Logo

1. Hukuk Dairesi2021/1745 E. 2021/2911 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından teminat olarak devredilen taşınmazın, müteahhit ile davalı arasındaki sözleşmenin feshi sonrası davalı üzerinde kalması ve davalının da taşınmazı muvazaalı olarak devrettiği iddiasıyla açılan tapu iptal ve tescil davasında, mahkemenin hukuki nitelendirmedeki isabeti.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının temlik işleminin inanca dayalı olduğu iddiasını dikkate almayarak muvazaalı satışa dayalı bir nitelendirmeyle hüküm kurmasının HMK 33. maddesine aykırı olduğu ve inançlı işlem yönünden gerekli incelemenin yapılmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen davada;

Davacı, dava dışı ...’nin kendisini vekil tayin ettiğini, anılan vekaletname uyarınca dava dışı müteahhit ... ile yaptığı daire alım satım sözleşmesi karşılığında, davaya konu ...’e ait 162 ada 10 parsel sayılı taşınmazı üzerindeki villa ile birlikte müteahhitin anlaşmalı olduğu taşeronluk yapan davalı ...'a teminat olarak tapuda devrettiğini, davalı ...'ın müteahhit ile arasında yapmış olduğu iş yapma-yaptırma sözleşmesine aykırı davranması nedeniyle müteahhit tarafından sözleşmenin feshedildiğini, ancak teminat olarak verilen taşınmazın davalı ... üzerinde kaldığını, davalı ...’ın da taşınmazı muvazaalı olarak diğer davalı ...’e devrettiğini ileri sürerek tapu iptali ile ... Değirmenci adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

Davalı ..., davaya konu taşınmazı diğer davalı ...'dan 120.000,00 TL bedel karşılığında satın aldığını, bedeli ödeyebilmek için çeşitli bankalardan kredi çektiğini belirterek; davalı ..., davacı ile dava dışı ... arasında dava dışı 250 ada 2 parsele ilişkin olarak kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, buna göre borçlunun ... olduğunu, davacı ...'ün bu davanın davacısı olamayacağını, husumetin kendisine yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece “....Öte yandan mahkemece davanın muvazaalı satıştan kaynaklandığı yönünde nitelendirme yapılarak sonuca gidildiği görülmektedir. Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK'nın 33. (1086 sayılı HUMK 76.) maddesi hükmü uyarınca olayları bildirmek taraflara hukuki nitelendirmeyi yapmak ve ona uygun yasal düzenlemeyi tayin ve tespit ederek uygulamak mahkemeye aittir. Eldeki davada, iddianın ileri sürülüş biçimi, dava dilekçesinin içeriği ve dosyada mevcut deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacının temlik işleminin inanca dayalı olduğu iddiasına dayandığı anlaşılmaktadır...Somut olaya gelince; mahkemece bu yönde inceleme ve değerlendirme yapılmış değildir. Hâl böyle olunca, değinilen ilkeler gözetilmek suretiyle inançlı işlem yönünde soruşturma yapılması gerekirken, değinilen husus gözardı edilerek ve nitelendirmede yanılgıya düşülerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar, davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalı ...'ün yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 6.689.19 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...'den alınmasına, 31/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.