"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Davacı ..., 192/1152 oranında paydaşı olduğu 640 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında "... (...):..." ve 44/660 oranında paydaşı olduğu 875 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında "... oğlu ..." olarak yazılı isminin nüfus kaydına uygun şekilde "... oğlu ..." olarak; diğer davacı ... ise, babası olan mirasbırakanının 44/660 oranında paydaşı olduğu 875 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında "... oğlu ..." olarak yazılı isminin nüfus kaydına uygun "... oğlu..." olarak düzeltilmesini istemiştir.
Davalı, davanın esası hakkında beyanda bulunmamıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin verilen karar ..., “...Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlanarak davanın kabul edilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur.Davalı vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.Ancak, geri çevirme neticesinde dava konusu 640 ve 875 parsel sayılı taşınmazların karar tarihinden sonra 22.06.2010 tarihinde kamulaştırmaya dayalı olarak hazine adına tescil edildiği,dolayısıyla kayıt maliklerinin tapu kaydında paydaş olarak görülmediği anlaşılmaktadır.Bu durumda, davacı ...'in mirasbırakanı ve diğer davacı ... artık dava konusu taşınmazlarda malik olmadıklarından tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de kamulaştırma işlemi nedeniyle davacıların bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu gözetilerek 640 parselde paydaş "... (...):..." ve 875 parselde paydaş "... oğlu ..." ile davacı ...'ın; 875 parselde paydaş "... oğlu ..." ile davacı ...'in mirasbırakanı ...'ın aynı kişi olduğunun tespitine yönelik bir tespit hükmü kurulması gerektiği açıktır. Hâl böyle olunca, tespit hükmü kurulması gerekirken, malik olmayan kişiler bakımından isim düzeltilmesine karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilerek, tespit hükmü kurulmuştur.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince davalıdan harç alınmasına yer olmadığına, 09/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.