Logo

1. Hukuk Dairesi2020/284 E. 2021/832 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın taşınmazını mal kaçırma amacıyla davalıya devrettiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, Bölge Adliye Mahkemesi’nin verdiği kararın temyiz edilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu taşınmazın değerinin düşük tespit edilmesi ve davacıların payları oranında hesaplanacak harcın eksik ödenmesi nedeniyle, 6100 sayılı HMK’nın 371/1-a maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, davanın kabulüne ilişkin Yerel Mahkeme kararına karşı davalı tarafından yapılan istinaf başvurusu Bölge Adliye Mahkemesince yerinde görülerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve mirasbırakanın mal kaçırmak amacıyla hareket etmediği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.

Davacılar, mirasbırakanları Dursun Akan′ın davaya konu 6 parsel sayılı taşınmazını mirastan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı biçimde davalı kızına temlik ettiğini ileri sürerek payları oranında tapu iptali-tescile karar verilmesini istemişlerdir.

Davalı, davanın reddini savunmuştur.

Taşınmazın temlikinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin Yerel Mahkeme kararına karşı davalı tarafından yapılan istinaf başvurusu Bölge Adliye Mahkemesince yerinde görülerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve mirasbırakanın mal kaçırmak amacıyla hareket etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Hemen belirtilmelidir ki, davanın taşınmaz malın aynına yönelik olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu; böyle bir davada, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 120/1. (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 413.) ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, davacıların payları toplamına karşılık gelen taşınmaz değerinden ibaret olacağı kuşkusuzdur.

Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanunu, harcın alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmayıp, anılan hususun (temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın) mahkemece kendiliğinden gözetileceğini düzenlemiş ve buyurucu nitelikteki 32. maddesinde, yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağını öngörmüştür.

Somut olayda, üzerinde 5 katlı bina yer alan 111 m2 arsa vasıflı dava konusu taşınmazın tespit edilen değerinin, bulunduğu il, ilçe ve konuma uygun olmadığı kanaati uyanmaktadır.

Hal böyle olunca; uzman bilirkişiler vasıtasıyla mahallinde yeniden keşif yapılarak çekişmeli taşınmazın serbest piyasa alım-satım ölçütleri gözetilmek suretiyle dava tarihindeki değerinin tespit ettirilmesi, belirlenecek değerin davacıların payları toplamına karşılık gelen miktarı üzerinden varsa eksik harcın tamamlattırılması ve ondan sonra işin esası değerlendirilip bir karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.

Taraflarına çıklanan nedenden ötürü yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371/1-a maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, aynı Kanun′un 373/2. maddesi uyarınca dosyanın kararı veren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine; bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.