"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - BEDEL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemli dava sonunda Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 07/04/2022 tarihli ve 2021/259 Esas ve 2021/552 Karar sayılı ilamı yasal süre içerisinde asıl ve birleştirilen davada davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 27.01.2022 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen davacılar vekili gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl ve birleştirilen davada davacılar dava dilekçelerinde, mirasbırakan babaları ...’ın 11 parça taşınmazını muvazaalı olarak önce alım gücü olmayan dava dışı ...’e temlik ettiğini, ...’in de taşınmazları mirasbırakanın torunu olan davalı ...’a devrettiğini, temlik tarihinde ...’ın 18 yaşından küçük olduğunu, kendilerinden mal kaçırma amacıyla devirlerin yapıldığını, sonrasında üç parça taşınmazın dava dışı kişilere temlik edildiğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile payları oranında adlarına tesciline, üçüncü kişilere temlik edilen taşınmazların ise bedellerinin payları oranında tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Asıl ve birleştirilen davada davalı cevap dilekçesinde, mirasbırakanın birlikte yaşadığı oğluna kızarak onu mirastan yoksun bırakmak amacıyla dava konusu taşınmazları bedelini alarak dava dışı ...’e temlik ettiğini, taşınmazları devirden sonra ...’in kullandığını, bu duruma çok üzüldüğünü, diğer dedesinin yardımı ile taşınmazları ...’den rayiç bedelleri ile satın aldığını, tapuda değerin düşük gösterildiğini, dedesinden aldığı borcu ödemek için 3 parça taşınmazı satmak durumunda kaldığını, mirasbırakanın başka taşınmazları da olduğunu, devirlerin muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Asıl ve birleştirilen davada davacılar istinaf dilekçelerinde özetle, murisin taşınmazları mal kaçırma amacıyla alım gücü olmayan ...’e devrettiğini, ...’in de taşınmazları davalıya temlik ettiğini, mirasbırakanın taşınmaz satmaya ihtiyacı olmadığını, taşınmazları devrettikten sonra da muris ve mirasçılarının kullanmaya devam ettiğini, davalının temlik tarihinde 15 yaşında olduğunu, davalının satış bedelini ödemediğini, vekalet ücretinin mahkemece yanlış hesaplandığını, tanık beyanları ile iddialarının ispat edildiğini, adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini, adli yardım taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılması ile davaların kabulüne karar verilmesini istemişlerdir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 07/04/2022 tarihli ve 2021/259 Esas - 2022/552 Karar sayılı ilamı ile; murisin satışa ihtiyacının bulunmadığı, ölünceye kadar taşınmazları tasarruf ettiği, temlik yapılan ...' in taşınmazları hiç kullanmadığı, taşınmazların gerçek değeri ile satış değerleri arasında aşırı fark bulunduğu, mirasbırakanın ara malik/emanetçi ... ile komşu olduğu ve ara malik ...'in emanetçi olduğu, torun/davalı ...'ın satışların yapıldığı tarihlerde 13/17'li yaşlarda olduğu ve geliri olmadığı, torun/davalı ...'ın satışların babası ve dedesi tarafından kendisine verilen paralar ile alındığını ispat edemediği, yine ara malik/emanetçi ... tarafından murise satış bedellerinin ödendiğinin kanıtlanamadığı ve de murisin ara malik/emanetçi ...'e davaya konu taşınmazları temlikteki gerçek iradesinin kız çocukları olan davacılardan mal kaçırmak olduğu gerekçeleriyle istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Asıl ve birleştirilen davada davalı temyiz dilekçesinde özetle, murisin taşınmazları dava dışı ...'e sattığını, dört sene sonra bedelini ödeyerek kendisinin aldığını, ara malik ...'in taşınmazları aldıktan sonra kendisinin kullandığını, semerelerinden faydalandığını, Tarım İl Müdürlüğünden gelen müzekkere cevabının da bunu doğrulandığını, çocuk yaşlardan beri köyde çiftçilik yaptığını, yaşının küçüklüğü nedeniyle satış işleminin velilerinin oluru ile yapıldığını, diğer dedesinden borç alarak ...’e bedel ödediğinin sabit olduğunu, satın aldıktan sonra taşınmazları kullandığını, söylentinin bir davada ispat vasıtası olamayacağını, dinlenen tanık beyanları ile muvazaa iddiasının ispatlanamadığını, maddi delillerin tanık beyanlarının aksini gösterdiğini, taşınmazlardaki diğer paydaşlardan da pay satın aldığını, taşınmazları alacak ekonomik gücü olduğunu, murisin geride 30 parça
taşınmazı kaldığını, kız çocuklarını mirastan mahrum etme gibi bir durum olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. Muris muvazaasında 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yukarıda (V.3.2) numaralı paragrafta açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre (IV.3.) numaralı paragrafta belirtilen şekilde kararın verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, asıl ve birleştirilen davada davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 93.358,62 TL bakiye onama harcının asıl ve birleştirilen davada davalıdan alınmasına, 27/01/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.