Logo

1. Hukuk Dairesi2021/2159 E. 2022/1111 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın bir taşınmazı davalıya devretmesinin muris muvazaası olup olmadığı ve davacının bedel isteminin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı mirasçının, mirasbırakanın mal kaçırma kastıyla hareket ettiğine dair iddiasını ispatlayamaması ve tanık beyanlarının da bu iddiayı desteklememesi gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE

MAHKEMESİ : İSTANBUL 10. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : BEDEL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince, davacıların istinaf isteminin HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine dair verilen karar süresi içinde davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 14/02/2022 Pazartesi günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... vekili gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, dosya incelenerek gereği görüşüldü:

I. DAVA

Davacı, mirasbırakanı Jida Bingöl'ün 1242 ada 26 parseldeki 2 no.lu bağımsız bölümü mirasçıdan mal kaçırmak amacı ile muvazaalı olarak davalıya devrettiğini, mirasbırakanın terekesinde malvarlığı kalmadığını, davalının taşınmazı alım gücünün bulunmadığını ileri sürerek, 10.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı, taşınmazın bedeli ödenerek satın alındığını, muris muvazaasının söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/10/2020 tarihli ve 2017/287 E., 2020/508 K. sayılı kararıyla; dinlenen tanıkların mirasbırakanın mal kaçırma kastı ile hareket ettiğine dair beyanda bulunmadığı, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; satışın gerçek olmadığını, kiraların mirasbırakan adına davalı tarafından toplandığını, davalının alım gücü bulunmadığını, bedeller arasında fark olduğunu, mirasbırakanın hesabına aktarılan bedel olmadığını, mal kaçırma kastıyla hareket ettiğini, taşınmazın bakım ve gözetim karşılığında devredilmediğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 27/04/2021 tarihli ve 2020/1547 E., 2021/762 K. sayılı kararıyla; mirasbırakanın davacı ile ilişkisinin kötü olduğuna ilişkin bir delil bulunmadığı, davacı tanıklarının mirasbırakanın mal kaçırma kastıyla hareket ettiğine ilişkin beyanları olmadığı, muvazaa iddiasının kanıtlanmadığı gerekçesiyle HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

İstinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ederek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı bedel istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

3.2.2. Öte yandan, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı davalarda mirasçı veya mirasçılar 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca tapu iptal ve tescil talep edebilecekleri gibi, taşınmazın dava tarihinde miras paylarına isabet eden bedelini de isteyebilirler.

3.2.3. 6100 sayılı HMK’nın 190. maddesinde, "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."

3.2.4. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.",

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (III.) no.lu bendinde yer verilen İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesine, kararın (IV./3.) no.lu bendinde yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesine göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 14/02/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.