Logo

1. Hukuk Dairesi2021/1490 E. 2022/871 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın bazı taşınmazlarını davalı oğluna devretmesinin muris muvazaası olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın iki taşınmazı davalıya devretmesinin mirasçılarını miras hakkından yoksun bırakmak amacıyla yapıldığı, diğer taşınmaz devrinde ise muvazaa bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı ve davalıdan biri yönünden onanmasına, diğer davacılar yönünden ise değerin temyiz kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle temyiz dilekçesinin değerden reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TAZMİNAT - TENKİS

Taraflar arasındaki tapu iptali-tescil, tazminat, tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kısmen kabul kararına karşı taraflarca yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen başvurunun esastan reddine ilişkin karar süresi içinde taraflarca temyiz edilmekle; duruşma günü olarak saptanan 08.02.2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden davacılar ... v.d. vekili gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, mirasbırakan ...′in 8 ve 23 no.lu parsellerini ara malikler vasıtasıyla davalı oğluna aktardığını; mirasbırakan ...′in de 3 no.lu parseldeki 1/5 payını ölünceye kadar bakım şartıyla davalı oğluna temlik ettiğini, işlemlerin mirastan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı biçimde yapıldığını ileri sürerek, 8 ve 3 no.lu parseller bakımından tüm davacıların miras payları oranında tapu iptali-tescile, 23 no.lu parsel bakımından ise davacı ...′nin miras payı oranında tapu iptali-tescile, tapu iptali-tescil isteklerinin kabul edilmemesi halinde 3 no.lu parsele yönelik tenkise, 8 ve 23 no.lu parsellere yönelik de tazminata karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı, işlemlerin gerçek olduğunu, mal kaçırma amacı bulunmadığını; ayrıca, kardeşi ... Özer tarafından aleyhine açılan 23 (eski 563) parsel hakkındaki Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1992/1025 Esas sayılı dosyasında ... Özer′in davadan vazgeçmesi karşılığında 254 no.lu parselde bulunan payını, 15.000,00 TL'yi ve avukat masrafını ... Özer'e verdiğini, bu nedenle ... Özer' in mirasçılarının hiçbir hak talep edemeyeceklerini belirterek, davanın tümden reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 30/09/2020 tarihli ve 2020/46 Esas - 2020/237 Karar sayılı kararıyla; 3 no.lu parsel hakkındaki davanın kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddine, 8 ve 23 no.lu parsellerin temlikinin muvazaalı bulunduğu gerekçesiyle anılan parseller hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

2.1. Davacılar, 3 no.lu parsel hakkındaki davanın da kabulü gerektiğini belirtip istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

2.2. Davalı, aşamadaki savunmalarını tekrarlayarak davanın tümden reddi gerektiğini belirtip istinaf başvurusunda bulunmuştur.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 10/02/2021 tarihli ve 2021/233-195 Esas - Karar sayılı kararıyla; dava konusu 3 no.lu parselin ölünceye kadar bakım şartıyla temlikinin mirastan mal kaçırma amaçlı olmadığı; 8 ve 23 no.lu parsellerin davalıya temlikinin ise muvazaalı bulunduğu gerekçesiyle tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflarca temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Taraflar, istinaf başvurularındaki itirazlarını tekrarlayarak temyiz isteğinde bulunmuşlardır.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil, olmadığı takdirde tazminat ve tenkis isteklerine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nispi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada mirasbırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.

Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun(TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun (TK) 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün, diğer bir söyleyişle mirasbırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz

toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

Bununla birlikte, miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

3.3. Değerlendirme

Getirtilen kayıtlardan;

a) Dava konusu 8 (eski 337) parsel(4523,93 m2 tarla) sayılı taşınmazın mirasbırakan Ahmet adına kayıtlı iken 04.10.1988′de 3. kişi olan Muharrem Çelikler′e satıldığı,

Muharrem′in de bu taşınmazı 18.12.2007′de davalı ...′e sattığı,

b) Dava konusu 23(eski 563) parsel (2352,88 m2 tarla) sayılı taşınmazın mirasbırakan Ahmet adına kayıtlı iken 19.10.1988′de 3. kişi olan Latif İlhan′a satıldığı,

İlhan′ın da bu taşınmazı 07.11.1988′de davalı ...′e sattığı,

c) Dava konusu 3(eski 606) parsel(17147,34 m2 tarla) sayılı taşınmazın mirasbırakan Ahmet adına kayıtlı iken, ölümüyle çocukları ve torunları olan tüm mirasçılarına intikal ettiği ve taksimen mirasçılardan eşi Fatma, çocukları ..., ..., ... ve ... adlarına 1/5′er paylarla kayıtlandığı,

Mirasbırakan Fatma′nın taşınmazdaki 1/5 payını 28.12.2006 tarihinde davalı oğlu ...′e ölünceye kadar bakım şartıyla devrettiği,

görülmektedir.

Diğer taraftan; mirasbırakan 1913 doğ.lu ...′in 12.06.1992 tarihinde, eşi diğer mirasbırakan 1914 doğ.lu ...′in 30.07.2011 tarihinde öldükleri, geride mirasçıları olarak oğulları ...(1954), kızları ...(1940), ...(1946) ve ...(1950) ile 17.03.1994 tarihinde ölen büyük oğulları ...(1936)′nin eşi ... ve çocukları ...′ın kaldığı; eldeki davanın, mirasbırakanların kızı(48/240) ... ile torunları(13/240′ar) ... tarafından mirasbırakanların oğlu ... aleyhine açıldığı anlaşılmaktadır.

Öte yandan;

a) Dava konusu 4973 ada 8 parsel sayılı taşınmazın 04/10/1998 (ilk satış) tarihindeki değerinin 60.871,00 TL, 18/12/2007 (2. Satış) tarihindeki değerinin 551.246,00 TL, 12/08/1994 (taksim) tarihindeki değerinin 5.732,60 TL, dava tarihindeki değerinin 1.130.982,50 TL,

b) Dava konusu 4974 ada 23 parsel sayılı taşınmazın 19/10/1998 (ilk satış) tarihindeki değerinin 156,80 TL, 07/11/1988 (2. Satış) tarihindeki değerinin 31.659,00 TL, 12/08/1994 (taksim) tarihindeki değerinin 2.981,50 TL ve dava tarihindeki değerinin 588.220,00 TL,

c) Dava konusu 4976 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 1/5 hissesinin 28/11/2006 (satış) tarihindeki değerinin 34.608,70 TL, 12/08/1994 (taksim) tarihindeki değerinin 3.249,25 TL ve dava tarihindeki değerinin 514.420,20 TL olduğu keşfen saptanmıştır.

Dosya içeriği, toplanan deliller ve yukarıda değinilen olgular 3.2. numaralı bentte açıklanan ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde, IV.3. numaralı bentte belirtilen gerekçeler ile 3 no.lu parsel hakkındaki davanın reddine, 8 ve 23 nolu parseller hakkındaki davanın ise kabulüne karar verilmesinde davalı ve davacılardan ... yönünden bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

Mirasbırakanların torunları olan ihtiyari dava arkadaşı konumundaki davacılar ...′ın ise 3 no.lu parsele hasren ileri sürdükleri temyiz itirazları bakımından 13/240′ar miras paylarına karşılık gelen 27.864,42′şer TL miktar Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL’nin altında kalmaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davalı ve davacılardan ...′nin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, davacılar ... yönünden TEMYİZ DİLEKÇESİNİN DEĞERDEN REDDİNE; temyiz eden davalıdan alınması gereken 35.033,82 TL onama harcından peşin alınan 8.758,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 26.275,37 TL harcın temyiz eden davalıdan tahsiline, temyiz eden davacı ...'den alınması gereken 80.70 TL onama harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın tahsiline; temyiz eden davacılar ... tarafından yatırılan temyiz harcının iadesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca gelen temyiz edilen davalı vekili için 3.815.00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davacılardan alınmasına 08/02/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.