"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakan ...’nın maliki olduğu 31, 35 ve 36 parsel sayılı taşınmazlarını davalılara satış suretiyle devrettiğini, mirasbırakanın temlik tarihinde 93 yaşında hasta ve yatalak olduğunu, temlik işlemi için doktor raporu alınmadığını, bu nedenle hukuki işlem ehliyeti bulunmayan mirasbırakanın yaptığı işlemin geçersiz olduğunu, davalılar arasındaki işlemlerin de hileli biçimde yapıldığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında tescile karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, iddiaların yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, mirasçıların birbirleri arasındaki uyuşmazlıklarda 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 688. ve devam eden maddelerinde öngörülen paylı mülkiyet hükümleri uygulanacağından, pay oranında istekle dava açılabilmesi mümkündür. Ancak, ehliyetsizlik iddiasının 3. kişiye karşı ileri sürülmesi halinde, davanın tereke adına tüm mirasçıların katılımıyla açılabileceği, pay oranında istekle açılan davanın dinlenebilme olanağı bulunmadığı kuşkusuzdur.
Somut olayda, davalılardan ...′ın mirasçı sıfatı taşımadığı ve 3. kişi konumunda bulunduğu, pay oranında açılan eldeki davanın davalı ... yönünden dinlenemeyeceği gözetildiğinde, anılan davalıya yönelik davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacıların bu husustaki temyiz itirazı yerinde görülmediğinden reddine.
Ne var ki, mirasçı sıfatı taşıyan diğer davalılar bakımından davada ileri sürülen ehliyetsizlik hukuksal nedeninin araştırılması kaçınılmazdır.
Bilindiği üzere, bir kimsenin ehliyetinin tespitinin şahıs ve mamelek hukukunda doğurduğu sonuçlar itibariyle ne kadar büyük önem taşıdığı kendiliğinden ortaya çıkar. Bu durumda, tarafların gösterecekleri tüm delillerin toplanılması, tanıklardan bu yönde açıklayıcı, doyurucu somut bilgiler alınması, varsa ehliyetsiz olduğu iddia edilen kişiye ait doktor raporları, hasta müşahede kağıtları, film grafilerinin eksiksiz getirtilmesi zorunludur.
Bunun yanında, her ne kadar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu′nun(HMK) 282. (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun(HUMK) 286. maddesinde belirtildiği gibi bilirkişinin “rey ve mutaalası” hakimi bağlamaz ise de, temyiz kudretinin yokluğu, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk gibi salt biyolojik nedenlere değil aynı zamanda bilinç, idrak, irade gibi psikolojik unsurlara da bağlı olduğundan, akıl hastalığı, akıl zayıflığı gibi biyolojik ve buna bağlı psikolojik nedenlerin belirlenmesi çoğu zaman hakimlik mesleğinin dışında özel ve teknik bilgi gerektirmektedir.
Hele ayırt etme gücünün nisbi bir kavram olması, kişiye, eylem ve işleme göre değişmesi, bu yönde en yetkili sağlık kurulundan, özellikle Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını da gerekli kılmaktadır. Esasen TMK'nın 409/2. maddesi akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bilirkişi raporu ile belirleneceğini öngörmüştür.
Hal böyle olunca, mirasbırakanın hukuki ehliyetinin tespiti için yukarıda değinilen ilkeler ve yasa hükümleri çerçevesinde bir araştırma yapılarak tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi ve Hasan dışındaki diğer davalılar bakımından sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir.
Davacıların temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerinde görüldüğünden, kabulüyle hükmün (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.