"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL VE TESCİL - TAZMİNAT
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istekli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, Kocaeli 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/12/2020 tarihli 2018/146 Esas 2020/547 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, asli müdahilin davasının reddine dair verilen kararın davalı ile asli müdahil vekili tarafından istinafı üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen 24/02/2021 tarihli 2021/195 Esas 2021/323 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davalı ile asli müdahil vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 07.02.2022 Pazartesi günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacı ... vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.1. Davacı, dava konusu 903 parsel sayılı taşınmazda bulunan 1 no’lu bağımsız bölümün önceki kayıt maliki iken, davalının alacaklı olduğundan bahisle aleyhinde Ümraniye 2. İcra Müdürlüğünün (İst. Anadolu 19. İcra Müdürlüğü) 2005/1264 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıp, dava konusu taşınmazı haczederek satışını istediğini ve alacağa mahsuben bu taşınmazı ihaleyle edindiğini, davalı aleyhine İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/556 Esas sayılı dosyası üzerinden açtığı menfi tespit davasında, 2005/1264 Esas sayılı icra dosyasından davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verildiğini ve derecattan geçerek kesinleştiğini, davalıya borçlu olmadığının tespit edilmesiyle davalı lehine olan haciz ile satış işlemlerinin dayanağı kalmadığını, buna bağlı olarak davalı adına oluşan tescilin de yolsuz hale geldiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini, olmadığı taktirde taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerine karşılık şimdilik 10.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
1.2. Asli müdahil ... 09/11/2020 tarihli asli müdahale dilekçesi ile Kartal 2. İcra Müdürülüğünün 2004/3777 Esas ve yine aynı İcra Müdürlüğünün 2004/1321 Esas sayılı dosyalarının birleştirildiğini ve İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğünün 2007/6411 Esas sayılı dosyası olduğunu, anılan icra dosyası ile Beykoz İcra Müdürlüğünün 2005/1213 Esas sayılı dosyasında davacıdan alacaklı olduğunu, dava konusu 1 no’lu bağımsız bölümün satışının İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğünün 2007/6411 Esas sayılı dosyası üzerinden yazılan talimatla Kocaeli 4.İcra Müdürlüğünün 2008/508 Talimat sayılı dosyası üzerinden yapıldığını, dava konusu taşınmaz üzerinde ilk sırada davalı ...’in haczi bulunduğu için davalının alacağa mahsuben taşınmazı 23/02/2009 tarihinde ihaleyle edindiğini, takip eden sıralardaki icra dosyalarında ise alacaklının kendisi olduğunu ve taşınmaz üzerinde hacizleri bulunduğunu, eldeki davanın , haklarını ihlal eder mahiyette olduğunu, tapu kaydının iptaline karar verilmesi durumunda hacizlerinin muhafaza edilmesi, satışa dayanak icra dosyasının imha edilmesi nedeniyle icra dosyasının ihyası için açtığı davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek, asli müdahil olarak davaya kabulünü, davacının davasının reddini, davanın kabulü halinde davacı tarafından talep edilen paranın kendisine ödenmesini, taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesi durumunda taşınmaz üzerindeki haciz ve satış şerhlerinin muhafazasını istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, dava konusu taşınmazın satışının kendisinin alacaklı olduğu icra dosyasından değil, davacının borçlu olduğu başka bir icra dosyasından yapıldığını, dava konusu taşınmaz üzerinde birden fazla haciz bulunduğunu, haciz sıralamasında 1. sırada olduğu için alacağa mahsuben taşınmazı ihaleyle edindiğini, satışa esas icra takibinin iptal edilmediğini, taşınmazda başkaca hacizler olduğu için taşınmazın davacıya dönmeyeceğini, davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığı gibi, aktif husumetinin de bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuş; aşamalarda, dava konusu taşınmazın satışına esas icra dosyasında davacıdan 600.000,00 TL alacaklı olduğunun 12/06/2020 ve 07/10/2020 tarihli temliknameler ile sabit olduğunu, ilk sıradaki haczi iptal edilse dahi ikinci sıradaki alacaklının kendisi olması nedeniyle satış tarihi itibarıyla davacının hesabına geçecek bir para olmadığını, taşınmazın mülkiyetinin davacıya dönmeyeceğini, alacağı nedeniyle takas ve mahsup talebi olduğunu beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, dava konusu taşınmazın alacağa mahsuben davalıya ihale edilmesine esas alacakla ilgili olarak açılan menfi tespit davası sonucunda, davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmekle, ihalenin dayanaksız kaldığı ve bu ihale sonucunda davalı adına oluşan tescilin yolsuz hale geldiği gerekçesiyle davacının davasının kabulü ile iptal tescile karar verilmiş; asli müdahilin talepleriyle ilgili olarak yapılan incelemede ise asli müdahilin dava konusu taşınmaz üzerinde herhangi bir hak iddiası olmadığı, davacı tarafından talep edilen paraların kendisine ödenmesini, taşınmaz üzerindeki haciz ve satış şerhlerinin muhafazasını istediği, ancak davacının eldeki davada talebinin iptal tescile yönelik olduğu, taşınmaz üzerindeki haciz ve satış şerhlerinin muhafaza edilmesi şeklindeki talebin icra hukuku kapsamında olduğu gerekçesiyle asli müdahilin taleplerinin reddine, davalının yerinde bulunmayan takas ve mahsup talebinin de reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ile asli müdahil vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
2.1. Asli müdahil vekili istinaf itirazlarında
Davacıdan alacaklı olduğunu, üç adet icra dosyasından dava konusu taşınmaz üzerinde haczi bulunduğunu, eldeki davanın ise icra hukuku kapsamındaki haklarına halel getirecek nitelikte olup, bu nedenle eldeki davaya asli müdahil olarak katılmak istediğini, davacıdan alacaklı olduğu Beykoz İcra Müdürlüğünün 2005/1213 Esas sayılı dosyasının getirtilmeden eksik inceleme yapıldığını, dava konusu taşınmazın satışının yapıldığı Kartal 2. İcra Müdürlüğünün 2004/1321 Esas ( yeni İstanbul Anadolu 22. İcra Md.nün 2007/6411 Esas) sayılı dosyasının SEKA’ya gönderildiğinin bildirildiğini, bu dosyanın ihyası için İstanbul Anadolu 22. Hukuk Mahkemesinde 2020/779 Esas sayılı dosya üzerinden açtığı davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
2.2. Davalı vekili istinaf itirazlarında
Eksik incelemeyle karar verildiğini, bilirkişi incelemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, hazırlanan raporların gerçek durumu yansıtmadığını, dava konusu taşınmazın arazi değerinin hesaplanmadığını, hesaplamanın neye göre yapıldığının belli olmadığını, icra dosyasında 2009 yılı itibarıyla dava konusu taşınmazın değerinin 100.000 TL olarak saptandığını, o nedenle bugünkü rayiç değerin 484.050,00 TL olmasının mümkün olmadığını, bilirkişinin fahiş hesaplama yaptığını, taşınmaz üzerinde SİT alanı şerhi bulunduğunu, bunun da nazara alınması gerektiğini, ek rapor ya da yeni bir bilirkişi raporu alınmadığını, dava konusu taşınmazın satışının yapıldığı icra dosyasında 600.000 TL alacaklı olduğuna ilişkin 2020 tarihli temliknameler sunduğunu, zira satışa esas icra dosyasındaki alacaklı ...’in, alacaklarını kendisine temlik ettiğini, temliknamelerden bir tanesinin ilgili noterlikten getirtilmediğini, iptal edilen icra takibi dışındaki bir icra dosyasından dava konusu taşınmazın satışının yapıldığını, birinci ve ikinci sırada haciz şerhi bulunan icra dosyalarının alacaklısının kendisi olduğunu, bu nedenle taşınmazın hiçbir zaman davacıya dönmeyeceğini, davacının dava açmakta hukuki yararı ve aktif husumeti bulunmadığını, satışın yapıldığı icra dosyasının SEKA’ya gönderildiğini ve bu icra dosyasının ihyası için dava açıldığını, anılan davanın beklenilmesi gerektiğini, diğer icra dosyalarından dolayı da alacaklı olduğu için takas mahsup talebinin kabulü gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 24/02/2021 tarih 2021/195 Esas 2021/323 Karar sayılı kararıyla; davalı ...’in haczinin dayanağı Ümraniye 2. İcra Müdürlüğü'nün 2005/1264 Esas sayılı takip dosyası olduğundan ve kesinleşen mahkeme ilamı ile bu takip nedeni ile menfi tespite karar verildiğinden haczin dayanağının kalmadığı, dolayısıyla davalı ... adına ihale ile oluşan tapu kaydının yolsuz hale geldiği, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ve asli müdahil vekilinin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle HMK'nin 353/1-b.1 maddesi uyarınca istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ile asli müdahil vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
2.1. Davalı vekili temyiz itirazlarında
İstinaf incelemesinin duruşmasız yapıldığını, eksik incelemeyle, dosya münderecatına aykırı karar verildiğini, temliknameler gereği başka icra dosyasından da alacaklı olduğu halde başka bir icra dosyasının olmadığının yazıldığını, temliknamelerde sözü edilen icra dosyaları nedeniyle davacıdan 600.000 TL alacaklı olduğunu, dava konusu taşınmaz üzerinde hem 1. sırada, hem de 2. sırada alacaklı olduğunu, 1. sıradaki haciz iptal edilse bile temlikname gereği 2. sıradaki hacizli dosyanın alacaklısı olduğunu, bilirkişi raporlarına karşı itirazlarının değerlendirilmediğini, taşınmazın arazi değerinin hesaplanmadığını, hesaplamanın neye dayalı olarak yapıldığının belli olmadığını, taşınmazın değerinin fahiş hesaplandığını, icra dosyasında taşınmazın değerinin 2009 yılı itibarıyla 100.000 TL olarak saptandığını, bu nedenle günümüzdeki rayiç değerinin 484.050,00 TL olmasının mümkün olmadığını, taşınmaz üzerindeki SİT alanı şerhinin de nazara alınması gerektiğini, satışa esas icra dosyası ile İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğünün 2007/6411 Esas sayılı takip dosyasından toplam 600.000 TL alacaklı olduğunu, alacaklı olduğunun 2020 tarihli temliknamelerle sabit olduğunu, temliknamelerden birinin noterden getirtilmediğini, satışın iptal edilen alacakla ilgili icra dosyasından değil, başka bir icra dosyasından yapıldığını, ikinci sıradaki alacaklının da kendisi olması nedeniyle taşınmazın davacıya dönmeyeceğini, 1. sıradaki alacak iptal edilse bile 2. sıradaki alacağı nedeniyle davacının bir hakkı olmayacağını, davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığını ve aktif husumetinin de bulunmadığını, satışa esas icra dosyasının SEKA’ya gönderilmesi nedeniyle icra dosyasının ihyası için açılan İstanbul Anadolu 22. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/779 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, takas ve mahsup taleplerinin reddedildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
2.2. Asli müdahil vekili temyiz itirazlarında
İstinaf incelemesinin duruşmasız yapıldığını, eksik incelemeyle karar verildiğini, temliknameler gereği davalı ...’ın başka icra dosyasından da alacaklı olduğu halde başka bir icra dosyasının olmadığının yazıldığını, temliknamelerde sözü edilen icra dosyaları nedeniyle davalının, davacıdan 600.000 TL alacaklı olduğunu, kendisinin de alacaklı olduğu icra dosyalarının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından irdelenmediğini, mevcut haciz haklarının haksız biçimde sonlandırıldığını, taşınmaz üzerindeki hacizlerinin muhafaza edilmesi yönündeki taleplerinin haksız şekilde reddine karar verildiğini, 1. sıradaki alacak iptal edilmiş olsa dahi 2. sıradaki alacak nedeniyle hem kendisinin hem de davalı ...’ın alacaklı olduğunu, eldeki davanın, alacak haklarının ve hacizlerinin kalkmasına yönelik, haklarının ihlal eder bir dava olduğunu, icra dosyalarında alacaklı olması nedeniyle taşınmaz üzerindeki haciz haklarının baki kalması gerektiğini, alacaklısı olduğu Beykoz İcra Müdürülüğünün 2005/1213 Esas sayılı dosyasının getirtilmediğini, satışa esas icra dosyasının SEKA’ya gönderilmesi nedeniyle icra dosyasının ihyası için açmış olduğu İstanbul Anadolu 22. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/779 Esas sayılı dosyasının beklenilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1 Bilindiği üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “ Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “ Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.
3.2.2. Hemen belirtmek gerekir ki; borçlu taraf İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesi hükmü çerçevesinde; icra takibi öncesinde ve icra takibi sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle alacaklısı asli müdahil ..., borçlusu davacı ... olan Kartal 2. İcra Müdürlüğünün 2004/1321 Esas sayılı icra takip dosyası üzerinden yazılan talimat ile Kocaeli 4. İcra Müdürlüğünün 2008/508 Talimat sayılı dosyası üzerinden çekişme konusu taşınmazın satışa çıkarıldığı, Ümraniye 2. İcra Müdürlüğünün 2005/1264 Esas sayılı icra takip dosyasında alacaklı olan davalı ...’ın, haciz tarihi itibarıyla birinci sırada alacaklı olması nedeniyle çekişme konusu taşınmazın alacağa mahsuben 23/02/2009 tarihinde davalı ...’a ihale edildiği, ihalenin kesinleşmesi üzerine anılan talimat dosyası üzerinden tapu müdürlüğüne yazılan 17/03/2009 tarihli tescil yazısına istinaden çekişme konusu taşınmazın 17/03/2009 tarihinde davalı ... adına tescil edildiği, ne var ki, davacı borçlu Fatma Feryal Bulgan tarafından açılan menfi tespit davası üzerine İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/556 Esas 2015/258 Karar sayılı 12/03/2015 tarihli kararı ile davacının, davalıya, Ümraniye 2. İcra Müdürlüğünün 2005/1264 Esas sayılı icra takip dosyasında borçlu olmadığının tespitine karar verilip, kararın derecattan geçerek 28/12/2017 tarihinde kesinleştiği gözetildiğinde, davalı ... adına cebri ihale sonucu oluşan sicil kaydının yolsuz hale geldiği, istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmakla, III ve IV.3. paragraflardaki kararın verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, davalı ile asli müdahil vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 24.858,39-TL bakiye onama harcının hükmü temyiz eden davalı ...’tan alınmasına, aşağıda yazılı 21,40-TL bakiye onama harcının hükmü temyiz eden asli müdahil ...’den alınmasına, 07/02/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.