"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/1008 E., 2023/433 K.
SUÇ : Kasten yaralama
İNCELEME KONUSU
KARAR : Hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet
KANUN YARARINA BOZMA
YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Kırıkhan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.10.2023 tarihli ve 2022/1008 Esas, 2023/433 Karar sayılı kararı ile hükümlünün, tabi tutulduğu denetim süresi içinde yeni bir kasıtlı suç işlediğinin ihbarı üzerine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanması ile hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 86/2, 86/3-e, 29, 62, 52/2. maddeleri uyarınca ayrı ayrı iki defa 1.500,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, [gerekçeli kararın hüküm kısmında cezanın ertelenmesine] ilişkin netice cezaların türü ve miktarı itibarıyla, 5271 sayılı Kanun'un 272/3-a maddesi uyarınca kesin nitelikte olmaları sebebiyle 12.10.2023 tarihinde kesinleştikleri belirlenmiştir.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun'un 309/1. maddesi uyarınca, 10.03.2025 tarihli ve 2024/7234 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 17.03.2025 tarihli ve KYB-2025/34891 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 17.03.2025 tarihli ve KYB-2025/34891 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
"1) 5271 sayılı Kanun'un 231/11. maddesinde yer alan 'Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.' şeklindeki hüküm nazara alındığında, Kırıkhan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.05.2019 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesi üzerine, denetim süresi içerisinde sanığın kasten yeni bir suç işlenmesi nedeniyle Mahkemesince, hükmün değiştirilmeden aynen açıklanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
2) 5237 sayılı Kanun'un 51. maddesinde yer alan 'İşlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebilir.' şeklindeki düzenlemenin emredici hükmü karşısında, sanık hakkında doğrudan verilen adlî para cezasının ertelenemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
3) Kırıkhan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.10.2023 tarihli kısa kararında hüküm aynen korunup açıklanmış ve sanık hakkında doğrudan verilen adli para cezalarına yönelik 5237 sayılı Kanun'un 51. madde hükmünün uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiş iken, gerekçeli kararda sanık hakkında verilen doğrudan adli para cezasının 5237 sayılı Kanun'un 51. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verilmek suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulmasında isabet görülmemiştir.
"
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun'un "Kararların gerekçeli olması" başlıklı 34. maddesinin birinci fıkrasında yer alan; "Hâkim ve mahkemelerin her türlü kararı, karşı oy dâhil, gerekçeli olarak yazılır. Gerekçenin yazımında 230. madde göz önünde bulundurulur. Kararların örneklerinde karşı oylar da gösterilir."
"Hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususlar" başlıklı 230. maddesinde yer alan;
"1) Mahkûmiyet hükmünün gerekçesinde aşağıdaki hususlar gösterilir:
a) İddia ve savunmada ileri sürülen görüşler.
b) Delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin belirtilmesi; bu kapsamda dosya içerisinde bulunan ve hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillerin ayrıca ve açıkça gösterilmesi.
c) Ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiili ve bunun nitelendirilmesi; bu hususta ileri sürülen istemleri de dikkate alarak, Türk Ceza Kanunu'nun 61 ve 62. maddelerinde belirlenen sıra ve esaslara göre cezanın belirlenmesi; yine aynı Kanun'un 53 ve devamı maddelerine göre, cezaya mahkûmiyet yerine veya cezanın yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbirinin belirlenmesi.
d) Cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adlî para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin istemlerin kabul veya reddine ait dayanaklar.
2) Beraat hükmünün gerekçesinde, 223. maddenin ikinci fıkrasında belirtilen hâllerden hangisine dayanıldığının gösterilmesi gerekir.
3) Ceza verilmesine yer olmadığına dair kararın gerekçesinde, 223. maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarında belirtilen hâllerden hangisine dayanıldığının gösterilmesi gerekir.
4) Yukarıdaki fıkralarda belirtilen hükümlerin dışında başka bir karar veya hükmün verilmesi hâlinde bunun nedenleri gerekçede gösterilir.",
"Hükmün gerekçesi ve hüküm fıkrasının içereceği hususlar" başlıklı 232. maddesinde yer alan;
"1) Hükmün başına 'Türk Milleti adına' verildiği yazılır.
2) Hükmün başında;
a) Hükmü veren mahkemenin adı,
b) Hükmü veren mahkeme başkanının ve üyelerinin veya hâkimin, Cumhuriyet savcısının ve zabıt kâtibinin, katılanın, mağdurun, vekilinin, kanunî temsilcisinin ve müdafiin adı ve soyadı ile sanığın açık kimliği,
c) Beraat kararı dışında, suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi,
d) Sanığın gözaltında veya tutuklu kaldığı tarih ve süre ile halen tutuklu olup olmadığı,
Yazılır.
3) Hükmün gerekçesi, tümüyle tutanağa geçirilmemişse açıklanmasından itibaren en geç on beş gün içinde dava dosyasına konulur.
4) Karar ve hükümler bunlara katılan hâkimler tarafından imzalanır.
5) Hâkimlerden biri hükmü imza edemeyecek hâle gelirse, bunun nedeni mahkeme başkanı veya hükümde bulunan hâkimlerin en kıdemlisi tarafından hükmün altına yazılır.
6) Hüküm fıkrasında, 223. maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin, verilen ceza miktarının, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir.
7) Hükümlerin nüshaları ve özetleri mahkeme başkanı veya hâkim ile zabıt kâtibi tarafından imzalanır ve mühürlenir."
Şeklindeki düzenlemeler uyarınca duruşmada tefhim olunan kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunmamalıdır.
2. Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyası değerlendirildiğinde; denetim süresinde kasıtlı suç işleyen hükümlü hakkında hükmün açıklanması suretiyle Mahkemece hükmün esasını oluşturan kısa kararda, hükümlü hakkında "5271 sayılı Kanun'un 231/11. maddesi gereği 5237 sayılı Kanun'un 51. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına" karar verilerek ceza ertelenmediği hâlde gerekçeli kararın hüküm kısmında 5271 sayılı Kanun'un 231/11. maddesi gereği hükmün aynen açıklanması gerektiği ve 5237 sayılı Kanun'un 51. maddesi gereği adlî para cezasının ertelenemeyeceği de dikkate alınmadan cezanın ertelenmesine karar verilmesi suretiyle, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişkili karar verilmesi, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Kırıkhan 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.10.2023 tarihli ve 2022/1008 Esas, 2023/433 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309/3. maddesi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı Kanun’un 309/4. maddesi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
28.04.2025 tarihinde karar verildi.