"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - BEDEL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin verilen karar davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 26.01.2022 Çarşamba günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen davalılar gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşüldü:
I. DAVA
Davacı, dava dışı oğlu ... ...’ın yine dava dışı ... ... isimli şahısla birlikte büyükbaş hayvan ticareti yaptığını, oğlu ... ... tarafından Ağrı ilinden alınan ve ... ...'a teslim edilen hayvanların bu şahıs tarafından satıldığı halde parasının oğluna ve hayvan sahiplerine ödenmediğini, paralarını alamayan Ağrı’lı şahısların ... ... ve kayınbabası ... ... ile birlikte kalabalık bir grup olarak Elbistan’a geldiklerini, kendisini ve ailesini ölümle tehdit ettiklerini, sorunun çözülmesi için Ağrı’dan gelmiş olan davalı ... ve beraberindeki kalabalık bir grupla mahalle muhtarı ve azaların huzurunda toplantı düzenlediklerini, bu toplantıda da tehdit ve baskıların devam ettiğini, baskı ve tehditlere dayanamayadığı için oğlu ... ...’ın sorumlu tutulduğu borcuna ( 760.000-TL ) karşılık, maliki olduğu 116 ada 20 parsel sayılı taşınmazını 13.11.2015 tarihinde davalılardan ...’ye temlik ettiğini, onun da taşınmazı iradesinin fesada uğratıldığını bilen diğer davalı ...’e satış yolu ile devrettiğini ileri sürerek, davaya konu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin yasal faiziyle birlikte her iki davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ..., dava konusu taşınmazı iyiniyetle ve 400.000 TL bedeli elden ödemek suretiyle satın aldığını, ayrıca korkutma hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil koşullarının oluşmadığını, diğer davalı ..., davacıyı oğlu ... ...'ın kendisine borçlu olmasından dolayı tanıdığını, davacının, oğlunun borcu karşılığında dava konusu taşınmazı kimsenin etkisi altında kalmadan kendisine devrettiğini, daha sonra taşınmazı emlakçı olan diğer davalı ...'e 410.000,-TL bedelle sattığını, tehdit iddialarının doğru olmadığını belirterek, davanın redddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Elbistan 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/07/2020 tarihli ve 2019/235 E. - 2020/87 K. sayılı kararıyla; davaya konu taşınmazın satış işlemi tarihinin 13/11/2015 olduğu, celp edilerek incelenen ceza dosyalarından Elbistan 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/30 E- 2017/134 K sayılı dosyası (suç tarihi 11/11/2015 olduğu) dışındaki ceza dosyalarında suç tarihlerinin davaya konu satış işlemi sonrası olduğu, iş bu ceza dosyasında sanık olarak dava dışı ... ...'ın cezalandırıldığı, "ikrah" olgusu için bu hususun tek başına yeterli olmadığı, davacının davaya konu taşınmazı oğlu ... ...'ın borcu karşılığında davalı ...'ye kendi rızasıyla devrettiği, ceza dosyalarına konu olayların ise ... ... tarafından ödenmesi gerektiği iddia edilen ve ödenmeyen borca ilişkin olduğu gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacı vekili, Mahkemece delillerin takdirinde hataya düşülerek davanın reddine karar verildiğini, yapılan yargılama, toplanan deliller ve dinlenen tanık beyanları ile davanın sübut bulduğunu, celp edilen ceza dosyaları ile tehdit iddialarının kanıtlandığını, dava konusu taşınmazı ...'den satın ... diğer davalı ...’nin eşinin emlak işiyle uğraştığı, davacı ... ile aynı köylü olduğu, taşınmazı almadan önce davacının elinden baskı ve tehditle rızası hilafına alındığını bildiği, yine taşınmazı almadan önce davacının oğlu tarafından ikaz edildiği hususlarının dosyada açıkça ispat edildiğini, tapu devrinden sonra davacılara yöneltilen tehdit ve baskıların önceden beri süregelen eylemlerin devamı olduğunu, bu hususun da iddialarını desteklediğini belirterek, Mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 19/01/2021 tarihli ve 2020/1229 E.- 2021/62 K. sayılı kararıyla; tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacı tarafından gerçekleştirilen temlikin borç içindeki oğlunu kurtarmak amacı ile iradi olarak yapıldığı, ikrahın koşullarının gerçekleşmediği gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b/1 maddesi uyarınca davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili, dava konusu taşınmazın davalı ... ve dava dışı Ağrılı şahısların tehditleri neticesinde temlik edildiği, tehdit suçlarından dolayı mahkumiyet hükümleri kurulduğu hususlarının celp edilerek incelenen ceza dosyaları ile sabit olduğunu, Yerel Mahkemece tüm bu hususların dikkate alınmadığını, davacının maruz kaldığı tehdit ve iş bu davanın temeline ilişkin mahkumiyet hükmünün dosyada değerlendirilmediğini, davacıya yönelik tehdit ve baskıların, taşınmaz devralındıktan sonra da devam ettiğinin sübut bulduğunu, dava konusu taşınmazı ...’den satın ... diğer davalı ...’ün, eşinin emlak işiyle uğraştığı, müvekkili ... ile aynı köylü olduğu, taşınmazı almazdan önce müvekkilinin elinden baskı ve tehditle rızası hilafına cebren alındığını bildiği, yine taşınmazı almadan önce müvekkilinin oğlu tarafından ikaz edildiği hususlarının dosyada netleştiğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tehdit hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. Bilindiği üzere, 6098 s. Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 37. (818 s. Borçlar Kanunu'nun (BK) 29.) maddesine göre, bir kimse, karşı tarafın veya üçüncü bir kişinin kendisi veya yakınlarının maddi veya manevi varlığına yönelik hukuka aykırı ve esaslı korkutması sonucu yaptığı sözleşme ile bağlı sayılamaz. TBK'nın 38. (BK'nın 30.) maddesinde belirtildiği üzere korkutmadan (ikrahtan) söz edilebilmesi için, tehdidin sözleşmeyi yapan kimsenin veya yakınlarının kişilik haklarına veya mal varlıklarına yönelik olması, korkutmaya maruz kalanın sübjektif durumuna göre ağır ve derhal meydana gelebilecek nitelik taşıması, haksız (hukuka aykırı) sayılması, illiyet bağının bulunması, yani sözleşmenin tehdidin yarattığı korku sonucu yapılması zorunludur. Bu koşulların varlığı halinde iradesi sakatlanan taraf, isterse iptal hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırılabilir.
Hemen belirtmek gerekir ki, iptal hakkının kullanılması hiçbir şekle bağlı değildir. Korkunun kalktığı tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde sözleşme karşı tarafa yöneltilecek tek taraflı sarih ve zımni bir irade açıklaması ile feshedilebileceği gibi def'i veya dava yoluyla da kullanılabilir. (TBK'nin 39. m.) Sözleşme iptal edilmekle yapıldığı andan itibaren ortadan kalkacağı için, yerine getirilen edim istihkak davası (tapulu taşınmazlarda iptal ve tescil davası), bunun mümkün olmadığı hallerde sebepsiz zenginleşme davası ile geri istenebilir.
3.2.2. HMK’nın 190. maddesinde, "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.",
3.2.3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.", hükümlerine yer verilmiştir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, ( 3.2.2. ) ve ( 3.2.3. ) paragraflarında yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca ispat yükü kendisinde olan davacının iddialarını kanıtlayamadığı gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 26/01/2022 tarihinde kesin olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.
(Muhalif) (Muhalif)
- MUHALEFET ŞERHİ-
Dava, tehdit hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.
TBK’nın 37. maddesi, “Taraflardan biri, diğerinin veya üçüncü bir kişinin korkutması sonucu bir sözleşme yapmışsa, sözleşmeyle bağlı değildir...” hükmünü, 38. maddesi ise, “Korkutulan içinde bulunduğu durum bakımından kendisi veya yakınlarından birinin kişilik haklarına ya da malvarlığına yönelik ağır ve yakın bir zarar tehlikesinin doğduğuna inanmakta haklı ise korkutma gerçekleşmiş sayılır...” hükmünü içermektedir.
Korkutma “ikrah” kişinin irade serbestisini ihlal suretiyle ona iç iradesinin “gerçek iradesine” uymayan bir beyanda bulunmak zorunda bırakan hukukun caiz görmediği davranıştır.
İkrah sözleşmenin veya hukuki işlemin taraflarından birini sözleşmeyi yapmaya razı olmadığı takdirde kendisine veya yakınlarından birine bir zarar verileceği tehdidi ile korkutmaktır.
Korkutma sözleşmenin karşı tarafınca yapılabileceği gibi üçüncü kişi tarafından da yapılabilir. Hukuki sonuçları itibariyle karşı tarafın korkutması ile üçüncü kişinin korkutması arasında hiçbir fark bulunmamaktadır. Tehdidin kimden geldiğinin taraflarca bilinmesine de gerek yoktur. Korkutma çoğu zaman haksız eylem veya suç oluşturmaktadır.
Sözleşmenin geçerliliğini etkileyen bir ikrahtan söz edilmesi için, iradesi sakatlanan taraf bir tehdide maruz kalmalı, yapılan tehdit ağır ve derhal vuku bulacak bir tehlikenin mevcud olduğu kanaatini uyandırmalı, tehditte belirtilen tehlike sözleşmenin tarafının şahsına veya yakınlarına yönelik olmalı, sözleşme tehdidin yarattığı korku sonucu yapılmış bulunmalı ve tehdit hukuka aykırı sayılmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta; davacının dava dışı oğlu ... ...’ın dava dışı ... ... isimli şahısla birlikte yaptığı büyükbaş hayvan ticareti nedeniyle borçlu oldukları, Ağrılı şahısların ... ... ve kayınpederi ... ... ile birlikte davacı ve ailesini tehdit ettikleri, tehdit ve baskı nedeniyle davacının taşınmazını davalı ...’ye temlik ettiğinin iddia edildiği, davalı ...’nin davacının oğlu ...’un kendisine olan borcu nedeniyle taşınmazını kendi rızası ile temlik ettiğini, diğer davalı ... ise iyiniyetle bedelini ödeyerek taşınmazı satın aldığını savunduğu, Mahkemece; davacının rızası ile oğlunun borcundan dolayı taşınmazı devrettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, Bölge Adliye Mahkemesince; istinaf talebinin esastan reddedildiği anlaşılmaktadır.
Delil olarak dayanılan ceza dosyalarından Elbistan Asliye Ceza Mahkemesine ait 2018/30 Esas sayılı dosya dışındaki dosyalarda suç tarihlerinin davaya konu temlik işleminden sonra olduğu, 2018/30 Esas sayılı dosyada ise tehdit suçundan yargılama yapıldığı, 11.11.2015 tarihli tehdit fiilinden 2 gün sonra 13.11.2015 tarihinde temlikin gerçekleştiği, ceza dosyasında tanık olarak dinlenen ... ..., davacı ... ile sanık ... ... arasında alacak verecek nedeniyle tartışma çıktığını, ... ...’ın silah çektiğini beyan ettiği, muhtar ... ...’ın, davacının evine ... ... ve Ağrılı şahısların gelmeleri nedeniyle kendisini çağırdıklarını, tartışma sırasında ... ...’ın silahını çekip ateşe hazır hale getirdiğini, küfredip, ölümle tehdit ettiğini beyan ettiği, Mahkemece davacı ... ve eşine yönelik sabit görülen silahla tehdit suçundan sanık ... ...’ın cezalandırılmasına karar verildiği kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece tanık olarak dinlenen davacı tanığı ... ..., Ağrılıların davacıyı ve ailesini silahla tehdit etmeleri nedeniyle taşınmazı devretmek zorunda kaldığını, davacı ve oğlu ... ...’ın Ağrılılarla olan ihtilaf nedeniyle kavga ve tartışmalarını bir çok esnafın duyup bildiğini, davalı tanığı ... ..., davacı ile Ağrılıların, davacının oğlunun borcundan dolayı süre giden tartışma ve kavgalarının olduğunu, Ağrılılar her geldiğinde sürekli tartışma ve tehdit durumunun oluştuğunu beyan ettiği, davacının taşınmazı temlik tarihinden iki gün önce, davacının evinin önünde gerçekleşen davacı ve ailesinin silahla tehdit edildiği olaydan dolayı sanık ... ...’ın cezalandırılmasına ilişkin kararın kesinleştiği, ... ...’ın davacının oğlu ... ...’ın birlikte ticaret yaptığı ... ...’ın kayınpederi olduğu, temlike neden olan korkutma eyleminin sözleşmenin karşı tarafınca yapılabileceği gibi üçüncü kişi tarafından da yapılabileceği, tehdidin kimden geldiğinin, taraflarca bilinmesinin de gerekmediği, davacının, oğlunun borcundan dolayı şahsi bir sorumluluğunun bulunmadığı, davacının oğlunun taşınmazın temliki nedeniyle bir kısım borcunun ödenmiş olmasının, temlike neden olan tehdit ve korkutma olayının hukuka aykırılığını ortadan kaldırdığının düşünülemeyeceği, alacaklı olan şahısların, alacaklarını tahsil için yasalarda öngörülen yollara başvurabilecekleri, suç teşkil eden hukuka aykırı eylemlerle, borçtan şahsi sorumluluğu bulunmayan davacı ve ailesi tehdit edilerek tehdidin etkisiyle taşınmazın temliki işleminin iptali gerektiği, davacının evinin önünde gerçekleşen ve kesinleşen ceza mahkemesi kararıyla sabit olduğu anlaşılan silahla tehdit olayından iki gün sonra yapılan temlik işleminin, tehdit ve korkutmadan kaynaklandığının kabulü gerektiği, hukuka aykırı yöntemlerle hak elde etmenin hukuk tarafından korunamayacağı kanaatinde olduğumuzdan çoğunluğun hükmün onanmasına yönelik görüşüne katılmıyoruz.