Logo

1. Ceza Dairesi2025/924 E. 2025/2079 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanığın silahla kasten yaralama suçundan mahkûmiyetine ilişkin hükmün, uzlaştırma hükümleri uygulanmadan verilmesinin hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin, silahla kasten yaralama suçunun basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde hafif yaralama oluşturacak biçimde gerçekleştirildiği ve bu halde suçun şikâyete bağlı olması sebebiyle uzlaştırma kapsamında olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2023/45 E., 2023/150 K.

SUÇ : Kasten yaralama

KARAR : Mahkûmiyet

KANUN YARARINA BOZMA YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Basit yargılama usûlü uygulanması suretiyle verilen ilk karara sanık tarafından itiraz edilmesi üzerine genel yargılama hükümlerine göre duruşma açılması suretiyle verilen Çanakkale 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.03.2023 tarihli ve 2023/45 Esas, 2023/150 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86/2, 29, 62, 53, 58. maddeleri gereğince 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin hükmün, istinaf edilmeksizin 17.04.2023 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği belirlenmiştir.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309/1. maddesi uyarınca, 31.01.2025 tarihli ve 2024/10329 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 11.02.2025 tarihli ve KYB-2025/16521 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 11.02.2025 tarihli ve KYB-2025/16521 sayılı kanun yararına bozma isteminin; Mahkemenin kabul ve uygulamasına göre hükümlünün kasten yaralama eyleminin uzlaşma kapsamında kaldığı dikkate alınarak uzlaşma usûlünün uygulanması gerektiği şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. 5271 sayılı Kanun'un "Uzlaştırma" başlıklı 253. maddesinin birinci fıkrasında ve aynı fıkrasının (a) bendinde yer verilen; "(1) Aşağıdaki suçlarda, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırılması girişiminde bulunulur: a) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar," şeklindeki düzenleme karşısında, uzlaştırma kurumunun, şikâyet şartına bağlı suçlar yönünden uygulanabileceği ön koşul olarak belirlenmiştir. Aynı hükmün (b) bendinde şikâyete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın 5237 sayılı Kanun'da yer alan bazı suçlar yönünden de uzlaştırma hükümlerinin uygulanması öngörülmüş ise de hükümlünün katılana yönelik yargılama konusu yaralama eylemini, 5237 sayılı Kanun'un, "Tanımlar" başlıklı 6. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinin dördüncü cümlesinde yer alan; "Saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli diğer şeyler," kapsamında silahtan sayılan duba ile gerçekleştirdiği iddiası ile kamu davası açılmıştır.

2. 5237 sayılı Kanun'un 86. maddesinin ikinci fıkrasında ve üçüncü fıkrasının ilgili bölümlerinde; "(2) (Ek fıkra: 31/3/2005 – 5328/4 md.) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine,...

(3) Kasten yaralama suçunun;

...

e) Silahla,

İşlenmesi halinde, şikâyet aranmaksızın, ...." şeklinde düzenleme yapılmıştır.

3. Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyası değerlendirildiğinde; hükümlünün, yargılama konusu eylemini silahtan sayılan bir cisim ile gerçekleştirdiği iddiası ise kamu davası açılmış ise de; Mahkemece, hükümlü hakkında 5237 sayılı Kanun'un 86/2. maddesine göre belirlenen temel ceza üzerinden aynı Kanun'un 86/3-e maddesi uyarınca artırım uygulanmadığı tespit edilmiştir.

Bu hâli ile hükümlünün eyleminin 5237 sayılı Kanun'un 86/2. maddesi kapsamında kaldığı ve aynı Kanun'un 73. maddesi uyarınca soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlardan olduğu, bu itibarla uzlaştırma hükümleri kapsamında bulunduğu anlaşılmıştır.

4. 5271 sayılı Kanun'un 254/1. maddesinde yer verilen; “(1) Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, hükümlü ile katılan arasında uzlaştırma işleminin yapılması için dava dosyasının uzlaştırma bürosuna gönderilmesi ve sonucuna göre hükümlünün hukukî durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

III. KARAR

1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. Çanakkale 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.03.2023 tarihli ve 2023/45 Esas, 2023/150 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309/3. maddesi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

5271 sayılı Kanun’un 309/4. maddesi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

17.03.2025 tarihinde karar verildi.