Logo

1. Hukuk Dairesi2021/2668 E. 2021/4775 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasçılar arasında terekenin paylaşılıp paylaşılmadığı ve davalıların murisleri tarafından düzenlenen bakım akdinin geçerliliği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Çekişmeli taşınmaza dayanak gösterilen bakım akdinin miras sözleşmesi şeklinde düzenlenmesi gerektiği, resmi şekil şartlarına uyulmadığı ve davalı tarafça murisin bakılıp gözetildiğinin ispatlanamadığı gözetilerek, 142 ada 8 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar ile davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; Dosya incelenerek gereği görüşülüp, düşünüldü:

Asıl ve birleştirilen dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili davasıdır.

Asıl ve birleştirilen davadaki davacılar, kadastro çalışmaları sırasında temyize konu 142 ada 8 ve 138 ada 10 parsel sayılı taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalılar, çekişmeli taşınmazların kök muris tarafından düzenlenen bakım akdiyle davalıların murisine devredildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar,8 .Hukuk Dairesince “: Kök miras bırakan ...’ın 06.05.1988 tarihinde öldüğü gözetilerek ölümünden sonra tüm mirasçılarının katılımıyla yöntemine uygun bir biçimde terekesinin paylaşılıp paylaşılmadığı hususu yeniden yapılacak keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak ve sorular yöneltilerek açıklığa kavuşturulması, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının HUMK.nun 258 ve 259.maddeleri uyarınca davetiye ile çağırılarak keşif yerinde dinlenilmeleri, davetiyeye uymadıkları takdirde HUMK'nun 253.maddesinin gözönünde tutulması, tüm mirasçıların katılımıyla yapılmış bir taksim söz konusu ise kimlere, hangi yer ve mevkilerdeki taşınmazların yada ada ve parsellerin düştüğü, bu taşınmazlara ait kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları ile kadastro tutanakları ve eklerinin Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilerek uyuşmazlığın çözümünde gözönünde tutulması, davalı tarafın dayandığı 142 ada 8 sayılı parsele uyduğu kabul edilen bakım ve gözetme senedinin hukuki yönünün mahkemece tartışılması, görüşünün ortaya konulması” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar; 16. Hukuk Dairesince “dava konusu taşınmazların öncesinin kime ait olduğu, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve ne şekilde kullanıldığı, mirasçılar arasında paylaşım olup olmadığı, paylaşım yapılmış ise tüm mirasçıların veya yasal temsilcilerinin katılıp katılmadığı, kime neresinin düştüğü, kimin ne zamandır ve ne sıfatla taşınmazlara zilyet olduğu, paylaşmaya katılmayan mirasçı varsa miras hissesine karşılık ne aldığı, davalılar vekilinin 01.02.2007 tarihli dilekçesi ile taksim sonucu davacılara isabet ettiğini belirttiği taşınmazların da muristen intikal olup olmadığı, bu taşınmazların öncesi terekeye dahil ise davacı ve müdahillere miras paylarına karşılık olarak bu taşınmazların verilip verilmediği hususlarında gerektiğinde davacılara bu taşınmazlar başında da keşif icra edilmek suretiyle açıklığa kavuşturulacak şekilde yerel bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, davalı tarafın 142 ada 8 parsel sayılı taşınmaz için dayandığı senedin aslının temini ile hukuki kıymeti üzerinde durulması” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; Davanın kısmen kabulü ile, temyize konu 138 ada 10 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının 9828/13440 payının iptali ile 1680/13440 payının davacı ... (...) adına, 1680/1344 payının davacı ... (...) adına, 1680/13440 payının davacı ... (...) adına, 1680/13440 payının birleşen dosya davacısı ... adına, 504/13440 payının dahili davacı ... ... adına, 504/13440 payının dahili davacı ... adına, 504/13440 payının dahili davacı ... adına, 399/13440 payının dahili davacı ... adına, 399/13440 payının dahili davacı ... adına, 399/13440 payının dahili davacı ... adına, 399/13440 payının dahili davacı ... adına, kayıt ve tesciline, 142 ada 8 parsel sayılı taşınmaz yönüyle asıl, birleşen ve asli müdahil taleplerinin reddine, karar verilmiştir.

Karar davacılar ve davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşüldü,

Hemen belirtilmelidir ki, hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Dava konusu 138 ada 10 parsel sayılı taşınmaz yönünden; davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA,

Dava konusu 142 ada 8 parsel sayılı taşınmaza gelince;

Çekişmeli taşınmaza dayanak gösterilen bakım akdinde murisin imzası bulunmadığı gibi şekli şartlara uygun düzenlenmemiştir.

Bilindiği üzere, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin miras sözleşmesi şeklinde düzenlenmesi gerektiği, BK.’nun 512. maddesinde açıkça belirtilmiş olduğuna göre, bu sözleşmenin de miras sözleşmesinin düzenlenmesine ilişkin hükümlere uygun olarak yapılması zorunludur. Miras sözleşmesi ise MK.’un 545. maddesinin I. fıkrasının yapmış olduğu yollama gereğince, resmi vasiyetname şeklinde düzenlenmediği müddetçe geçerli değildir. Resmi vasiyetnamenin düzenlenmesine ilişkin MK.’un 532. m.sinin I. fıkrasında ise söz konusu vasiyetnamenin, iki tanığın katılmasıyla resmi memur tarafından düzenleneceği hükme bağlanmıştır. Aynı maddenin ikinci fıkrasında da resmi vasiyetnameye resmiyet kazandıracak olanların kimler olduğu belirtilmiştir. Bu hükme göre, “Resmi memur, sulh hakimi, noter veya kanunla kendisine bu konuda yetki verilmiş diğer bir görevli” olabilecektir. Somut olayda bakım akdi başlığı altında düzenlenen sözleşmenin resmi şekil şartına uyularak düzenlenmediği gibi davalı tarafça murisin bakıp gözetildiği ispatlanamamıştır.

Hal böyle olunca, mahkemece dava konusu taşınmazın davalı tarafa düştüğü ispatlanamadığı göz önünde bulundurularak davacı tarafın payının verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş olması isabetsiz olup, davacı tarafın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda yazılı 541,48 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, alınan temyiz karar harcının ise davacılara geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.09.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.