Logo

1. Hukuk Dairesi2020/1549 E. 2021/3986 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir tapu iptali ve tescil hükmünün tavzih talebinin reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Hükümde belirtilen taşınmazların, hüküm tarihinde davalılar adına kayıtlı olması ve hükmün davalılar dışındaki bir kişinin adına olan kaydın iptaline karar vermesi nedeniyle hükmün infazında tereddüt oluşturacağı, bu nedenle yapılacak tavzihin HMK 305/2 hükmüne aykırı olmayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin tavzih talebini reddeden ek kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda verilen hükmün tavzihi talebinin reddine ilişkin olarak verilen 09.12.2019 tarihli ek karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali - tescil isteğine ilişkin olup, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, davanın kabul edilmesi gereğine değinilerek bozulmuş, hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca yapılan yargılama sonucunda mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, davalılar ve dahili davalı tarafından temyizi üzerine hüküm Dairece onanmış, karar düzeltme isteğinin de reddi sonucu 17/05/2018 tarihinde kesinleşmiş hükmün tavzihi istemi üzerine mahkemece 09.12.2019 tarihli ek karar ile, HMK'nın 305/2. maddesi gereğince hüküm fıkrasında yer alan bilgilerin tavzih ile değiştirilemeyeceği gerekçesiyle davacılar vekilinin tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.

6100 sayılı HMK'nın 305. madde hükmünde, "(1)Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. (2)Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. " düzenlemesine yer verilmiştir.

Somut olayda, dava temlik işleminin tarafı olup 04.02.2008 tarihinde ölen ...'ın mirasçıları...'a karşı 07.09.2012 tarihinde açılmış, yargılama sırasında 08.11.2013 tarihinde 6179 yevmiye sayısı ile çekişme konusu taşınmazların adı geçen davalılar adına paylı mülkiyet halinde intikali sağlanmıştır. Bu durumda hüküm tarihi itibariyle kayıt maliki davalılar olduğuna göre, kayıt maliki olmayan... adına olan kaydın iptaline karar verilmesi halinde hükmün infazında tereddüt olacağında herhangi bir kuşku yoktur. Bu yönde yapılacak tavzih işlemi yukarıda belirtilen maddenin 2. fıkrası gereğince, taraflara tanınan hak ve yüklenen borçların sınırlandırılması, genişletilmesi veya değiştirilmesi niteliğinde olmayacaktır.

Hal böyle olunca, davacılar vekilinin tavzih talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi doğru değildir.

Davacılar vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 09.12.2019 tarihli ek kararın açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.