"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2017/52 E., 2023/161 K.
SUÇ : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet, beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Kısmi onama, kısmi bozma
Sanıklar hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305. maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260/1. maddesi gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Refahiye Asliye Ceza Mahkemesinin, 27.09.2013 tarihli ve 2012/5 Esas, 2013/37 Karar sayılı kararının sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... tarafından temyizi üzerine, Yargıtay (Birleşen) 3. Ceza Dairesinin, 06.03.2017 tarihli ve 2016/8432 Esas, 2017/2258 Karar sayılı ilâmı ile sanıkların istinabe yoluyla dinlenemeyecekleri, mutlaka duruşmaya çağrılıp dinlenmeleri gerektiği düşünülmeden, yazılı şekilde istinabe ve yakalama yoluyla elde edilen savunmaları ile yetinilip hüküm kurulması, tanıklar ..., ..., ... ... ve ...'ın yeminlerinin yaptırılmaması suretiyle 5271 sayılı Kanun'un 54, 55 ve 56. maddelerine muhalefet edilmesi, sanık ...'in diğer sanıkları ve suça sürüklenen çocuğu katılan ...'ı yaralamaya azmettirdiğine dair kanıtların nelerden ibaret olduğu karar yerinde denetime olanak verecek şekilde değerlendirilip gösterilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, her bir sanık açısından ayrı ayrı hangi delil veya delillere dayanılarak atılı suça bizzat katıldıkları veya iştirak ettikleri hususlarında ayrıntılı değerlendirme yapılmadan yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması, kabule göre de; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 87/1-d maddesi uyarınca cezanın bir kat artırılması ile 6 yıl hapis cezasına hükmedilmesi gerekirken, aynı Kanun'un 87/1-d ve 87/1-son maddeleri uyarınca cezanın 5 yıldan az olamayacağı belirtilerek 5 yıl hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle eksik ceza tayini, sanık ...'in suça sürüklenen çocuk ...'u ve alt soyu olan sanıklar ... ve ...'i suça azmettirmesi nedeniyle, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 38/2. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmak suretiyle eksik ceza tayini, sanık ...'in tekerrüre esas alınan elektrik hırsızlığı suçundan verilen mahkumiyeti hakkında tekerrüre esas alınıp alınmayacağı hususunda 6352 sayılı Kanun hükümlerinin mahallinde değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, sanık ... hakkında tekerrüre esas alınan ilâmın sanığın çocukken işlediği bir suça ilişkin olması nedeniyle 5237 sayılı Kanun'un 58/5. maddesi uyarınca tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi ve 5237 sayılı Kanun'un 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması nedenleriyle bozulmasına ve 1412 sayılı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, bozmanın süresinde temyiz isteminde bulunmayan sanık ...'ye sirayetine karar verilmiştir.
2. Bozma ilâmı üzerine Refahiye Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.09.2023 tarihli ve 2017/52 Esas, 2023/161 Karar sayılı kararı ile;
a. Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5271 sayılı Kanun'un 223/2-e maddesi uyarınca ayrı ayrı beraatlerine,
b. Sanık ... hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 86/1, 86/3-e, 87/1-d maddeleri uyarınca 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, aleyhe bozma yasağı kapsamında kaldığından neticeten 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5237 sayılı Kanun'un 53/1. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Cumhuriyet savcılarının temyiz sebepleri ayrı ayrı; sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ...'ın katılanı iştirak halinde yaraladıklarının sabit olduğuna, beraat kararlarının hukuka aykırı olup sanıkların atılı suçtan cezalandırılmalarına karar verilmesi gerektiğine, vesaire,
2. Sanık ... müdafiinin temyiz sebepleri; sanığın atılı suçtan beraatine karar verilmesi gerektiğine, sanığın doğrudan ya da olası kastının bulunmadığına, meşru savunma ya da sınırın aşılması hükümlerinin uygulanması, aksi kanaatte haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğine, vesaire,
İlişkindir.
III. GEREKÇE
A. Sanık ... Hakkında Verilen Hüküm Yönünden
1. Sanığın kazanılmış hakkı nedeniyle uygulama yapılırken uygulanan kanun ve maddesi hükümde "1412 sayılı Kanun'un 326/son maddesi" olarak gösterilmemiş ise de bu husus mahallinde hükme ilavesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, ilk haksız eylemin sanık tarafından gerçekleştirilmesi karşısında sanık lehine meşru savunma ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanma koşullarının gerçekleşmediği anlaşıldığından, hükümde eleştiri nedeni dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
B. Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... Hakkında Verilen Hükümler Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, sanıkların üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından şüphe sanıklar lehine değerlendirilerek atılı suçtan ayrı ayrı beraatlerine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, Tebliğname'deki bozma düşüncesine iştirak edilmemiş ve hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünün (A) ve (B) paragraflarında açıklanan nedenlerle Refahiye Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.09.2023 tarihli ve 2017/52 Esas, 2023/161 Karar sayılı kararında Cumhuriyet savcıları ve sanık ... müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden eleştiri nedeni dışında herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden Cumhuriyet savcılarının ve sanık ... müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye kısmen aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
13.02.2025 tarihinde karar verildi.