Logo

1. Hukuk Dairesi2020/2184 E. 2021/6075 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının alkol bağımlılığı nedeniyle iradesinin sakatlanması sonucu davalıya devrettiği taşınmazların tapularının iptali ve tescili davasında, birleştirilen davanın temyiz edilebilirlik sınırı altında kalıp kalmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Birleştirilen davaya konu taşınmazın değerinin, 2020 yılı için geçerli olan temyiz kesinlik sınırının altında kalması gözetilerek, birleştirilen dava yönünden temyiz talebinin değerden reddine, asıl dava yönünden ise hükmün onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiş, verilen karara karşı davalı tarafça istinaf talebinde bulunulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine ilişkin olarak verilen karar asıl ve birleştirilen davada davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 26.10.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı ... vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi Mümine Bedemci tarafından düzenlenen rapor okundu.Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Asıl ve birleştirilen dava, irade sakatlığı hukuksal nedenine dayalı dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

Davacı, asıl davada, alkol bağımlısı olup, alkol kullandığında temyiz kudretini geçici olarak kaybettiğini, alkole olan zaafını davalının da bildiğini, borcuna karşılık taşınmazını satmasını isteyen ve bu hususta tehdit ve baskı yapan davalıya tek parça taşınmazını devretmek isterken tapuda yapılan akitle çekişme konusu 8 parça taşınmazındaki paylarını devrettiğini davalının taşınmazdaki diğer paydaşlara önalım ihtarnamesi göndermesi sonucunda öğrendiğini, aldatılması ve tehdit edilmesi sonucunda yanılgıya düşerek satmayı düşünmediği tüm taşınmazlarını sattığını, karşılığında da para almadığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiş; birleştirilen davada ise, aynı iddialarla asıl davaya konu etmediği ... Ada ... parseldeki payı bakımından da iptal tescil istemiş; davacı vekili 21.03.2019 tarihli dilekçe ile, birleştirilen davada ... ada ... parsel sayılı taşınmazın 3/32 payını dava konusu ettiklerini belirtmiştir.

Davalı, iddianın doğru olmadığını, taşınmazları bedelini ödeyerek satın aldığını, birleştirilen davanın hak süşürücü süre içerisinde açılmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.

İlk Derece Mahkemesince, iddianın sabit olduğu, davalı tarafından satış bedelinin ödenmediği gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiş, verilen karara karşı davalı tarafça istinaf talebinde bulunulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacının asıl davaya konu 8 parça taşınmaz ile birleştirilen davaya konu ... parsel sayılı taşınmazdaki paylarını 27.10.2017 tarihinde davalıya satış suretiyle temlik ettiği, asıl davaya konu taşınmazların değerinin akitte toplam 194.000 TL gösterildiği, satış tarihindeki gerçek değerlerinin ise 303.691,92 TL olduğunun keşfen saptandığı anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK.'nın 362. maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, 1/a bendinde de "miktar veya değeri kırk bin Türk lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" hükmüne yer verilmiş, 2020 yılı itibarıyla HMK.'nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00-TL’lik kesinlik sınırı 72.070,00-TL olarak uygulanmaya başlamıştır.

Somut olayda, birleştirilen davada çekişme konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın 3/32 payının dava tarihi itibariyle keşfen saptanan değeri 7.702,00-TL olup, 2020 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 72.070,00-TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır.

Öte yandan, temyiz kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti bulunmayan kararlar hakkında 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da bir karar verilebileceği açıktır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz kesinlik sınırı içinde kaldığı anlaşılan birleştirilen dava yönünden davalı vekilinin temyiz dilekçesinin değerden REDDİNE.

Davalı vekilinin asıl dava yönünden temyiz itirazlarına gelince;

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının, asıl davaya yönelik yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 16.490,08 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...'ten alınmasına, 26/10/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.