Logo

1. Hukuk Dairesi2021/1026 E. 2022/692 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın taşınmazını torununa yaptığı temlikin muris muvazaası olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Daire, davalı torunun mirasbırakana bedel ödediğinin ve alım gücünün bulunduğunun tespit edilmesi, mirasbırakanın mal kaçırma gerekçesinin ispatlanamaması ve davacının muvazaa iddiasını ispatlayamaması nedeniyle yerel mahkemenin davayı reddeden kararını onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda Yerel Mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, davacı vekili tarafından duruşma istekli olarak yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 25/01/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalılar ... v.d. vekili gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, mirasbırakan annesi ...’nun 7 parsel sayılı taşınmazdaki 4 nolu bağımsız bölümü davalı torunu Mehmet’e mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak temlik ettiğini, mirasbırakanın taşınmazı satmaya ihtiyacı olmadığını ve ölene kadar taşınmazda yaşadığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile mirasçılar adına tesciline karar verilmesini istemiş, cevaba cevap dilekçesi ile talebini miras payına hasretmiş, aşamada HMK’nın 125. maddesi uyarınca seçimlik hakkını payı oranında bedelin davalı ...’den tahsili şeklinde kullanmıştır.

II. CEVAP

Davalılar, davalı ...’in taşınmaz bedelinin 100.000 TL’sini elden ödediğini, 150.000 TL’sini de mirasbırakanın banka hesabına yatırdığını, mirasbırakanın daha küçük bir evde yaşamak için dava konusu taşınmazı sattığını, mirasbırakanla davalı ...’in ilgilendiğini ve minnet duygusu olduğunu, dahili davalı ...’nun ise iyiniyetli olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 26/04/2016 tarihli ve 2015/78 E., 2016/326 K. sayılı kararıyla, dahili davalı ... yönünden davanın husumet nedeniyle reddine, diğer davalı ... yönünden ise,temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle tazminat isteğinin kabulü ile davacının miras payına isabet eden 73.333,33 TL’nin davalı ...’ten tahsiline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 09/03/2020 tarihli ve 2016/17368 E., 2020/1682 K. sayılı kararıyla; “…Somut olayda, dinlenilen davacı ve davalı tanıkları mirasbırakanın çocuklarından mal kaçırmasını gerektirir bir problemi olduğu şeklinde beyanda bulunmamışlardır. Kaldı ki, temlik tarihinde davalı tarafından 150.000 TL bedelin mirasbırakanın banka hesabına gönderildiği ve davalı ...’in alım gücü olduğu anlaşılmakla davacının muvazaa iddiasını ispatladığı söylenemez. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir...” gerekçesiyle mahkemenin kararı bozulmuştur.

3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 22/10/2020 tarihli ve 2020/402 E., 2020/413 K. sayılı kararıyla; bozma ilamında belirtilen gerekçe benimsenmek suretiyle, muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili; dava konusu taşınmazın satış tarihindeki değeri en az 100.000 Euro olup, davalının değerinin çok altında bir bedelle satın aldığını, resmi akitte satış bedeli ile taşınmazın gerçek değeri arasında fahiş fark bulunduğunu, mirasbırakanın bir çok taşınmazı ve emekli maaşı bulunduğunu, dolayısıyla taşınmazı satmaya ihtiyacı olmadığını, mirasbırakanın taşınmazı sattıktan sonra da dava konusu evde ikamet etmeye devam ettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, davalı ...’in taşınmazı devraldıktan sonra muvazaalı olarak akrabası olan ve alım gücü bulunmayan diğer davalı ...’ya devrettiğini, muvazaa iddiasının ispatlandığını belirterek, hükmün bozulmasını istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği belirtilmiştir.

6.2.2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6. maddesi “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” hükmünü, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190. maddesinin birinci fıkrası ise “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” hükmünü düzenlemiştir.

6.3. Değerlendirme

6.3.1. Kararın (IV./2.) no.lu bendinde yer verilen hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.