Logo

1. Hukuk Dairesi2020/2793 E. 2021/1763 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yolsuz tescil iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın gerçek değerinin tespiti ve buna bağlı olarak harcın tamamlanması gerekliliği.

Gerekçe ve Sonuç: Dava değerinin, gayrimenkulün dava tarihindeki keşfen belirlenecek gerçek değeri olması ve eksik harcın tamamlanmasının mahkemece kendiliğinden gözetilmesi gerektiği, aksi halde yargılamaya devam edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

Davacı, uzun yıllardır yurt dışında yaşadığını, maliki olduğu 1239 parsel sayılı taşımazın ölü olduğu gerekçesiyle mirasçılarına intikal ettirildiğini, mirasçılar adına sahte kimlik bilgileri ile vekaletname alındığını, vekil sıfatıyla intikalin gerçekleştirildiğini ve davalıya satış suretiyle temlik edildiğini, işlemlere ilişkin davalar ve soruşturmanın devam ettiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescile karar verilmesini istemiştir.

Davalı, tapuya güvenen iyiniyetli 3. kişi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, tescilin yolsuz olduğu, davalının ilk el konumunda bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar Dairece “… ikinci el konumundaki davalının iyiniyetli olup olmadığının, Medeni Kanun 1023. maddesinin koruyuculuğundan faydalanıp faydalanamayacağının incelenmesi, tarafların bildirecekleri tüm delillerin toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken değinilen husus gözardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir...” gerekçesi ile bozulmuş mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davanın 50.000,00 TL değer gösterilmek suretiyle açıldığı ve yargılama sırasında çekişmeli taşınmazın değeri keşfen saptanmadan sonuca gidildiği anlaşılmıştır

Bilindiği üzere; 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca, gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda dava değerinin gayrimenkulün değerine göre belirleneceği öngörülmüştür. Dava değerinin belirlenmesinde taşınmazın dava tarihindeki keşfen saptanacak gerçek değerinin esas alınacağı kuşkusuzdur.

Öte yandan, Harçlar Kanunu harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re'sen) gözetilmesi gerektiğini hükme bağlamıştır. 492 sayılı Harçlar Kanunun 32. maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılmayacağı vurgulanmıştır. Aynı Yasanın 30. maddesinde ise; "Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 150 nci maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.'' düzenlemesine yer verilmiştir.

Hal böyle olunca; taşınmaz başında keşif yapılarak, dava tarihindeki taşınmaz rayiç değerinin belirlenmesi ile yukarıda değinilen kanun hükümleri uyarınca eksik harcın tamamlanması için süre verilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

Davacı vekilinin değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre temyize konu diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.