"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesince verilen 05/11/2019 tarihli ve 2019/1248 Esas 2019/1589 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde dahili davalı vekili tarafından duruşma istekli ve fer’i müdahil vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 13.01.2022 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden dahili davalı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen davalı ... ve fer’i müdahil vekili gelmedi, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakan babası ... ...’ın sağlığında çok sayıda taşınmazı ve şirket ortaklığının bulunduğunu, davalı annesi ile aleyhine yapılan bir icra takibi sırasında babasına ait olması gereken dava konusu 1082 ada 15 sayılı parseldeki B Blok 88, 89, 90 ve 91 no’lu bağımsız bölümlerin davalı adına tescil edildiğini öğrendiğini, yaptığı araştırma ile mirasbırakanın ... ... ve Satıcıları Toplu İşyeri Yapı Kooperatifindeki hisselerinin 19.07.2004 tarihli dilekçe ve aynı tarihli devir sözleşmesinde yerine atılan sahte imzalar suretiyle davalıya devredildiğini, bu devir sonrası ferdileşme ile anılan bağımsız bölümlerin davalı adına tescil edildiğini ileri sürerek, dava konusu 88, 89, 90 ve 91 no’lu bağımsız bölümlerin davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras payı olan 3/16 oranında adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Dahili davalı, usulüne uygun icra satışı neticesinde dava konusu bağımsız bölümleri satın aldığını, ihalenin feshi istemine ilişkin davanın reddedilerek kararın kesinleştiğini, taşınmazlar üzerindeki tedbirin kaldırılması gerektiğini bildirip, davanın reddini savunmuştur. fer’i müdahil, icra dosyasında alacaklı olduğunu belirterek davalı yanında davaya müdahil olmak istediğini belirtip, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, yargılama sırasında taşınmazları ihale ile alan şirketin davaya dahil edilmesine karşın davacı vekilinin 21.10.2016 tarihli dilekçesiyle şirket hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddedilmesi gerektiğini bildirdiği ve taleple bağlı kalınması gerektiği, ne var ki eldeki davada ihale alıcısı şirketin yer almasının zorunlu olduğu gerekçeleriyle davanın 6100 sayılı HMK' nin 114/1-d ve 115/1-2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 12/10/2017 tarihli ve 2017/639 Esas 2017/907 Karar sayılı kararıyla; sahtecilik hukuksal nedenine dayalı davalarda mirasbırakanın tüm mirasçılarının davada yer alması gerektiği ve davacının payı oranında iptal-tescil isteğinde bulunamayacağı, bu eksikliğin sonradan davaya dahil yoluyla giderilemeyeceği gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nin 353/1-b-2. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 04/07/2019 tarih ve 2018/30 E, 2019/4338 K.sayılı kararıyla; “Hemen belirtilmelidir ki, her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirileceğinden davacı ve davalı mirasbırakan ... ...’ın mirasçıları olup, mirasçılar arasında sahtecilik veya ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında iptal ve tescil isteğinde bulunulabilmesi mümkündür.Hâl böyle olunca, eldeki dava yönünden davacının miras payı oranında dava açmasının mümkün olduğu gözetilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.''gerekçesiyle karar bozulmuştur.
3. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesinin 05/11/2019 tarihli ve 2019/1248 Esas 2019/1589 Karar sayılı kararıyla; Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 17.08.2016 tarihli raporu ile 17.04.2004 tarihli dilekçe ve 19.07.2004 tarihli devir sözleşmesindeki imzaların muris ... ...’ın eli ürünü olmadığının sabit olduğu,bu nedenle davalı ... adına oluşan tescilin yolsuz olduğu, dahili davalı ihale alıcısı ... Yapı Endüstrisi ve Tekstil Hizmetleri Dış Ticaret A.Ş. yönünden ise usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığından hakkında karar verilmesine yer olmadığına , dolayısıyla fer’i müdahale talebinin de geçersiz olduğuna karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Bölge Adliye Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde dahili davalı ... Yapı Endüstrisi ve Tekstil Hizmetleri Dış Ticaret A.Ş. vekili ile Fer’i müdahil ... vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
5. Temyiz Nedenleri
5.1.Dahili Davalının Temyiz Nedenleri
Dava konusu taşınmazların tamamını cebri icra sonucu yapılan ihale ile satın aldığını,ihalenin kesinleşip tescil işlemleri için Tapu Müdürlüğüne başvurulduğunda taşınmazların 3/16 payında tedbir kararı olduğu görülmüş, Tapu Müdürlüğünce Mahkemeden tescile engel bir durum olup olmadığı sorulmuştur.Mahkeme cevabına istinaden taşınmazların sadece 13/16 payının adına tescil edilebildiğini, taşınmazların tamamının bedelini icra dosyasına ödemesine rağmen tedbir şerhi bulunan 3/16 payın adına tescilinin yapılamadığını, iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olduğunu,ihale sonucu üzerine düşen tüm edimleri yerine getirmesine rağmen beş yılı aşkın süredir taşınmazların tamamına malik olamadığını, Mahkemece icra dosyasına satışa mani bir durum olduğunun bildirilmediğini, eğer bu durum bildirilseydi icra satışının gerçekleşmeyeceğini veya sadece 13/16 pay oranı üzerinden satışa gidileceğini , bu durumda da mağdur olmayacağını,taşınmazlara ait 3/16 ‘şar payların adına tescilinin gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
5.2.Fer’i Müdahilin Temyiz Nedenleri
Dava konusu bağımsız bölümler üzerine dava dışı ... Sanayi ve Tic. A.Ş.’nin asaleten ve kefaleten kullandığı kredilerin temini için ... T. A.Ş. lehine ipotek tesis edildiğini, kredi borçlarının ödenmemesi nedeniyle de taşınmazların tamamının cebri icra sonucu yapılan ihale ile satıldığını, ipotek tesis edilirken iyi niyetle hareket edildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sahtecilik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve miras payı oranında tescil istemine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1.Bilindiği üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “ Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “ Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1027. maddesinde, “ İlgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memuru, tapu sicilindeki yanlışlığı ancak mahkeme kararıyla düzeltebilir. Düzeltme, eski tescilin terkini ve yeni bir tescilin yapılması biçiminde de olabilir. Tapu memuru, basit yazı yanlışlıklarını, tüzük kuralları uyarınca resen düzeltir.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Değinilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.
6.2.2.Bilindiği üzere, usul hukukumuzda davaya müdahale (katılma), asli müdahale ve fer’i müdahale olmak üzere iki şekilde olmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 65. maddesinde “Asli Müdahale” başlığı altında; “Bir yargılamanın konusu olan hak veya şey üzerinde kısmen ya da tamamen hak iddia eden üçüncü kişi, hüküm verilinceye kadar bu durumu ileri sürerek, yargılamanın taraflarına karşı aynı mahkemede dava açabilir. Asli müdahale davası ile asıl yargılama birlikte yürütülür ve karara bağlanır.” hükmü yer almaktadır.
Aynı Kanun'un “Fer’i Müdahale” başlıklı 66. maddesinde ise; “Üçüncü kişi, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer'î müdahil olarak davada yer alabilir.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
6.3. Değerlendirme
6.3.1. Fer’i müdahil ....’nin temyiz itirazları incelenmesinde;
HMK’nın 68. maddesi gereğince fer’i müdahilin davaya yanında katılmayı talep ettiği tarafla birlikte hareket etmesi gerektiği dikkate alındığında, müdahil hükmü ancak lehine katıldığı tarafla birlikte temyiz edebilir.
Somut olayda, kararı temyiz eden feri müdahil .... davaya davalı ... yanında katılıp davanın reddini istemiştir. Yanında katıldığı davalı hükmü temyiz etmediğine göre ve feri müdahilin tek başına kararı temyiz etme hakkı bulunmadığı anlaşıldığından, fer’i müdahilin 14/11/2019 tarihli temyiz dilekçesinin REDDİNE,
6.3.2.Dahili Davalının temyiz itirazları incelenmesinde;
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (V./3.) no.lu bendinde yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesine göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; fer’i müdahilin temyiz dilekçesinin reddine, dahili davalı ... A.Ş. vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacı vekili için 3.815,00-TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden dahili davalıdan alınmasına, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden dahili davalıdan alınmasına, yatırılan peşin harcın fer'i müdahile istek halinde geri verilmesine, 13/01/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.