"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, mirasbırakanları ...’in adına kayıtlı 133 ada 24 parsel sayılı taşınmazdaki 29/308 payını satış göstermek suretiyle 09.10.2014 tarihinde davalılardan (murisin mirasçılarından ...in sıhri yakını olan) ...’ya devrettiğini, davalı ... tarafından ise çekişme konusu taşınmazdaki payın 13/01/2015 tarihli satış işlemi ile diğer davalı ...’a temlik edildiğini, yapılan işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, davalı ...’ın davaya konu taşınmazı muristen 2010 yılında bedelini elden ödemek suretiyle satın aldığını, ancak adına tescil yapılmadığını, daha sonra da diğer davalıya bedeli karşılığında sattığını, ödemelerin elden yapıldığını, taşınmazı iyiniyetli olarak satın aldıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddianın ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, her ne kadar mahkemece HMK 25.maddesine aykırı olarak mahalli bilirkişi dinlenmek suretiyle sonuca gidilmesi doğru değil ise de, TMK'nın 6.maddesi ve HMK'nın 190. maddesi gereğince davacıların muvazaa iddiasını ispatlayamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacıların temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Davalıların vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Dava, 10.000 TL değer gösterilmek suretiyle açılmış, yargılama sırasında 107.646,05 TL üzerinden harç ikmâli yapılmıştır.
O halde, yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına harcı tamamlanan dava değeri (117.646,05 TL) üzerinden nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru değildir.
Öte yandan, keşfen belirlenen değer üzerinden 27.05.2016 tarihinde 1839 TL tamamlama harcı yatırılmış olup, mahkemece davanın reddine karar verilerek maktu karar ve ilam harcı alınmış, ancak mahsupta fazla yatırılan tamamlama harcının iadesine karar verilmemiştir.
Ne var ki; anılan bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından hükmün 2. bendinin hüküm yerinden çıkaralarak, yerine 2. bent olarak " Peşin alınan 198,48 TL ve 1.839 TL tamamlama harcı toplamı 2.037,48 TL'den alınması gerekli 29,20 TL maktu harcın mahsubu ile bakiye 2.008,28 TL. harcın davacılara iadesine" ibaresinin yazılmasına, yine hükmün 5.bendinin hükümden çıkarılarak yerine 5.bent olarak “ Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ne göre belirlenen 12.161,68 TL vekalet ücretinin payları oranında davacılardan alınarak davalılara verilmesine” cümlesinin yazılmasına,
Davalıların temyiz itirazının bu yönden ve re’sen yapılan inceleme sonucu kabulü ile 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı 30.10. TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz eden davalılara geri verilmesine, 10.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.