"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/530 Değişik İş
SUÇLAR : Kasten yaralama, hakaret
KARAR : İtirazın kabulüne dair
KANUN YARARINA BOZMA YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
İstanbul Anadolu 40. Asliye Ceza Mahkemesinin, 30.12.2022 tarihli ve 2022/902 Esas, 2022/897 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında basit yargılama usûlü uygulanması suretiyle;
1. Kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86/2, 86/3-e, 29, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 251/3, 5237 sayılı Kanun'un 52/2. maddeleri uyarınca 1.120,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Kanun'un 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına,
2. Hakaret suçundan, 5271 sayılı Kanun'ın 223/2-e maddesi uyarınca beraatine ilişkin hükümlere yönelik şikâyetçi vekili tarafından yapılan itirazın kabulüne dair merci İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.04.2023 tarihli ve 2023/530 Değişik İş sayılı kararının kesin olmakla 27.04.2023 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun'un 309/1. maddesi uyarınca, 20.01.2025 tarihli ve 2024/1961 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 06.02.2025 tarihli ve KYB-2025/11023 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 06.02.2025 tarihli ve KYB-2025/11023 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
"5271 sayılı Kanun'un 252/6. maddesinde yer alan, 'Birinci fıkradaki itirazın, süresinde yapılmadığı veya kanun yoluna başvuru hakkı bulunmayan tarafından yapıldığı mahkemesince değerlendirildiğinde dosya, 268 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderilir. Mercii bu sebepler yönünden incelemesini yapar ve kararını gereği için mahkemesine gönderir.' şeklindeki düzenleme karşısında,
Dosya kapsamına göre, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen 17.11.2022 tarihli ve 2022/190268 soruşturma, 2022/74258 esas, 2022/56264 sayılı iddianamenin, İstanbul Anadolu 40. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.11.2022 tarihli tensip zaptında yargılamanın basit yargılama usulüne göre yapılmasına karar verildiği, müştekiye davetiye tebliğ edilerek 15 gün içerisinde beyanlarını yazılı olarak bildirmesi, bu süre sonunda duruşma yapılmaksızın karar verilebileceği, sanıktan şikayetçi olup olmadığı, davaya katılmak isteyip istemediği hususlarının beyanları ile birlikte mahkemeye bildirilmesinin istendiği, ihtaratın müştekiye 15.12.2022 tarihinde tebliğ edildiği, süresi içerisinde müştekinin yazılı beyanlarını dosyaya sunmadığı, anılan Mahkemece 30.12.2022 tarihinde karar verildiği, müşteki vekilinin vekaletnamesini 01.02.2023 tarihinde dosyaya sunduğu anlaşılmakla,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 'Kanun yollarına başvurma hakkı' başlıklı 260/1. maddesinde yer alan, 'Hâkim ve mahkeme kararlarına karşı Cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık ve bu Kanuna göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolları açıktır.' şeklindeki düzenleme ile,
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 17.05.2022 tarihli ve 2022/3684 esas, 2022/12501 karar sayılı ilâmında 'Mahkemece yargılamanın basit yargılama usulüne göre yapılmasına karar verilerek, müşteki ve vekiline davetiye tebliğ edilerek beyanlarını yazılı olarak 15 gün içerisinde bildirmesi, bu süre sonunda duruşma yapılmaksızın karar verilebileceği, sanıktan şikayetçi olup olmadığı, davaya katılmak isteyip istemediği hususlarının beyanları ile birlikte mahkemeye bildirilmesinin, müşteki vekiline 09.01.2021 müştekiye ise 27.01.2021 tarihlerinde tebliğ edilerek ihtar olunduğu, ancak müşteki ve vekili tarafından dosyaya sunulan yazılı bir beyan olmadığı gibi davaya katılma yönünde de bir talebinin bulunmadığı, bu kapsamda müşteki vekilinin .... itiraz hakkının bulunmadığı gözetilerek, itirazın reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne ilişkin.......kararında isabet bulunmamaktadır.' şeklinde belirtildiği üzere, katılma talebinde bulunmayan müşteki ve vekilinin İstanbul Anadolu 40. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.12.2022 tarihli ve 2022/902 esas, 2022/897 sayılı kararına karşı itiraz hakkının bulunmadığı gözetilerek, mercii Mahkemesince 5271 sayılı Kanunun 252/6. maddesi gereğince itirazın reddine karar verilmesi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir."
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
Kanun yararına bozma incelemesine konu hakaret ve kasten yaralama suçlarından en ağırını oluşturan hakaret suçundan verilen hükme yönelik kanun yararına bozma talebinin incelenmesine ilişkin görev ve yetkinin, 28.06.2014 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 31. maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun, 18.01.2024 tarihli ve 2024/1 sayılı kararı uyarınca Yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesine ait olduğu anlaşılmakla, Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dava dosyasının ilgili Daireye GÖNDERİLMESİNE,
Oy birliğiyle, 17.03.2025 tarihinde karar verildi.