"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, mirasbırakan ...’ın, 2524, 2525, 1707 parsel sayılı taşınmazlarını satış sureti ile davalıya temlik ettiğini, devirlerin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını ileri sürerek, tapuların iptali ile miras payları oranında adlarına tescil istemişlerdir.
Davalı, mirasbırakanın tüm mirasçılarına makul ölçülerde kazandırmalarda bulunduğunu, halen mirasbırakan adına kayıtlı pek çok taşınmaz olduğunu, ölen kardeşi ... ile birlikte çiftçilik yaparak geçimlerini sağladıklarını, kazançlarını her zaman mirasbırakana verdiklerini, mirasbırakanın bu sayede zenginleştiğini, ölümüne kadar birlikte yaşayıp bakımını sağladığını, çekişme konusu taşınmazların temlikinin de çalışmalarının karşılığında yapıldığını, muvazaadan bahsedilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, muvazaa iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar, Dairece “... Somut olaya gelince; dinlenen tanık beyanlarından özellikle tarafların kardeşi Mehmet’in ifadesinden, murisin tüm çocuklarına kazandırmalarda bulunduğu, bunun taşınmaz ya da para verilerek yapıldığı bu arada davalılara da davaya konu temliklerin yapıldığı anlaşılmaktadır. Nitekim mirasçılardan bir kısmına yapılan temlikler nedeniyle açılan davalar da retle sonuçlanmıştır. Hâlen mirasbırakan adına kayıtlı başka taşınmazlar da bulunmaktadır. Muvazaadan söz edilebilmesi için mirasbırakanın diğer mirasçılardan mal kaçırma amacıyla temliki yapması gereklidir. Şöyle ki, mirasbırakanın kendisinden mal kaçırma istediği kişiye taşınmaz bağışlaması hayatın olağan akışına aykırıdır. Kaldı ki, mirasbırakanın mal kaçırma amacı olsa idi tüm malvarlığını devredebilecekken bunu da yapmadığı anlaşılmaktadır. Bu somut olgular yukarıdaki ilkeler ışığında değerlendirildiğinde mirasbırakanın anılan temliki yaparken gerçek irade ve amacının mirasçılardan mal kaçırma olmadığı sonucuna varılmaktadır.
Hâl böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesi ile bozulmuş mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... 'nın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 4.90 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 16/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.