"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davası sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine dair verilen kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin verilen karar, davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
I. DAVA
Davacı, babası ... ...'nın 164 ada 46 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalı ...’nın babasının yaşlılığından ve tecrübesizliğinden yararlanarak almış olduğu Gaziantep 3. Noterliğinin 27.03.2015 tarihli ve 6873 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile davalı ...’in yöneticisi olduğu...Şirketine değerinin çok altında bir bedelle devrettiğini, davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ettiklerini, yapılan temlik işleminin ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması, hile ve gabin nedenleriyle geçersiz olduğunu, babasına vasi atanması talebiyle açtıkları Gaziantep 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/688 Esas sayılı dava dosyasında vasi adayı olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile ... ... adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1.1. Davalı ..., vekalet görevinin kötüye kullanılmadığını, devrin ... ...’nın bilgisi dahilinde, sağlık kurulu raporu alınmak suretiyle yapıldığını, davacının davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, henüz dava hakkı doğmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
1.2. Diğer davalı şirketi temsilen ..., devrin bedeli karşılığında yapıldığını, şirketin iyi niyetli üçüncü kişi konumunda bulunduğunu, davacının davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Gaziantep 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27/09/2018 tarihli ve 2015/399 E., 2018/421 K. sayılı kararıyla; davanın yasal danışman veya vasi atanmadan açıldığı, yargılama devam ederken davacının yasal danışman olarak atandığı, davacının yasal danışman olarak hak ve yetkilerinin yasal danışman kararı verildikten sonra başlayacağı, sonradan davaya asilin muvafakat etmesinin davacıyı ehliyetli hale getirmeyeceği gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacı vekili, davalı tarafından dava konusu taşınmazın maliki ... ...’nın hastalığının bilindiğini, buna rağmen Notere götürülmek suretiyle alınan vekelatname uyarınca çekişme konusu taşınmazın devredildiğini, yargılama sırasında Gaziantep 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/688 E., 2017/1307 K. sayılı dava dosyası ile açılan dava sonucunda davacının yasal danışman olarak atandığını, sonrasındaki ilk duruşmaya ... ... ile kendisine yasal danışman olarak atanan davacı oğlunun birlikte gelerek beyanda bulunduklarını, bu suretle usuli eksikliğin giderildiğini, Mahkemece yargılamaya devam edilerek Adli Tıp Kurumundan alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 02/02/2021 tarihli ve 2021/93 E., 2021/102 K. sayılı kararıyla; davacı tarafından sağ olan ve kısıtlı olmayan babası ... ... adına iptal tescil isteğiyle dava açıldığı, daha sonra babası ... ...’ya TMK'nın 429. maddesine göre davacının yasal danışman olarak atandığı, ancak yasal danışmanın, danışmanı olduğu kişi adına onun katılımı olmaksızın dava açamayacağı veya onun aleyhine açılan davayı tek başına yürütemeyeceği gerekçesiyle istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili, Gaziantep 2. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülen vasi tayini dosyasında alınan Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Dairesinin raporunda; şahısta fiil ehliyetine etki ederek şuur ve hareket serbestisi ile olayları kavrayıp, onlardan sağlıklı sonuçlara varabilme yeteneğini azaltacak mahiyette ve derecede akli arıza tespit edildiğini, bu nedenle davacının yasal danışman olarak atandığını, TMK'nın 429. maddesi uyarınca sınırlı olarak sayılan nedenler arasında dava açma ve sulh olma yetkisinin de mevcut olduğunu, bu nedenle davacının yasal danışman olarak davayı takip yetkisinin bulunduğunu, Mahkemece işin esası yönünden inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek, hükmün bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması, gabin ve hile hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 4721 s. Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 429. maddesi; "Kısıtlanması için yeterli sebep bulunmamakla beraber korunması bakımından fiil ehliyetinin sınırlanması gerekli görülen ergin bir kişiye aşağıdaki işlerde görüşü alınmak üzere bir yasal danışman atanır: 1. Dava açma ve sulh olma, 2. Taşınmazların alımı, satımı, rehnedilmesi ve bunlar üzerinde başka bir aynî hak kurulması, 3. Kıymetli evrakın alımı, satımı ve rehnedilmesi, 4. Olağan yönetim sınırları dışında kalan yapı işleri, 5. Ödünç verme ve alma, 6. Ana parayı alma, 7. Bağışlama, 8. Kambiyo taahhüdü altına girme, 9. kefil olma. Aynı koşullar altında bir kimsenin malvarlığını yönetme yetkisi, gelirlerinde dilediği gibi tasarruf hakkı saklı kalmak üzere kaldırılabilir." hükümlerine yer verilmiştir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı (IV/3.2.) paragrafta yer verilen yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.) paragrafta yer verilen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL. bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 11/01/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.