Logo

1. Hukuk Dairesi2020/356 E. 2021/7865 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında çocuklarına yaptığı temliklerin muris muvazaası kapsamında değerlendirilerek tapu iptali ve tescile, aksi halde tenkise karar verilip verilemeyeceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, mirasbırakan tarafından davalıya devredilmeyen taşınmaz üzerinde de tapu iptali ve tescile karar vermesi doğru görülmeyerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda, ilk derece mahkemesince davanın reddine dair verilen kararın istinaf edilmesi üzerine; ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince, tarafların istinaf isteminin HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmuş ve satış suretiyle gerçekleştirilen temliklerin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu, gizli bağış iddiasının ise kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 14.12.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı ... ve vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.

Davacı, mirasbırakanı ...'nin ... ada ... parseldeki ... nolu dükkanın 1/2 payını, ... ada ... parseldeki ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... nolu bağımsız bölümleri, ..., ... ada ..., ... ada ..., ... ada ... parsel sayılı taşınmazlarını oğlu olan davalı ...'ye, ... ada ... parseldeki ..., ..., ... nolu bağımsız bölümleri, ... ada ... parseldeki ... ve ... nolu dükkanları, ... ada ... parseldeki 319/2400 payını, ... ada ... parseldeki ... nolu dükkanın 1/2 payını ve ... nolu bağımsız bölümü, ... ada ... parseldeki ... ve ... nolu dükkanları oğlu olan davalı ...'ye satış suretiyle temlik ettiğini, temliklerin kız çocuklarından mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunu, bir kısım taşınmazı ise bedelini ödemek suretiyle davalılar adına tescil ettirdiğini ileri sürerek taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının miras payı oranında iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında ... ada ... parselde kayıtlı ..., ..., ..., ..., ... ve ... nolu bağımsız bölümler, ... ada ... parseldeki 319/2400 pay bakımından istemini bedele hasretmiş, ... ada ... parselde yer alan ... nolu bağımsız bölüm bakımından ise dava açma hakkının saklı tutulmasını istemiştir.

Davalılar, mirasbırakanın paylaştırma amacıyla hareket ettiğini, mirasçılardan mal kaçırma amacının olmadığını, davacıya da 3 parça taşınmazını devrettiğini, özellikle davacıya ve eşine diğer mirasçılardan farklı ve daha fazla ayni ve nakdi kazandırmalarda bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

İlk derece mahkemesince, muris muvazaasına dayalı tapu iptal tescil davasının koşullarının gerçekleşmediği ve davacının saklı payının ihlal edilmediği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın istinaf edilmesi üzerine; ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince, tarafların istinaf isteminin HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmuş ve satış suretiyle gerçekleştirilen temliklerin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu, gizli bağış iddiasının ise kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir.

Hemen belirtmek gerekir ki, temliklerin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenerek dava konusu bir kısım taşınmazlar yönünden tapu iptal ve tescil isteminin kabul edilmesinde kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının, yerinde görülmediğinden reddine.

Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince;

Somut olayda, dava konusu ... ada ... parseldeki ... numaralı bağımsız bölümün 2/3 payının dava dışı ... ve ... tarafından 24.10.2000 tarihinde davalı ...'a, aynı taşınmazdaki 1/3 payın ise mirasbırakan ... tarafından 12.12.2002 tarihinde davalı ...'e temlik edildiği, davalı ...'ın aynı tarihli işlem ile taşınmazdaki 1/6 payını davalı ...'e devrettiği ve böylece ... numaralı bağımsız bölümde davalıların 1/2 oranında paydaş oldukları kayden sabit olup, bölge adliye mahkemesince taşınmazın tamamı mirasbırakan tarafından davalılara devredilmiş gibi hüküm kurulmuştur.

Hal böyle olunca, dava konusu ... ada ... parseldeki ... numaralı bağımsız bölümün 1/3 payının mirasbırakan tarafından davalı ...'e devredildiği dikkate alınarak bu pay üzerinden davacının miras payı oranında iptal tescile karar verilmesi, anılan taşınmazda davalı ...'a mirasbırakan tarafından yapılmış bir devir bulunmadığı gözetilerek ... ada ... parseldeki ... numaralı bağımsız bölüm yönünden davalı ...'a karşı açılan davanın reddedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

Davalıların, bu yöne ilişkin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 sayılı HMK'nin 371/1-a maddesi gereğince ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK'nin 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 20.11.2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davalılar vekili için 3.815.00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenlerden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edenlere iadesine, 14/12/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.