"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı ... İdaresi, 44 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payının kayıt maliki “... kızı ...”yi tanıyan bilen olmadığını, Defterdarın kayyım olarak atandığını ileri sürerek, 5737 sayılı Yasanın 17. maddesi uyarınca kayıt malikinin gaipliğine karar verilmek suretiyle taşınmazın anılan payın ...Efendi Vakfı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Kayyım, vakfiyenin ve vakfın niteliğinin araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 5737 sayılı Yasanın 17. maddesindeki koşulların gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; “...Bilindiği üzere; mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 6100 Sayılı HMK’nun 297.maddesinde de belirtilmiştir. Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında birer birer duraksamaya yer bırakmayacak biçimde gösterilmesi gerekir. Somut olay yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde hüküm fıkrasının usulüne uygun olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur. Şöyle ki; davada kayıt malikinin gaipliğine ve taşınmazın vakfı adına tescili talep edildiği halde, gaiplik talebi hakkında herhangi bir karar verilmemiş, yalnız tapu iptal ve tescil istemi hakkında karar verilmiştir. Kabule göre de; davalı Kayyımın davada yasal hasım konumunda olduğu gözetilmeksizin karar ve ilam harcından sorumlu tutulmuş olması da doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece, iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, 5737 Sayılı Yasanın 17.maddesine dayalı gaiplik kararı verilmek suretiyle tapu iptal ve taşınmazın vakıf adına tescili isteğine ilişkindir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde ve özellikle hükmüne uyulan bozma ilamı gözetilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Somut olayda; mahkemece, çekişme konusu 44 parsel sayılı taşınmazda ½ pay sahibi olan ancak dava konusu edilmeyen Ovakim oğlu Karabet yönünden de gaiplik kararı ile birlikte iptal tescil hükmü kurulmuş olup, bu kişi yönünden daha önce İstanbul 14.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/300Esas, 2014/347 Karar sayı ve 10.07.2014 kesinleşme tarihli ilamı ile gaiplik ile birlikte iptal tescil hükmü kurularak kararın infaz edildiği anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, davacı vekilinin 19.10.2012 tarihli dava dilekçesinin içeriğinden 44 parsel sayılı taşınmazda ½ pay sahibi olan Ovakim oğlu Karabet yönünden talepte bulunulmadığı da sabittir.
Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK'nın 26/1. maddesinde; “Hakim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez, duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebilir.” düzenlemesi yer almaktadır. Buna usul hukukunda taleple bağlılık ilkesi denilmektedir.
Hal böyle olunca, 19.10.2012 tarihli dilekçe ve yukarıda açıklanan düzenleme nazara alındığında, hükmedilen iptal tescile ilişkin kısmın “Serape kızı Akabi”ye ait ½ paya ilişkin olacağı kuşkusuzdur.
Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün (1. ve 2.) fıkrasının hüküm kısmından çıkartılarak yerine 1.fıkra olarak “Davanın kabulü ile Akabi (binti) Serope kızı (Srope)’nin gaipliğinin tespitine,”
2.fıkra olarak “Tapu maliki gaip olduğundan ve taşınmaz üzerinde vakıf şerhi bulunduğundan... Mahallesi, Samancı Odaları Sokağı, 334 pafta, 1074 ada, 44 parseldeki 72 metrekare taşınmazın Akabi kızı (binti) Serope (Srope) adına kayıtlı 1/2 payın tapusunun iptali ile davacı Veliyiddin Efendi Vakfı adına tesciline,” cümlesinin yazılmasına, davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.