"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : FERAGATNAMENİN İPTALİ-TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı-karşı davalı, mirasbırakanı Recep’den intikal eden 1563 ada 20 parsel sayılı taşınmazın 1/2’sinin Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından Kocaeli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/14 Esas Sayılı dava dosyasında açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davasına konu edildiğini, anılan mahkemece davanın kabul edilerek çekişme konusu taşınmazın belediye adına tescil edildiğini, aynı zamanda bahse konu dava dosyasında çekişme konusu taşınmaz üzerindeki yapı ve ağaç bedellerinin de ödenmesine hükmedildiğini, yapıların ve ağaçların kendisi tarafından yapıldığını ve yetiştirildiğini, bu durumun davalı kardeşleri tarafından da bilindiğini ve bu hususta feragatnamelerin düzenlendiğini, yapı ve ağaç bedellerinin davalılar tarafından kendisine ödeneceğinin belirtilmesine rağmen arada geçen süre içerisinde herhangi bir ödemenin yapılmadığını ileri sürerek, 14.395,00-TL bedelin tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 14.10.2015 havale tarihli dilekçe ile talebini daraltarak 13.087,00-TL bedele hükmedilmesini istemiş, birleşen davanın ise reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar-karşı davacılar, çekişme konusu taşınmaz üzerindeki muhdesat bedellerini tam olarak bilmediklerinden dolayı feragatnamelerin düzenlendiğini belirterek davanın reddini savunmuşlar, karşı davalarında feragatnamelerin davacının muhdesat bedellerinin fazla olmadığını söylemesi üzerine düzenlendiğini, feragatnamelerin düzenlenmesi sürecinde davacının hileli davranışlarının etkili olduğunu ileri sürerek, feragatnamelerin iptaline karar verilmesini istemişlerdir.
Birleştirilen davada davacılar, asıl davanın davacısı Aysan’a mirasbırakanları tarafından temlik edilen 1563 ada 20 parsel sayılı taşınmazdaki ½ payın muvazaalı olarak devredildiğini, çekişme konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davası sonucunda Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı adına tescil edildiğini, kamulaştırma bedeli olarak 149.697,75 TL’nin ödenmesine hükmedildiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla miras paylarına karşılık 94.095,68-TL kamulaştırma bedelinin tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece, asıl dava yönünden iddianın ispatlandığı gerekçesiyle 14.395,00-TL bedelin ödenmesine, karşı davanın ise ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine, birleştirilen dava yönünden temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle 39.569,00-TL bedelin tahsiline karar verilmiştir.
Karar, asıl davada davalılar karşı davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, tapu iptal tescil, bedel ve feragatnamelerin iptali isteğine ilişkindir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre birleşen dava yönünden temlikin muvazaalı olduğu saptanarak bedele hükmedilmesi, yine davalılar karşı davacıların feragatnamelerin iptaline yönelik istekleri bakımından ise ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru olduğundan asıl davada davalılar karşı davacıların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine.
Davalılar karşı davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK'nın 26/1. maddesinde; “Hakim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez, duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebilir.” düzenlemesi yer almaktadır. Buna usul hukukunda taleple bağlılık ilkesi denilmektedir.
Diğer taraftan, davacı karşı davalı tarafından 29.04.2013 tarihli dava dilekçesi ile 14.395,00-TL muhdesat bedelinin ödenmesine ilişkin talepte bulunulduğu, 07.10.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talebin daraltılarak 13.087,00-TL bedele hasredildiği açıktır.
Hal böyle olunca, 29.04.2013 tarihli dava dilekçesi ve yukarıda açıklanan düzenleme nazara alındığında, asıl davada hükmedilen alacağa ilişkin bedelin 13.087,00-TL olacağı kuşkusuzdur.
Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden asıl dava da hükmün (1.) fıkrasındaki “14.395,00-TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “13.087,00-TL”nin yazılmasına, asıl davada davalılar karşı davacılar vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.