarihli kararı ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezasının infazına karar verildiği, hükümlünün denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra hakkında alt sınırının 1 yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suçtan hakkında kamu davası açıldığından bahisle açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verildiği anlaşılmış ise de,
Hükümlünün denetimli serbestlik süresi içinde 03.12.2021 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan yapılan soruşturma evresi sonunda Siirt Cumhuriyet Başsavcılığınca 03.02.2022 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği, hükümlünün denetim süresi içinde 09.08.2023 tarihinde yeniden aynı suçu işlediğinden bahisle kamu davasının açılmasının ertelenmesine kararı kaldırılarak hakkında Siirt Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenelenen 03.10.2023 tarihli iddianamede 09.08.2023 tarihli eylemin suç tarihi olarak gösterildiği anlaşılmakla,
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/5. maddesinde yer alan "(5) Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıci madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz." şeklindeki düzenleme uyarınca erteleme süresi zarfında işlenen ikinci suçun ihlal olarak nitelendirileceği ve ayrı bir kovuşturma konusu yapılamayacağı cihetle, incelemeye konu dosyada yer alan ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması sırasında işlenen 09.08.2023 tarihli eylemin ayrı bir suç olarak değil ihlal olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;
(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.
2. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 105/A maddesinin konu ile ilgili yedinci fıkrası;
“(7) (Yeniden Düzenleme:14.4.2020-7242/46 md.) Hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suçtan dolayı kamu davası açılmış olması hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine infaz hâkimi tarafından, hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebilir. Kovuşturma sonucunda beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın reddi veya düşme kararı verilmesi hâlinde, hükümlünün cezasının infazına denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak devam olunmasına infaz hâkimi tarafından karar verilir.
Şeklinde düzenlenmiştir.
3. Hükümlü hakkında verilen ve kesinleşen 4 yıl 28 ay 50 gün hapis cezasının infazına 18.01.2023 tarihinde başlandığı, 24.07.2023 tarihli ve 2023/3768 Esas, 2023/3696 Karar sayılı İnfaz Hakimliğinin kararı ile hükümlünün cezasının şartla tahliye tarihi olan 13.03.2025 tarihine kadar denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verildiği, hükümlünün Covid 19 sebebiyle izinli sayıldığı dönemde 09.08.2023 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan cezalandırılması istemi ile 03.10.2023 tarihli iddianame ile 23.10.2023 tarihinde Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, hükümlü hakkında dava açıldığını öğrenen yetkili ve görevli Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün, İnfaz İşleri Değerlendirme Komisyonu’nun kararını da ekleyerek hükümlünün işlediği iddia olunan kasıtlı suçun cezasının alt sınırının bir yıldan fazla olduğu gerekçesiyle açık ceza infaz kurumuna gönderilmesi için dosyasını Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığıyla İnfaz Hakimliğine gönderdiği anlaşılmaktadır.
4. 5275 sayılı Kanun’un 105/A maddesinin yedinci fıkrasına göre, hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suçtan dolayı kamu davası açılmış olması hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine infaz hâkimi tarafından, hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebilecektir.
5. Hükümlü hakkında 03.12.2021 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan yapılan soruşturma yapıldığı ve soruşturma sonunda Cumhuriyet Başsavcılığınca 03.02.2022 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği, hükümlünün denetim süresi içinde 09.08.2023 tarihinde yeniden aynı suçu işlediğinden bahisle kamu davasının açılmasının ertelenmesine kararı kaldırılarak hakkında Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenelenen 03.10.2023 tarihli iddianamede 09.08.2023 tarihli eylemin suç tarihi olarak gösterildiği anlaşılmaktadır.
6. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/5. maddesinde yer alan, "(5) Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıci madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz." hüküm gereğince erteleme süresi zarfında tekrar uyuşturucu veya uyarıci madde satın alma, kabul etme veya bulundurma ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma eyleminin ihlal olarak nitelendirileceği ve ayrı bir kovuşturma konusu
yapılamayacağından, denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması sırasında işlediği 09.08.2023 tarihli eylemin ayrı bir suç olarak değil ihlal olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden itirazın kabulü yerine reddine dair itiraz merciince verilen karar Kanun'a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Siirt 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 24.11.2023 tarihli ve 2023/382 değişik iş sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
11.04.2025 tarihinde karar verildi.