Logo

1. Ceza Dairesi2025/425 E. 2025/3062 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hükümlüye verilen hücre cezasına ilişkin disiplin soruşturmasının yasal sürelere uygun yapılıp yapılmadığı ve infaz hakimliğinin yetkisini aşarak hücre cezasını onaylayıp onaylamadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 5275 sayılı Kanun'un 47. maddesinde belirtilen disiplin soruşturması sürelerine uyulmadan, hükümlünün firar tarihinden 33 gün sonra soruşturmaya başlanılması ve 4675 sayılı Kanun'un 6/3. maddesi uyarınca infaz hakimliğinin şikayeti reddetmekle yetkili olduğu halde hücre cezasını onaylaması nedeniyle, verilen hücre cezasının usule ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2024/3526 değişik iş

İNCELEME KONUSU KARAR : İtirazın reddine

KANUN YARARINA BOZMA

YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Foça Açık Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan ...’in, firar etmek eylemi nedeniyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 44/3-ı maddesi uyarınca 15 gün hücreye koyma cezası ile cezalandırılmasına dair anılan Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığının 19.01.2024 tarihli ve 2024/87 sayılı kararına karşı yapılan şikâyetin reddi ile hücre cezasının onaylanmasına ilişkin Karşıyaka 1. İnfaz Hâkimliğinin bilâ tarihli ve 2024/2550 Esas, 2024/4309 Karar sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair mercii Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.08.2024 tarihli ve 2024/3526 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 17.01.2025 tarihli ve 94660652-105-35-29498-2024-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 23.01.2025 tarihli ve 2025/9652 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 23.01.2025 tarihli ve 2025/9652 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

"Dosya kapsamına göre,

1- 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Disiplin soruşturması” başlıklı 47. maddesinin 2. fıkrasında yer alan, “Hükümlülerin diğer disiplin cezalarını gerektiren eylemlerinin öğrenilmesinden itibaren derhâl ve en geç beş gün içinde kurum en üst amirince atanan bir görevli tarafından soruşturmaya başlanır.” şeklindeki, aynı maddenin 3. Fıkrasında yer alan “Soruşturma en geç onbeş gün içinde tamamlanır. Firar hâlinde bu süre hükümlünün yakalandığının öğrenildiği tarihte başlar. Düzenlenen rapor ve ekleri disiplin kuruluna sunulur. Soruşturma süresi eylemin ve soruşturmanın niteliğine göre infaz hâkiminin yazılı onayı ile yedi güne kadar uzatılabilir. .” şeklindeki ve yine aynı maddenin 5.fıkrasında yer alan “Disiplin cezaları disiplin kurulunca evrak üzerinden görüşülerek en geç üç gün içinde karara bağlanır...” şeklinde yer alan açıklamalar karşısında,

Somut olayda, 06.12.2023 tarihinde tedavi amacıyla götürüldüğü Foça Devlet Hastanesinden firar ettiği için hakkında aynı tarihte tutanak tutulan hükümlünün, disiplin cezasını gerektiren eyleminin öğrenilmesinden itibaren 5 gün içinde kurum en üst amirince atanan bir görevli tarafından soruşturmaya başlanılması gerekirken, 08.01.2024 tarihinde muhakkik atanarak aynı gün soruşturmaya başlanılmasını müteakip, adı geçen ceza infaz kurumunun 19.01.2024 tarihli ve 2024/87 sayılı ceza verme kararı ile hücreye koyma cezası uygulanmasına karar verildiği anlaşılmakla, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 27.10.2023 tarihli ve 2023/7895 Esas, 2023/6559 Karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, kanunda öngörülen emredici ve hak düşürücü sürelere uyulmadan hükümlünün firar tarihinden 33 gün sonra muhakkik görevlendirilmesi suretiyle soruşturmaya başlanılması nedeniyle verilen disiplin cezasının usûl ve yasaya aykırı olduğu gözetilmeden,

2- 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunu’nun 6/3. maddesinde yer alan, “İnfaz hâkimi, inceleme sonunda şikâyeti yerinde görmezse reddine; yerinde görürse, yapılan işlemin iptaline ya da faaliyetin durdurulmasına veya ertelenmesine karar verir.” şeklindeki düzenleme karşısında, hükümlü tarafından yapılan şikâyetin reddine karar verilmesi halinde, ayrıca onaylanmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden, merciince itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;

(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.

(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.

(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.

2. 15.04.2020 tarihli ve 31100 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 27 nci maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun’un 47 nci maddesinin (2), (3), (4) ve (5) inci fıkraları;

(2) Hükümlülerin diğer disiplin cezalarını gerektiren eylemlerinin öğrenilmesinden itibaren derhâl ve en geç beş gün içinde kurum en üst amirince atanan bir görevli tarafından soruşturmaya başlanır.

(3) Soruşturma en geç onbeş gün içinde tamamlanır. Firar hâlinde bu süre hükümlünün yakalandığının öğrenildiği tarihte başlar. Düzenlenen rapor ve ekleri disiplin kuruluna sunulur. Soruşturma süresi eylemin ve soruşturmanın niteliğine göre infaz hâkiminin yazılı onayı ile yedi güne kadar uzatılabilir.

(4) Savunma alınmadan disiplin cezası verilemez. Haklarında disiplin soruşturması yapılanlara, yüklenen eylemin niteliği ve sonuçları ile üç gün içinde savunmalarını vermeleri, aksi hâlde bu haklarından vazgeçmiş sayılacakları yazılı olarak bildirilir. Savunma yazılı olarak sunulabileceği gibi sözlü olarak da yapılabilir. Sözlü savunma tutanakla saptanır. Türkçe bilmeyenlerle, sağır ve dilsizlerin savunmaları tercüman aracılığıyla alınır.

(5) Disiplin cezaları disiplin kurulunca evrak üzerinden görüşülerek en geç üç gün içinde karara bağlanır. Disiplin kurulu, yasada yazılı disiplin cezası uygulanmasına veya disiplin cezası verilmesine yer olmadığına karar verebilir. Disiplin kurulu kararları gerekçeli olarak yazılır ve kararda şikâyet mercii ve süresi açıkça gösterilir.

Şeklinde düzenlenmiştir.

3. Hükümlünün 06.12.2023 tarihinde tedavi amacıyla götürüldüğü hastaneden firar ettiği, firar eylemi ile ilgili olarak aynı gün tutanak tutulmasına rağmen 06.01.2024 tarihinde yakalanmasından sonra 08.01.2024 tarihinde firar eylemi nedeniyle hakkında disiplin soruşturması başlatıldığı ve hücre disiplin cezası ile cezalandırıldığı anlaşılmaktadır.

4. Hükümlü hakkında 7242 sayılı Kanun’un 27 nci maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun’un 47 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre firar eyleminin öğrenildiği tarihten itibaren en geç 5 gün içerisinde kurum en üst amiri tarafından atanan bir görevli tarafından soruşturmaya başlanması, hükümlünün firar eylemi ile ilgili olarak tüm bilgi ve belgelerin toplanması, varsa alınması gereken ifadelerin alınması, hükümlünün savunması alınmadan disiplin cezasının verilmesi mümkün olmadığından, hazırlanan disiplin soruşturması raporunun Disiplin Kurulu Başkanlığına sunulması, Disiplin Kurulu Başkanlığının da yasa gereği hükümlünün savunması alınmadan disiplin cezası verilemeyeceğinden, hükümlü yakalandığında disiplin soruşturmasının 7242 sayılı Kanun’un 27 nci maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun’un 47 nci maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen 15 günlük süre içinde tamamlanması için dosyanın soruşturmacıya gönderilmesi ve sanığın hukuki durumunun savunması alındıktan sonra değerlendirilmesi yönünde bir karar alması, hükümlü yakalandığında dosyanın görevlendirilen soruşturmacıya gönderilmesi, yasada öngörülen süre içerisinde hükümlüye yazılı yada sözlü olarak savunma yapma hakkı tanınması ve disiplin soruşturmasının tamamlanması gerekirken, kanunda öngörülen emredici ve hak düşürücü sürelere uyulmadan hükümlünün firar tarihinden 33 gün sonra muhakkik görevlendirilmesi suretiyle soruşturmaya başlanılması nedeniyle verilen disiplin cezasının usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, şikayetin kabulü yerine reddine dair İnfaz Hakimliğince verilen karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin itiraz merciince verilen karar Kanun’a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

5. Ayrıca, 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu’nun 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan, “İnfaz hakimi, inceleme sonunda şikayeti yerinde görmezse reddine; yerinde görürse, yapılan işlemin iptaline ya da faaliyetin durdurulmasına veya ertelenmesine karar verir.” şeklindeki düzenleme gereğince İnfaz Hakimliğince hükümlünün şikayeti yerinde görülmediği takdirde şikâyetin sadece reddine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, disiplin cezasının onaylanmasına dair de karar verildiği anlaşılmakla, itirazın kabulü yerine reddine dair itiraz merciince verilen karar bu yönüyle de Kanun'a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

III. KARAR

1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 09.08.2024 tarihli ve 2024/3526 değişik iş sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

17.04.2025 tarihinde karar verildi.