"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT
Asıl ve birleştirilen davalarda taraflar arasında görülen bedel istekli dava sonunda, Kocaeli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/09/2020 tarihli ve 2018/495 E. 2020/149 K. sayılı kararı asıl ve birleştirilen davalarda davalı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 10/01/2022 Pazartesi günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacılar vekili Avukat ... geldiler, Davetiye tebliğine rağmen davalı ... gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, bilahare dosya incelenerek gereği düşünüldü.
I. DAVA
Asıl ve birleştirilen davalarda davacılar, mirasbırakanları ... ...’ın maliki olduğu 2314 (yeni 145 ada 6 ve 10) parsel sayılı taşınmazını mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak dava dışı ... ...’ı ara malik kılmak suretiyle davalı oğlu Salih’e devrettiğini ileri sürerek, taşınmazın miras paylarına isabet eden dava tarihindeki değerinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, iddiaların doğru olmadığını, zamanaşımı süresinin geçtiğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
1.Mahkemenin 16/01/2016 tarihli ve 2012/172 E. 2016/20 K. sayılı kararıyla; davalının Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/142 E., 2012/315 K. sayılı dosyasında eldeki davaya konu temliklere ilişkin olarak ileri sürülen muris muvazaası olgusunu kabul ettiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, toplam 440.591,05 TL bedelin davalıdan tahsili ile bu bedelin davacı ...'ye verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
2.Kocaeli 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/04/2015 tarihli ve 2012/641 E., 2015/279 K. sayılı kararıyla; temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, toplam 429.700,03 TL bedelin davalıdan tahsili ile bu bedelin davacı ...'ya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemelerin yukarıda belirtilen kararlarına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 05/06/2018 tarihli ve 2016/15327 E. 2018/11039 K. sayılı ve 2015/11343 E. 2018/11040 K. sayılı kararları ile; her iki dosyasının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 166. maddesi gözetilerek birleştirilmesi ve bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi, davacıların mahkeme kararındaki tazminat miktarını temyiz etmediği gözetilerek davalı lehine oluşan kazanılmış hak kuralı da gözetilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 08/09/2020 tarihli ve 2018/495 E. 2020/149 K. sayılı kararıyla; davacı ... ve davacı ... tarafından açılan davalar birleştirilerek, dava konusu taşınmazın bedelsiz temlik edildiği, mirasbırakanın toplam 8 parça taşınmazını aynı tarihte aynı resmi akit ile satmasını gerektirir bir durum olmadığı, taşınmazın ara malik tarafından daha sonra mirasbırakanın tek oğlu olan davalıya temlik edildiği ve temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesi ile 08/05/2020 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak davanın kısmen kabulü ile 429.700,03'er TL bedelin davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davalarda davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
5.1. Davalının anne ve babasına ölene kadar baktığını, temlikin bu bakım karşılığında yapıldığını, iddianın kanıtlanamadığını, davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen davalı lehine vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmediğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, faize dava tarihinden itibaren hükmedilmemesi gerektiğini, ıslah tarihinin de dikkate alınması gerektiğini, asıl dava ve birleşen davanın dava tarihlerinin farklı olduğunu, bu tarihlerin hükümde açıkça belirtilmediğini, zamanaşımına defiine yönelik herhangi bir değerlendirme yapılmadığını, bilirkişi raporunda emsal taşınmaz incelemesinin eksik yapıldığını, taşınmazın tamamı 427.700,00 TL bedelle satıldığı halde daha fazlasına karar verildiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı bedel istemine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği belirtilmiştir.
6.3. Değerlendirme
6.3.1. ( IV/2. ) paragrafında yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararlarında gösterildiği şekilde işlem yapılarak ve özellikle; davalı lehine oluşan kazanılmış hak kuralı da gözetilerek bedele hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Asıl ve birleştirilen davalarda davalının işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
6.3.2. Asıl ve birleştirilen davalarda davalının yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Asıl ve birleştirilen davalar 15.000'er TL değer gösterilerek açılmış olup, asıl davada 448.865-TL, birleştirilen davada ise 436.607-TL toplam değer üzerinden harç tamamlanmış ve asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulü ile 429.700,03'er TL bedelin davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. O halde, asıl ve birleştirilen davalar kısmen reddedildiğine göre, ret kararı verilen bedel istemi yönünden davalı lehine vekâlet ücretinin belirlenmesi ve yargılama giderlerinin de kabul ve ret oranı gözetilerek hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değil ise de; anılan bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; asıl ve birleştirilen davada davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazının kabulüyle; hükmün 1. fıkrasının 3. bendi hükümden tamamen çıkarılarak yerine ″Davacı tarafından yapılan 222,75 TL peşin harç gideri, 7.409,35 TL tamamlama harcı gideri, 393,55 TL keşif harcı gideri, 2.181,35 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 10.207,00 TL yargılama giderinin kabul/ret oranına göre 9.764 TL'sinin davalı ...'dan alınarak davacı ...'e verilmesine, kalan kısmın davacı ... üzerinde bırakılmasına″ hükmün 1. fıkrasının 4. bendi hükümden tamamen çıkarılarak yerine ''Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre hesap edilen 38.507 TL vekalet ücretinin davalı ...'dan alınarak davacı ...'e verilmesine, davalı ... kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 13. maddesi uyarınca 3400 TL maktu vekalet ücretinin davacı ...'den alınarak davalı ...'a verilmesine'', hükmün 2. fıkrasının 3. bendi hükümden tamamen çıkarılarak yerine ″Davacı tarafından yapılan 222,75 TL peşin harç gideri, 7.200,00 TL ıslah harcı gideri, 348,30 TL keşif harcı gideri, 2.181,35 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 9.952,40 TL yargılama giderinin kabul/ret oranına göre 9787 TL'sinin davalı ...'dan alınarak davacı ...'a verilmesine, kalan kısmın davacı ... üzerinde bırakılmasına″ ve hükmün 2. fıkrasının 4. bendi hükümden tamamen çıkarılarak yerine ''Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre hesap edilen 38.529,00 TL vekalet ücretinin davalı ...'dan alınarak davacı ...'a verilmesine; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 13. maddesi uyarınca 3400 TL maktu vekalet ücretinin davacı ...'dan alınarak davalı ...'a verilmesine'' cümlelerinin yazılmasına, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca gelen temyiz eden davalı vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen davacılardan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 10/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.