"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından duruşma istekli ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 07/02/2022 Pazartesi günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ...... diğer temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... ile davalı ... vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakan babaları ... ...’dan kalan taşınmazların intikal işlemlerinin yapılabilmesi için kardeşleri olan İbrahim ...’nın isteği üzerine davalı yeğenleri ...’i (İbrahim oğlu) Batman 1. Noterliğinin 26.07.1991 tarihli vekaletnamesi ile vekil tayin ettiklerini, davalı ...’in de vekalet görevini kötüye kullanarak mirasbırakandan intikal eden kök 16 (yeni 110 ada 3 , 22 (yeni 115 ada 1, 116 ada 1 ve 117 ada 3) ve 26 (yeni 122 ada 1) parsel sayılı taşınmazlardaki miras paylarını 04.08.1992 tarihinde kardeşi olan diğer davalı ...'a (İbrahim oğlu) satış yoluyla devrettiğini, yapılan devrin muvazaalı olduğunu, devir nedeniyle herhangi bir bedel almadıklarını, davalıların el ve işbirliği içerisinde kendilerini zararlandırdıklarını ileri sürerek, davalı ... adına kayıtlı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalılar, iddiaların haksız ve yersiz olduğunu, davacıların dava konusu taşınmazlardaki miras paylarından babaları İbrahim lehine feragat ettiğini, yapılan devirleri de bildiklerini, taşınmazların değerlenmesi ile uzun yıllar sonra dürüstlük kurallarına aykırı olarak dava açıldığını bildirip, davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Batman 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/05/2016 tarihli ve 2015/116 E., 2016/156 K. sayılı kararı ile; davalı vekil ... ...'ın dava konusu taşınmazları bedelsiz devrettiği, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın davalı ... yönünden reddine, davalı ... yönünden kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. TemyizYoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 17/03/2020 tarihli ve 2016/14774 E., 2020/1925 K. sayılı ilamı ile "...4721 sayılı TMK’nın 6. ve 6100 sayılı HMK’nın 190. maddeleri uyarınca herkes iddiasını ispatla mükelleftir.
Eldeki davada davacılar, 1992 yılında yapılan satış işleminin iradelerine aykırı ve kendilerini zararlandırma kastı ile yapıldığını kanıtlamak zorundadır. Ne var ki, toplanılan deliller ile iddialar kanıtlanabilmiş değildir. O halde, yukarıda yer verilen somut olgular ve ilkeler birlikte değerlendirildiğinde; çekişmeye konu satış işleminin davacıların iradelerine uygun olduğu, aksinin kanıtlanamadığı, vekalet görevinin kötüye kullanılmadığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, davalı ... yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir." gerekçesi ile karar bozulmuştur.
3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Batman 4. Asliye Hukuk Mahkemesi 19/01/2021 tarihli ve 2020/598 E., 2021/53 K. sayılı kararıyla; vekaletnamenin kötüye kullanıldığı iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ve davalı ... ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
5.1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacıların satış iradesi ile vekaletname düzenlemediklerini, bu nedenle davanın devir işleminden 23 yıl sonra açıldığını, davacıların 1977 yılında kardeşleri dava dışı İbrahim ...’yı intikal işlemleri için vekil tayin ettiklerini, dava dışı İbrahim ...'nın 1992 yılında oğlu olan davalı ...’yı tevkil vekil olarak atadığını, dava konusu taşınmazların bu şekilde davalı ...'a devredildiğini, somut olayda tipik bir muris muvazaası söz konusu olduğunu, 1977 yılında verilen vekaletname ile intikal işleminin yapılmadığını, yaklaşık 15 yıl sonra intikal işlemleri yapılarak aynı gün dava konusu taşınmazların temlik edildiğini, davalıların kötüniyetli hareket ettiklerinin açık olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
5.2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemenin ilk verdiği karar ile lehine dava değeri üzerinden 23.197,00 TL nispi vekalet ücretine hükmedildiğini, bozma kararına uyularak verilen ikinci kararda ise dava değeri üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilğini belirterek kararın bu kısmının düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 6098 s. Türk Borçlar Kanunu'nda sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506. maddesinde aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir.
Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür.
6.2.2. 6100 sayılı HMK’nın 190. maddesinde, "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."
6.2.3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." hükümlerine yer verilmiştir.
6.2.4. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323/1-ğ bendine göre vekille takip edilen davalarda kanun gereğince taktir olunacak vekalet ücreti yargılama giderleri kapsamında olup yine aynı Yasa'nın yargılama giderlerinden sorumluluğu düzenleyen 326/1. maddesinde “Kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir.” hükümleri düzenlenmiştir.
6.3. Değerlendirme
6.3.1. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgeler ile özellikle (IV-2) no.lu paragrafta yer verilen bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacıların temyiz itirazlarının reddi gerekir.
6.3.2. Davalı ... ...'ın temyiz itirazına gelince; Batman 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/05/2016 tarihli ve 2015/116 E., 2016/156 K. sayılı kararı ile davalı ... lehine 23.197,00 TL vekalet ücretine hükmedildiği, davacıların 10/05/2016 tarihli hükmü temyiz etmediği ve davalı ... lehine vekalet ücreti yönünden usuli kazanılmış hak oluştuğu açık olup, bozmaya uyularak davanın reddine ilişkin olarak verilen 19/01/2021 tarihli kararda bu husus gözetilerek davalı ... lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, anılan davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
6.3.3. Ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm kısmının düzeltilerek onanması, 6100 sayılı HMK’nin geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 438/7. maddesi hükmü gereğidir.
V. SONUÇ
1. Açıklanan nedenlerle; davacıların temyiz itirazlarının REDDİNE.
2. Davalı ... vekilinin temyiz itirazının kabulüyle, hükmün 7. bendi hükümden çıkarılarak yerine 7. bent olarak “Davalı ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden 23.197,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı ...'ya verilmesine,” cümlesinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın talep haline temyiz edenlere iadesine, 20.11.2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalılar vekilleri için 3.815.00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacılardan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.