Logo

1. Hukuk Dairesi2021/2640 E. 2022/582 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazine adına tespit ve hükmen tescil edilen taşınmazın bir bölümünün davacı tarafından zilyetlikle iktisap edilip edilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı lehine düzenlenen bilirkişi raporları ve hava fotoğrafları değerlendirilerek davacının taşınmaz üzerinde tespit tarihinden önce zilyetliğin koşullarını sağladığı ve kazandırıcı zamanaşımı ile iktisap ettiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davasından dolayı Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 21/01/2016 tarihli ve 2000/269 Esas, 2016/6 Karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 11/12/2019 tarihli ve 2016/7769 Esas, 2019/8311 Karar sayılı kararının düzeltilmesi süresi içerisinde birleştirilen davada davacı ... vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... dava dilekçesinde; miras yoluyla gelen hakka, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanarak, dava konusu 101 ada 60 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

Birleşen dosya davacısı ... ile ... da dava dilekçelerinde; davacı ... ile aynı nedene dayanarak, dava konusu taşınmazın farklı bölümlerinin adlarına tesciline karar verilmesini ayrı ayrı talep etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazda davacıların kullanımının olmadığını beyan ederek, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda, davacı ... ile birleşen dosya davacısı ... lehine, dava konusu taşınmazın nizalı bölümleri üzerinde zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu, dosya arasında bulunan hava fotoğraflarının incelenmesinden de bu hususun anlaşıldığı ancak birleşen dosya davacısı ... lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle;

1- ...’ın davasının kabulüne, dava konusu 106 ada 60 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile teknik bilirkişinin 10/11/2014 tarihli raporuna ekli Ek – 4 nolu krokide (G) harfi ile gösterilen 36.560,90 metrekarelik bölümünün davacı adına tesciline,

2- Birleşen dosya davacısı ...’ın davasının kabulüne, dava konusu taşınmazın aynı teknik bilirkişi raporuna ekli Ek - 3 nolu krokide (F) harfi ile gösterilen 29.258,68 metrekarelik bölümünün davacı adına tesciline,

3- Birleşen dosya davacısı ...’ın davasının ise reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar:

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde birleşen dosya davacısı ... vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Temyiz Nedenleri:

Birleşen dosya davacısı ... vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazın nizalı bölümlerinin yıllardır müvekkili tarafından kullanıldığını, hava fotoğraflarının incelendiği bilirkişi raporunda, nizalı taşınmazların kullanılmadığı ifade edilmiş ise de bu fotoğraflar eski teknoloji ile çekildiğinden ve taşınmazlar o esnada nadasta olduğundan dolayı taşınmazların kullanım durumuna dair değerlendirmenin yanılgılı olduğu belirterek, Mahkeme kararının, dava konusu taşınmazın müvekkili tarafından dava edilen bölümleri yönünden bozulması ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazın mera vasfında olduğunu ve özel mülkiyete konu edilemeyeceğini, 1954 yılına ait hava fotoğraflarının incelenmesinden de nizalı taşınmaz bölümlerinde kullanım olmadığının anlaşıldığını, 1974 yılından sonrasına ilişkin hava fotoğraflarının da ispat kabiliyetinin bulunmadığını belirterek Mahkeme kararının bozulması ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

V. YARGITAY İLAMI

Hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 11/12/2019 tarihli ve 2016/7769 Esas, 2019/8311 Karar sayılı ilamıyla; “ Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı ... vekilinin, dava konusu 106 ada 60 sayılı parselin (A) ve (B) harfleri ile gösterilen nizalı bölümlerine yönelik, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle bu bölümler yönünden usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına,

Hazine vekilinin, dava konusu taşınmazın (F) ve (G) harfleri ile gösterilen nizalı bölümlerine yönelik temyiz itirazları yönünden ise, dava konusu taşınmazın tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğraflarının dosya arasına alınarak uygulanması suretiyle, taşınmazın (F) ve (G) harfleri ile gösterilen nizalı bölümlerinde zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi" gereğine değinilmek suretiyle bozulmuştur.

Davacı ... mirasçıları tarafından, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (G) harfi ile gösterilen bölüm yönüyle, yukarıda açıklanan kararın ortadan kaldırılarak, hükmün onanması istemiyle karar düzeltme başvurusunda bulunulması üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 11/02/2021 tarihli ve 2020/ 3455 Esas, 2021/1013 Karar sayılı ilamıyla, bozma ilamının (G) bölümü yönüyle ortadan kaldırılmasına ve bu bölüm yönüyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR DÜZELTME

1. Karar Düzeltme Yoluna Başvuranlar:

Yargıtay bozma ilamına karşı süresi içerisinde birleşen dosya davacısı ... vekili tarafından karar düzeltme başvurusunda bulunulmuştur.

2. Karar Düzeltme Nedenleri:

Birleşen dosya davacısı ... vekili karar düzeltme dilekçesinde; Yargıtay uygulamasında, tek bir ziraat mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen rapora itibar edilmeyeceğine dair genel bir görüş bulunmadığını, dosya arasında bulunan ziraat mühendisi bilirkişi raporu ile jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi raporunun, nizalı taşınmaz bölümünün kullanım durumunu yeterli şekilde açıkladığını, söz konusu raporların müvekkilinin lehine olduğunu ve taşınmazın mera vasfında olmadığını belirterek, Yargıtay bozma ilamının kaldırılarak, nizalı (F) bölümü yönüyle hükmün onanmasına karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; tespit öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3402 Sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1. maddesi şöyledir.

“Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi şöyledir.

“Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir.

İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz.”

3.3. Değerlendirme

Kadastro sonucunda Kayseri/ Kocasinan/ Dadağı Mahallesi çalışma alanında bulunan dava konusu 106 ada 60 parsel sayılı 8.116.560,19 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, hali arazi vasfıyla Hazine adına tespit ve hükmen tescil edilmiş, bilahare yargılama sırasında tahsis işlemi ile taşınmazın vasfı mera olarak değiştirilmiş, taşınmazın değişik bölümleri hakkında aynı iddia ve sebeplerle başkaca kişiler tarafından açılan davalar sonucunda bu bölümlerin davacıları adına tesciline karar verilmiştir.

Dava konusu taşınmazın (F) bölümüne yönelik olarak taşınmaz başında yapılan keşifte komşu köylerden dinlenen yerel bilirkişiler, davacı tanıkları ve tutanak bilirkişisi tarafından, dava konusu taşınmazın öncesinden itibaren mera olmadığı ve davacı tarafça tarım arazisi vasfıyla kullanıldığı bildirilmiş, ziraat mühendisi bilirkişiden aldırılan raporda, taşınmaz bölümünün 3. sınıf tarım arazisi niteliğinde olduğu ve dava tarihi itibariyle geriye doğru asgari 35-40 yılın üzerinde zilyetliğin bulunduğu belirtilmiş, jeodezi ve fotoğrametri uzmanı bilirkişi tarafından verilen raporda ise, taşınmazın 1954 tarihli hava fotoğrafında kullanılmayan yer olduğu, 1975, 1980 ve 1992 tarihli hava fotoğraflarının stereoskopik olarak incelenmesine göre ise, taşınmazın tarımsal faaliyet yapılan yer olup, sabit sınırların mevcut olduğu, 1954-1975 yılları arasında başkaca uçuş bulunmadığı açıklanmış, ölçekleri eşitlenmek suretiyle hava fotoğrafları ile taşınmazın haritası çakıştırılarak gösterilmiş, özellikle 1975 tarihli hava fotoğrafında nizalı taşınmazın sınırlarının belirgin olarak göründüğü anlaşılmıştır.

Hal böyle olunca; karar düzeltme istemine konu taşınmaz bölümü üzerinde, davacı lehine, tespitin yapıldığı 1994 yılı itibariyle kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle iktisap koşulları oluştuğundan hükmün onanmasına karar verilmesi gerekirken, araştırma ve incelemeye yönelik olarak bozulduğu anlaşıldığından, bozma kararının (F) bölümü yönüyle ortadan kaldırılarak, hükmün bu bölüm yönüyle onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VII. SONUÇ:

Mahkemece az yukarıda açıklanan nedenlerle, birleşen dosya davacısı ... vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 11/12/2019 tarihli ve 2016/7769 Esas, 2019/8311 Karar sayılı bozma ilamının (F) bölümü yönüyle ortadan kaldırılmasına ve bu bölüm yönüyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, birleşen dosya davacısı ... tarafından yatırılan karar düzeltme harcının iadesine, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 24.01.2022 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.