Logo

1. Hukuk Dairesi2021/1226 E. 2022/726 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı satış işleminin muris muvazaası olup olmadığına ilişkin tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların muris muvazaası iddiasını ispatlayamamaları ve yolsuz tescil iddiası bakımından miras payı oranında dava açılamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda Yerel Mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle duruşma günü olarak saptanan 26/01/2022 Çarşamba günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... geldi. Davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı vekili gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, mirasbırakanları ...'nın kayden maliki olduğu 60 ada 18 parsel sayılı taşınmazın vekili dava dışı ... tarafından 09.07.2001 tarihinde davalı ...'e satış suretiyle devredildiğini, anılan temlikin muvazaalı ve mirasçılardan mal kaçırma amaçlı olduğunu ileri sürerek miras payları oranında tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı, devrin bedeli karşılığında yapılan gerçek satış işlemi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 26/05/2015 tarihli ve 2010/366 E., 2015/190 K. sayılı kararıyla; muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 25/09/2018 tarihli ve 2015/12878 E., 2018/12761 K. sayılı kararıyla; "...Somut olaya gelince; davacılar vekilinin 26.05.2015 tarihli duruşmaya mazeretsiz olarak katılmadığı ve celsede hazır bulunan davalı vekili Av. Kazım Yağcı'nın davayı takip etmeme yönünde iradesini bildirdiği tartışmasızdır. O halde; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 150/1. maddesi hükmü gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilerek, işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 aylık süre zarfında yenilenmemesi durumunda, ''davanın açılmamış sayılmasına'' karar verilmesi gerekirken bu gereklilik gözardı edilerek, davanın esastan reddine karar verilmiş olması doğru değildir. ” gerekçesiyle bozulmuştur.

3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 24/12/2020 tarihli ve 2019/102 E., 2020/347 K. sayılı kararıyla; davacılar lehine muris muvazasına dayalı iptal tescil koşullarının gerçekleşmediği, davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili, davalı tanıkları tarafından murise ait başkaca gayrimenkuller olduğu bildirilmiş olmasına ve 09.12.2014 tarihli celsede diğer gayrimenkullerin araştırılmasına karar verilmiş olmasına rağmen bu hususun araştırılmadığını, davalı tanıklarının murisin geliri olup olmadığına dair farklı ve çelişkili beyanları olduğunu, dava konusu taşınmazın satış bedelinin yarısının Ali Şahin tarafından ödendiği ve muris ...’in gayrimenkulü alacak maddi kaynağının olmadığı yönünde tanık beyanı bulunduğunu, hüküm tesisinde; bilirkişi raporu ve tanık beyanlarının dikkate alınmadığını, dava konusu taşınmazın devrinde kullanılan vekaletnemenin de yasal unsurları taşımadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, satış sözleşmesinden kaynaklanan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

6.2.2. 6100 sayılı HMK’nın 190. maddesinde, "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.",

6.2.3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.", hükümlerine yer verilmiştir.

6.3. Değerlendirme

( IV/2. ) numaralı paragrafda yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak ve özellikle davacılar vekili tarafından sunulan 24/03/2015 havale tarihli ıslah dilekçesinde davanın sebebi muris muvazaası ve vekaletnamenin geçersizliği nedeniyle yolsuz tescil olarak belirtilmiş ise de, yolsuz tescil iddiası bakımından miras payı oranında dava açılamayacağı gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, davalı vekili duruşmaya katılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.