"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali-tescil davasında davanın kabulüne ilişkin verilen karar yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece, davanın reddine karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuş; Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş, karar süresi içinde davacılar tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 08/02/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edilen davalı vekili Avukat ... geldi, davacılar vekilinin göndermiş olduğu mazeret istemi davalı vekilinin beklemeyeceğini belirtmesi üzerine reddedildi. Yokluğunda duruşma başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakanları ...'ın adına kayıtlı 528 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki 9 no.lu bağımsız bölümünü satış göstermek suretiyle damadı olan davalıya temlik ettiğini, yapılan işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, dava konusu taşınmazı murisin borçlarını ve kanser hastalığı nedeniyle tedavi masraflarını karşılamak amacı ile satmak istemesi üzerine bedeli karşılığında satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI-1-
Mahkemece 17/02/2016 tarihli ve 2014/2276 Esas - 2016/87 Karar sayılı karar ile temlikin muvazaalı olduğu gerekçe gösterilerek, davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA KARARI
Mahkemenin yukarıdaki kararının süresi içinde davalı tarafından temyizi üzerine, karar Dairece; mirasbırakanın diğer mirasçılarından mal kaçırmasını gerektirir bir neden ve muvazaanın varlığı konusunda somut bir olgu ortaya konulamadığından davanın reddi gerektiği belirtilerek, bozulmuştur.
V. MAHKEME KARARI-2-
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda (IV.) numaralı bentteki Daire bozma kararında belirtilen gerekçe benimsenmek suretiyle 18/11/2020 tarihli ve 2020/22 Esas - 2020/177 Karar sayılı karar ile davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıdaki kararına karşı süresi içinde davacı tarafça temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Dava dilekçesinde ileri sürülen iddialar tekrarlanarak mahkeme kararının bozulması istenmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nispi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada mirasbırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun (TK) 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün, diğer bir söyleyişle mirasbırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
3.3. Değerlendirme
Yukarıda değinilen ilkelere, dosya içeriğine, toplanan delillere ve bozmaya uyularak benimsenen (IV.) numaralı bentteki bozma gerekçelerine göre, davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle, davacı tarafın yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA; aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına; 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca gelen temyiz edilen davalı vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 08/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.