"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince verilen 07.01.2020 gün ve 1348-24 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar ve asli müdahil vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü.
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece, davacıların ve asli müdahilin davalarının ayrı ayrı reddine karar verilmiş, karara karşı davacılar ve asli müdahil vekilinin istinaf başvurusu üzerine, bölge adliye mahkemesince, davacıların istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş, asli müdahilin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2. Maddesi gereğince kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, davacıların davasının esastan reddine, asli müdahilin davasının ise usulden reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK.'nın 362. maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, 1/a bendinde de "miktar veya değeri kırk bin Türk lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" hükmüne yer verilmiş, 2020 yılı itibarıyla HMK.'nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00-TL’lik kesinlik sınırı 72.070,00-TL olarak uygulanmaya başlamıştır.
Hemen belirtilmelidir ki, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında iptal-tescil talepli davalarda dava değeri taşınmazın tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı veya mirasçıların payına isabet eden değerdir.
Somut olayda, çekişme konusu 274 ada 3 parsel sayılı taşınmazın dava tarihi itibariyle keşfen saptanan değeri 231.808,00 TL olup, pay oranında iptal-tescil isteyen ve aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunan davacıların her birinin miras paylarına (3/28'er) ve asli müdahilin miras payına (3/28) ayrı ayrı isabet eden 24.836,57 TL'nin 2020 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 72.070,00-TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan, temyiz kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti bulunmayan kararlar hakkında 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da bir karar verilebileceği açıktır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz kesinlik sınırı içinde kaldığı anlaşılan eldeki dava yönünden davacılar ve asli müdahil vekilinin temyiz dilekçesinin değerden REDDİNE, alınan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 21/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.