Logo

1. Ceza Dairesi2025/355 E. 2025/3444 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hapis cezasına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair temyiz incelemesinde, kazanılmış hak hükümleri gözetilerek cezanın hangi hüküm üzerinden infaz edileceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin bozma kararı sonrası verilen cezanın daha yüksek olmasına rağmen, ilk hükümde verilen cezanın kazanılmış hak olarak korunması gerektiği, bu nedenle son hükümdeki cezanın ilk hükümde belirlenen ceza üzerinden infaz edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararındaki ceza miktarına yönelik hüküm düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

SAYISI : 2024/1657 E., 2024/1606 K.

SUÇ : Kasten yaralama

HÜKÜMLER : İstinaf başvurularının esastan reddi kararları

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Ret

Suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz istemi yönünden; Bölge Adliye Mahkemesi kararının suça sürüklenen çocuk müdafiine usûlüne uygun şekilde tebliğ edilmesine ve kararda temyizin gerekçeli olması gerektiği ihtarı da açıkça anlatıldığı halde, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 294. maddesinde düzenlenen "Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır." şeklindeki düzenleme gözetilerek suça sürüklenen çocuk müdafiinin aynı Kanun'un 291/1. maddesinde belirlenen kanunî süre içerisinde sunduğu 14.10.2024 tarihli temyiz sebebi içermeyen dilekçesiyle temyiz isteminde bulunduğu belirlenmiştir.

Suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz istemi yönünden; İlk Derece Mahkemesince suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Kanun'un 286/1. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. Silifke 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.06.2018 tarihli ve 2016/199 Esas, 2018/246 Karar sayılı kararı ile; suça sürüklenen çocuk ... hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86/1, 86/3-e, 87/1-d, 87/1-son, 31/3, 62. maddeleri uyarınca 2 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 26.02.2019 tarihli ve 2018/2914 Esas, 2019/571 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik suça sürüklenen çocuk müdafiinin istinaf başvurusu üzerine davanın tarafı durumundaki Bakanlığın yokluğunda yargılama yapılması, suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı eylemin kasten öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin değerlendirmenin yüksek görevli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğunun gözetilmemesi, 5237 sayılı Kanun'un 86/1. maddesince temel cezaya hükmedilirken meydana gelen zararın ağırlığı ve kastının yoğunluğu da dikkate alınarak aynı Kanun'un 61 ve 3. maddelerindeki orantılılık ilkesi gözetilerek sonuca etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi, suça sürüklenen çocuğun 18 yaşını ikmal ettiği halde 29.03.2018 ve 10.05.2018 tarihli duruşmaların kapalı yapılması suretiyle 5271 sayılı Kanun'un 182/1. maddesine muhalefet edilmesi nedenleriyle hükmün 5271 sayılı Kanun'un 289/1-d-e maddeleri uyarınca bozulmasına karar verilmiştir.

3. Silifke 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.03.2019 tarihli ve 2019/195 Esas, 2019/150 Karar sayılı Kararı ile mahkemelerinin görevsizliğine, dosyanın yetkili ve görevli Silifke Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

4. Silifke Ağır Ceza Mahkemesinin, 13.07.2021 tarihli ve 2019/373 Esas, 2021/456 Karar sayılı kararı ile; suça sürüklenen çocuk ... hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 86/1, 86/3-e, 87/1-d, 31/3, 62. maddeleri uyarınca 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aleyhe istinaf olmadığından 5271 sayılı Kanun'un 283. maddesi uyarınca kazanılmış hak korunarak 2 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

5. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 30.09.2024 tarihli ve 2024/1657 Esas, 2024/1606 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik suça sürüklenen çocuk müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280/1-a maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz sebepleri özetle; suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak kesin delil bulunmadığına, katılanın çelişkili ve eksik ifadelerinin hükme esas alındığına, haksız tahrik hükmünün tartışılmadığına ilişkindir.

III. GEREKÇE

1.Tebliğname Yönünden

Her ne kadar mezkur Tebliğnamede 5271 sayılı Kanun'un 286/2-a maddesine göre, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezalarına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları temyiz edilemez nitelikte olduğu gerekçesiyle suça sürüklenen çocuklar müdafiilerinin temyiz taleplerinin 5271 sayılı Kanun'un 298/1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de Silifke 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.06.2018 tarihli kararı ile; suça sürüklenen çocuk ... hakkında kasten yaralama suçundan 2 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair kararının Bölge Adliye Mahkemesince bozulması üzerine Silifke Ağır Ceza Mahkemesince suça sürüklenen çocuk hakkında kasten yaralama suçundan 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek aleyhe istinaf başvurusunun bulunmaması nedeniyle 5271 sayılı Kanun'un 283. maddesi gereği suça sürüklenen çocuğun kazanılmış hakkı gözetilmek suretiyle netice ceza 2 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası olarak belirlenmiş ve Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ise de; bu hususun infaza ilişkin olduğu, Bölge Adliye Mahkemesinin bozması sonrasında suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen hapis cezasının artırılmış olduğu, kararın bu haliyle 5271 sayılı Kanun'un 286/2-b maddesi gereği temyiz kanun yoluna tabi olduğu anlaşıldığından Tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.

2. Suça Sürüklenen Çocuk ... Müdafiinin Temyiz Sebepleri Yönünden

a) Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, hükme esas alınan adlî raporların yeterli olduğu, eylemin suça sürüklenen çocuk tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, yargılama sonucunda oluşan kanaat ve takdire göre ceza yaptırımının yasal bağlamda ve gerekçesi gösterilerek belirlendiği, katılandan suça sürüklenen çocuğa yönelen haksız söz veya davranış bulunmadığı anlaşıldığından, ileri sürülen temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümde düzeltme nedeni dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.

b) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.04.2018 tarihli ve 2017/853 Esas, 2018/135 Karar sayılı ilâmı ile 09.02.2016 tarihli ve 2014/71 Esas, 2016/42 Karar sayılı ilâmı da gözetildiğinde aleyhe istinaf olmaması nedeniyle 5271 sayılı Kanun'un 283. maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuk lehine kazanılmış hak oluştuğu görülmekle, son hükümde verilen hapis cezasının ilk hükümde tayin edilen hapis cezası üzerinden infazına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, ilk hükümde tayin edilen hapis cezasının netice ceza şeklinde hükmedilmesi, hukuka aykırı görülmüş ise de bahse konu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.

IV. KARAR

1. Suça Sürüklenen Çocuk ... Müdafiinin Temyiz İstemi Yönünden

Bölge Adliye Mahkemesi kararının suça sürüklenen çocuk müdafiine usûlüne uygun şekilde tebliğ edilmesine ve kararda temyizin gerekçeli olması gerektiği ihtarı da açıkça anlatıldığı halde, 5271 sayılı Kanun'un 294. maddesinde düzenlenen "Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır." şeklindeki düzenleme gözetilerek suça sürüklenen çocuk müdafiinin aynı Kanun'un 291/1. maddesinde belirlenen kanunî süre içerisinde sunduğu 14.10.2024 tarihli temyiz sebebi içermeyen dilekçesiyle temyiz isteminde bulunduğu anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298/1. maddesi uyarınca, Tebliğnameden farklı gerekçeyle oy birliğiyle REDDİNE,

2. Suça Sürüklenen Çocuk ... Müdafiinin Temyiz İstemi Yönünden

Gerekçe başlığı altında (2-b) numaralı paragrafta açıklanan nedenle suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 30.09.2024 tarihli ve 2024/1657 Esas, 2024/1606 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 303/1. maddesi gereği hüküm fıkrasında yer alan "NETİCETEN 2 YIL 9 AY 10 GÜN HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA" ibaresinin çıkartılarak yerine " cezasının 2 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası üzerinden infazına" ibaresinin eklenmesi suretiyle Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/1. maddesi uyarınca Silifke Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

29.04.2025 tarihinde karar verildi.