"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, dava konusu 5401 ada 5 parsel (eski 578 ada 11 parsel) sayılı taşınmazın mirasbırakan dedeleri ...oğlu ...’e ait olduğunu, ancak Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/587 Esas 2013/251 Karar sayılı ilamı ile kayıt maliki ...oğlu...’e ulaşılamadığından ve taşınmaz aslının vakıf olduğundan bahisle tapu kaydının iptali ile Hacı Sinan Efendi Vakfı adına tescil edildiğini, tescil kararının hukuka aykırı olduğunu, 5737 sayılı Kanunun 17. maddesi koşullarının oluşmadığını ileri sürerek davalı vakıf adına olan kaydın iptali ile payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.
Davalı, çekişmeli taşınmazın davacıların mirasbırakanı ...e ait olduğuna ilişkin bir delil bulunmadığını, kayıt malikine ulaşılamadığını, tescile ilişkin mahkeme kararının kesinleştiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, temyiz edilmeksizin kesinleşen Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/587 Esas 2013/251 Karar sayılı ilamına karşı yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilebileceği, eldeki davayı açmakta hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar Dairece, “...Hemen belirtilmelidir ki, davacılar ..ve Neslihan, Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/587 Esas 2013/251 Karar sayılı dosyasına taraf olmadıklarından eldeki davada onlar yönünden kesin hükümden bahsedilemeyeceği ortadadır. Öte yandan, somut olayda 1086 sayılı H.U.M.K’nun 446. maddesinin ( 6100 sayılı HMK’nin 376. maddesi ) uygulama yeri bulunmamaktadır. Davacılar, dava konusu taşınmaz üzerinde mülkiyet iddiasında bulunarak davalı adına oluşan kaydın iptalini istemişlerdir. Böyle bir iddia ve talep karşısında davacıların dava açmakta hukuki yararları bulunmaktadır. Hal böyle olunca, işin esasına girilerek taraf delillerinin toplanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Kabule göre, karar tarihi ve 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollaması ile, 6100 sayılı HMK’nin 376. maddesi yerine 1086 sayılı Yasanın temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin ( 446. madde ) uygulanması gerektiği de açıktır.” gerekçesiyle bozulmuş; mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla,Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 3.461.15. TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 17.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.