"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL-BEDEL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, bedel davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Davacı, kamulaştırma işlemleri için davalı yeğeni Halil’i vekil tayin ettiğini, ancak psikolojik sorunlarının etkisi altında iken vekaletnamenin satış yetkisi de içerdiğini fark etmediğini, vekilin kendisinden habersiz olarak 4, 28, 231 ve 233 parsel sayılı taşınmazları diğer davalı olan oğlu Süleyman’a satış suretiyle devrettiğini, satış bedelinin düşük olduğu gibi kendisine de bir bedel verilmediğini, vekili daha sonra azlettiğini, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek dava konusu taşınmazların davalı ... adına olan tapu kayıtlarının iptali ile adına tescili, olmazsa bedele karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalılar, davacı ile birlikte diğer kardeşlerinin de vekaletname verdiğini, temlik tarihinde davacının fiil ehliyetini haiz olduğunu, satış bedelinin ödendiğini ancak az bulunması üzerine eldeki davanın açıldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, temlik tarihinde davacının fiil ehliyetini haiz olduğu ancak, temlik nedeniyle davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığının davalı tarafça ikrar edildiği, bu nedenle vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının sabit olduğu gerekçesiyle tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki; temlikin iradi olduğu, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının davacı tarafından kanıtlanamadığı, vekil Halil’in satış bedelini davacıya ödediği savunmasını usulünce ispatlayamadığı gözetilerek tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin ise davalı ... yönünden kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı ...’in yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine.
Davalı ...’ın temyiz itirazlarına gelince;
Taşınmazlarla ilgili davalarda vekalet ücretine esas olan değer ya dava dilekçesinde gösterilen değer veya mahkemece keşifte belirlenen ve buna göre eksik harcı tamamlanan değerdir.
Eldeki dava, 15.000,00 TL değer gösterilerek açılmış ve yargılama sırasında 163.203,41 TL üzerinden harç ikmali yapılmıştır.
O halde, davalı ... lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, maktu vekalet ücretine hükmolunması doğru değildir.
Ne var ki, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün 6.fıkrasının çıkartılarak yerine "Davalı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 15.742,20 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ...'ya ödenmesine" cümlesinin yazılmasına, davalı ...’ın bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın bu hali ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.