"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM
Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakanları "..."'ın kayden paydaşı olduğu 145 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında soyadının "..." şeklinde yer aldığını gerçekte murislerinin nüfus kaydında soyadının "Satır" olduğunu ileri sürerek, tapu kaydında düzeltim isteğinde bulunmuşlardır.
Davalı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddianın ispatlandığı gerekçesi ile davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece, "…mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hükme elverişli ve yeterli olduğu söylenemez.Şöyle ki; ; çekişme konusu 145 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 17760/54432 payın 20.02.1978 tarihinde 659 yev. ile, 84/1458 payın ise 16.02.1982 tarihinde 373 yev. nosu ile "... oğlu ..." adına tescil edildiği halde tescile ilişkin dayanak akit tabloları ve belgeler getirtilmemiş, kayıt maliki ile davacıların mirasbırakanlarının aynı kişi olup olmadığı hususunda yeterli araştırma yapılmamıştır. O hâlde; çekişme konusu taşınmazın kaydı düzeltilmek istenilen kişi adına tesciline esas tüm belgelerin getirtilmesi, tapu kayıtları ile nüfus kayıtları arasında bağlantı bulunup bulunmadığının tespit edilmesi yukarıdaki ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi 145 ada 1 parsel sayılı taşınmaz dava konusu olduğu halde mahkemece 125 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkında kabul kararı verilmesi de isabetsizdir..." gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, iddianın kanıtlandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bilindiği üzere; bozmaya uyan mahkemenin bozma kararında belirtildiği şekilde işlem yapmak ve orada gösterilen doğrultuda hareket etmek zorunluluğu bulunmaktadır. Bu durumda bozmaya uyulmakla taraflar lehine usuli kazanılmış hak doğacağından artık mahkemece bozma gereklerini yerine getirme zorunluluğu doğar.
Ne var ki; mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
Şöyle ki, bozma kararında, kayıt maliki ile davacıların mirasbırakanının aynı kişi olup olmadığı hususunda yeterli araştırmanın yapılması, tapu kayıtları ile nüfus kayıtları arasında bağlantı bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiği belirtilmesine karşın, mahkemece, bu hususlarda yeterli soruşturma yapılmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, çekişmeli taşınmazdaki pay temlikine ilişkin 20.02.1978 tarih ve 659 yevmiye nolu ve 16.02.1982 tarih ve 373 yevmiye nolu akit tablolarında adı geçen Bayram oğlu İsmail Hakkı Sadıkoğlu’na ait kimlik bilgileri ve doğum tarihi belirtilerek, aynı kimlik bilgilerine sahip kişi veya kişilerin kaydının bulunup bulunmadığının ilgili nüfus müdürlüğünden sorulması, belirtilen akit tablolarının okunaklı (mümkünse renkli) örnekleri ilgili tapu dairesinden temin edildikten sonra davacıların mirasbırakanını tanıdığını bildiren tanıklar yeniden davet edilerek, akit tablolarında yer alan fotoğraflar gösterilmek suretiyle davacıların mirasbıkanı ile akit tablolarındaki fotoğraftaki kişinin aynı kişi olup olmadıklarının sorulması, bozma gereklerine uyulmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetsizdir.
Davalının belirtilen nedenlerle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 21/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.