"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TAZMİNAT, TENKİS
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, mirasbırakanı ...’ün maliki olduğu 1236 ada 37 parsel sayılı taşınmazdaki bir kısım payını davalı ...’e 1989 yılında, 1236 ada 38 parsel sayılı taşınmazdaki bir kısım payını ise diğer davalı ...’e 1975 yılında satış göstererek temlik ettiğini, yapılan temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu, davalı ...’in çekişmeli payı üçüncü kişiye sattığını, üzerinde pay kalmadığını ileri sürerek, davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini, davalı ... yönünden ise miras payına isabet eden bedelin tahsilini, bunların mümkün olmaması halinde saklı payı oranında tenkise karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, çekişmeli payları bedelini ödeyerek satın aldıklarını, 38 sayılı parselin satış bedeli ile mirasbırakanın hac vazifesini yerine getirdiğini, yurt dışında çalışarak para biriktiren davalı ...’in de yine babasından uzak kalmamak için dava konusu yeri satın alıp ev inşa ettiğini, öte yandan mirasbırakan babaları ve annelerine kendilerinin baktığını, ihtiyaçları ile ilgilendiklerini bildirip, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, mirasbırakanın ev yapmaları amacıyla davacı da dahil olmak üzere çocuklarına bir kısım yerler sattığı, mal kaçırma amacının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf başvurusu da Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince 6100 sayılı HMK’nin 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddedilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR-
Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK.'nın 362. maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, 1/a bendinde de miktar veya değeri kırkbin Türk lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" hükmüne yer verilmiş, 2020 yılı itibarıyla HMK.'nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00 TL’lik kesinlik sınırı 72.070,00 TL olarak uygulanmaya başlamıştır.
Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından, dava değeri davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değerdir.
Öte yandan, eldeki dava bakımından farklı taşınmazlara malik olan davalılar arasında da zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı açıktır.
Somut olayda, mirasbırakan tarafından davalı ...’e devredilen 1236 ada 37 parsel sayılı taşınmazdaki 1000/6881 payın dava tarihi itibariyle keşfen saptanan değeri 314.083,00 TL ( çekişmeli kısım üzerindeki tek katlı yapı ile odunluk dahil ), davalı ...’e devredilen 1236 ada 38 parsel sayılı taşınmazın tamamının dava tarihi itibariyle keşfen saptanan değeri 604.296,00 TL olup, davacının 1344/8064 miras payına davalı ... yönünden 52.347,16 TL, diğer davalı ... yönünden ise 100.716,00 TL isabet etmektedir. Davacının, davalı ...’e yönelik dava ettiği kısmın değeri olan 52.347,16 TL, 2020 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 72.070,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, temyiz kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti bulunmayan kararlar hakkında 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bir karar verilebileceği açıktır.
Yukarıda açıklanan nedenden ötürü kısmen temyiz kesinlik sınırı içinde kaldığı anlaşılan eldeki dava yönünden davacının, davalı ... yönünden temyiz dilekçesinin değerden REDDİNE, alınan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,
Diğer davalı ... yönünden temyiz itirazlarına gelince;
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle; mirasbırakanın, mirastan mal kaçırma kastı ile hareket ettiği iddiasının kanıtlanamadığı gözetilerek davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru olduğuna göre, davacı vekilinin davalı ... yönünden yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 15/09/2021 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.