"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil davasıdır.
Davacılar, mirasbırakan ...’in maliki olduğu 355 ada 41 parsel sayılı taşınmazı, mirastan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak davalı oğlu ...’e ölünceye kadar bakma akdi ile temlik ettiğini ileri sürerek 355 ada 41 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.
Davalı, temlikin ivazlı ve geçerli bir işlem olduğunu bildirip davanın reddini savunmuş; aşamalarda mirasbırakanın daha önce başka bir taşınmazı mirasçıları arasında paylaştırdığını beyan etmiştir.
Mahkemece, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin istinafı üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin karar Dairece; “ ...mirasbırakanın çocuklarıyla bir sorunu olmadığı gibi bakılmadığı iddiasıyla bir dava da açmadığı, tanık beyanlarıyla muvazaanın varlığına dair bir olgu ortaya konulmadığı, mirasbırakanın temlik tarihinde 83 yaşında olup başkaca taşınmazları da bulunduğu, mirastan mal kaçırma amacıyla hareket etse idi diğer taşınmazlarını da devredebileceği gözetildiğinde temlikin muvazaalı olmadığı sonucuna varılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle ortadan kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 371/1-a maddesi uyarınca bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan ilam uyarınca işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmiş olması doğrudur. Davacıların yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine.
Davalının vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri taşınmazın tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı yada mirasçıların payına isabet eden değerdir.
Somut olayda, dava 1.000,00 TL bedelle açılmış yargılama aşamasında taşınmazın tümünün değeri 99.384,10 TL olarak belirlenmiş, bu durumda davacıların miras payına isabet eden değer 37.269,03 TL olup, yargılama sırasında 637,00 TL eksik harç
davacılar tarafından tamamlanmıştır. Bu durumda davalı lehine davacıların payına isabet eden 37.269,03 TL üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de, anılan bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 3. bendinde yer alan ‘’3.400,00-TL‘’ ibaresinin yerinden çıkarılmasına, yerine ‘’5.590,35 TL’’ ibaresinin yazılmasına, davalının temyiz itirazının kabulü, ile 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.