"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TENKİS
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tenkis istekli dava sonunda, Kaynarca Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/10/2020 tarihli, 2018/150 Esas, 2020/146 Karar sayılı kararıyla, 107 ada 7 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulü ile iptal tescile, diğer taşınmazlar yönünden ise davanın reddine dair verilen kararın davalılar ... ve ... vekili tarafından istinafı üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 14/04/2021 tarihli, 2021/455 Esas, 2021/564 Karar sayılı kararıyla, istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK’nin 353/1.b.2. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak 107 ada 7 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine, diğer taşınmazlar yönünden ise davanın açılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen karar yasal süre içerisinde davacılar vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 16/02/2022 Çarşamba günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalılar ... v.d. vekili Avukat ...... geldiler, davetiye tebliğine rağmen davalı ..., ..., ..., ..., vasi ... gelmedi. Yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakanları ... ...’ın 107 ada 7 parsel sayılı taşınmazını dava dışı ...’e satış suretiyle temlik ettiğini, taşınmazı ...’ün davalı ...’e, ...’in dava dışı ...’e, ...’in de davalı ...’in eşi olan davalı ...’ya devrettiğini, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ayrıca 157 ada 31, 32, 33 ve 36; 102 ada 454 ve 455 parsel sayılı taşınmazlar mirasbırakana ait olmasına rağmen kadastro tespitleri sırasında gerçek dışı beyanlarla mirasbırakanın lehine mal kaçırmak istediği oğlu olan davalı ... ve yakınları adına tespit ve tescil edildiğini bu durumu mirasbırakanın ölümünden sonra öğrendiklerini ileri sürerek miras payları oranında tapu iptali ve tescile, mümkün olmazsa tenkise karar verilmesini istemişler; aşamada 107 ada 7 parsel sayılı taşınmaz dışında kalan taşınmazlar bakımından davalarını geri almışlardır.
II. CEVAP
1. Davalılar ... ve ... vekili, mirasbırakan tarafından dava dışı ...'e, ...'ten de ...'e yapılan satışların gerçek olduğunu, taşınmazı bedelini ödeyerek satın alan ...'in taşınmazı dava dışı ...'e devretmesindeki amacın kredi temin edebilmek olduğunu, temin edilen kredi borcunun da ... tarafından ödendiğini, temliklerde muvazaanın bulunmadığını, mirasbırakanın sağlığında bir kısım taşınmazlarını mirasçıları arasında pay ettiğini, bir kısım taşınmazlarını ise çocuklarının zaruri ihtiyaçları için sattığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
2. Diğer davalılar da davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Kaynarca Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/10/2020 tarihli, 2018/150 Esas, 2020/146 Karar sayılı kararıyla; mirasbırakan tarafından hakça ve adalete uygun bir paylaşım yapılıp yapılamadığının tespit edilemediği, muvazaa iddiasının sabit olduğu gerekçesiyle 107 ada 7 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulü ile iptal tescile, diğer taşınmazlar yönünden ise geri alma nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde Davalılar ... ve ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Bir kısım davalılar vekili, muvazaa iddiasının ispatlanamadığını, mirasbırakanın tüm çocuklarına taşınmazlar paylaştırdığını, satışın gerçek olduğunu belirtip yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 14/04/2021 tarihli, 2021/455 Esas, 2021/564 Karar sayılı kararıyla; mirasbırakanın kadastro öncesi taksim amacı ile hareket ettiği, 107 ada 7 parsel sayılı taşınmazı oğlu davacı ...'in borçlarından dolayı alacaklılara karşı taşınmazı korumak amacıyla dava dışı ...'e devrettiği, mirasçılardan mal kaçırma amacı ile devredilmediği anlaşıldığından davanın kabulünün isabetsiz olduğu, davalı ...'in davacı sıfatı olmadığı halde sırf mirasçı diye davacı ... lehine de pay oranında iptal ve tescile karar verilmesinin de isabetsiz olduğu, ayrıca HMK'nın 123. maddesinde yapılan değişiklik gereği davacı tarafça geri alınan dava konusu parseller yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle bir kısım davalılar vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile yerel mahkeme kararının HMK'nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, 107 ada 7 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine, diğer taşınmazlar yönünden ise geri alma nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili, davaya konu 107 ada 7 parsel sayılı taşınmazın temlikinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, davalıların da bu durumu cevap ve istinaf dilekçeleri ile örtülü olarak kabul ettiklerini, muvazaanın tanık beyanlarıyla da sabit olduğunu, davalı ... bir mesleği olmayıp mirasbırakan ...’a ait tarlaları ekip biçerek gelir elde ettiğini ve mirasbırakanla yıllardır aynı bahçe içerisinde oturduğunu, diğer çocuklar ise başka köy ve ilçelerde yaşadığını, mirasbırakanın taşınmazı ölene dek kendisinin kullandığını, davalı tarafın savunmalarının muvazaayı gizlemeye yönelik olduğunu, bölge adliye mahkemesinin istinaf sebeplerine bağlı olmaksızın inceleme yaptığını, istinaf mahkemesinin hükme dayanak yaptığı 04.04.2009 tarihli "tutanaktır" başlıklı belgedeki imzaların davacılara ait olmadığını ve hatta anlaşmanın yapıldığı yazılı tarihte davacılardan ...’ın ekte sunulan terhis belgesinden de anlaşılacağı üzere askerde olup imza atmasının mümkün olmadığını, belgede davacılardan ... ve ...'nın imzalarının da olmadığını, belgeye göre bir taksim yapılmadığını, aksi düşünüldüğünde dahi davacı ... adına hiç bir paylaşım ve devir yapılmadığını, ileri sürerek kararın bozulmasına, 107 ada 7 Parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının muris muvazaası sebebi ile iptal edilerek davacıların miras payları oranında davacılar adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; muris muvazaası hukuki nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği belirtilmiştir.
3.3. Değerlendirme
Davacılar ..., ..., ..., ... ve ... yönünden yapılan temyiz incelemesinde;
3.3.1. Bilindiği üzere; 6100 sayılı ...nın 362.maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, 1/a bendinde de miktar veya değeri kırk bin Türk lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" hükmüne yer verilmiş, 2021 yılı itibarıyla HMK.'nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00 TL’lik kesinlik sınırı 78.630,00 TL olarak uygulanmaya başlanmıştır.
Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil davalarında davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur.
Somut olayda, mirasbırakan tarafından davalıya devredilen 107 ada 7 parsel sayılı taşınmazın dava tarihi itibariyle keşfen saptanan 603.548,84 TL değeri üzerinden davacılar ..., ..., ..., ... ve ...’ın talep ettiği 1/8’er payın karşılığı ayrı ayrı 75.443,60 TL olup, anılan değerlerin ayrı ayrı 2021 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, temyiz kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti bulunmayan kararlar hakkında 01.06.1990 tarihli ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bir karar verilebileceği açıktır.
Yukarıda açıklanan nedenden ötürü temyiz kesinlik sınırı içinde kaldığı anlaşılan davacılar ..., ..., ..., ... ve ...’ın temyiz dilekçesinin değerden reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı ... yönünden yapılan temyiz incelemesinde;
3.3.2. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, mirasbırakan ... ...’ın 107 ada 7 parsel sayılı taşınmazını 05/06/2006 tarihinde dava dışı ...’e satış suretiyle temlik ettiği, ...’ün taşınmazı 10/07/2007 tarihinde davalı ...’e, ...’in 11/06/2008 tarihinde dava dışı ...’e, ...’in de 16/05/2018 tarihinde davalı ...’ya devrettiği, 1940 doğumlu mirasbırakanın 29/07/2018 tarihinde öldüğü, geriye mirasçıları olarak eşi davacı ... ile çocukları; davacılar ..., ..., ..., ..., ... ve davalı ara malik ...’in kaldığı, ... ile kayıt maliki olan davalı ...’nın karı – koca oldukları, mirasbırakanın geride başkaca taşınmazının kalmadığı anlaşılmaktadır.
3.3.3. Somut olayda, mirasbırakanın, tüm mirasçılarını kapsar ve hak dengesini gözetir şekilde bir paylaştırma amacının bulunduğunun ispatlanamadığı, ara maliklerden davalı ... dışındakilerin taşınmazı kullanmadığı, mirasbırakanın temlikteki asıl iradesinin oğlu ... ve gelini ...’ya mal kazandırmak olduğu anlaşılmaktadır.
3.3.4. Hal böyle olunca, 107 ada 7 parsel sayılı taşınmaz bakımından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile reddine karar verilmesi doğru değildir.
VI. SONUÇ
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar ..., ..., ..., ... ve ...'ın temyiz dilekçelerinin değer yönünden REDDİNE, peşin yatırılan harçların davacılar ..., ..., ..., ... ve ...'a iadesine,
2-Davacılardan ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile HMK.'nın 371. maddesi gereğince Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın yatırana iadesine, HMK'nın 373/2. maddesi gereğince dosyanın Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davacı vekili için 3.815,00-TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, 16/02/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.