"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Dava tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Kadastro sonucunda Ayvacık/ Karşıdöngel Köyü çalışma alanında bulunan 145 ada 37 parsel sayılı 2.017,67 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit paylarla davalılar ... ve ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanarak, taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Davalılar ... ve ..., dava konusu taşınmazın, adlarına kayıtlı tapu kaydının kapsamında kaldığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, dava konusu taşınmazın, davacının babasından geldiği ve davacının kullanımında olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, dava konusu 145 ada 37 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar tarafından esas yönünden, davacı tarafından yargılama giderleri yönünden temyiz edilmesi üzerine karar, Yargıtay Kapatılan 16. Hukuk Dairesinin 22/03/2016 Tarih, 2015/4519 Esas, 2016/3085 sayılı kararıyla; “davalılar yargılama aşamasında 03.03.1964 tarih ve 1 sıra nolu tapu kaydına dayanmışsa da mahallinde yapılan keşifte tapu kaydına ilişkin uygulama ve araştırma yapılmadığı gibi, taşınmazın kullanım durumunun da kesin olarak açıklığa kavuşturulmadığı belirtilerek, davalıların dayanağı olan 03.03.1964 tarih ve 1 sıra nolu tapu kaydı tesis ve tedavülleri ile birlikte getirtildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve teknik bilirkişi aracılığıyla yeniden keşif yapılması, keşif sırasında davalıların dayandığı tapu kaydının ihdasından itibaren tedavülleriyle birlikte okunup hudutların mahalli bilirkişilere zeminde tek tek gösterilmesi, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanması, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği hudutların haritasında işaretlettirilmesi, dayanılan tapu kaydının kayıt malikleri ile taraflar arasında akdi-irsi ilişki olup olmadığının saptanması, taşınmazın öncesinin kime ait olduğunun, kimden kime ne şekilde intikal ettiğinin, kim tarafından, ne şekilde zilyet ve tasarruf edildiğinin ayrıntılı şekilde sorulup saptanması, uzman bilirkişiden keşfi izlemeye, bilirkişi sözlerini denetlemeye imkan verecek şekilde ayrıntılı, gerekçeli rapor alınması, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmek suretiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, dava konusu 145 ada 37 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının, Ankara 1. Noterliğinin 31/05/2017 tarih 03382 yevmiye nolu mirasçılık belgesine istinaden 1/48 oranında iptali ile bu hissesinin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Kararın, davacı vekili tarafından temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 27.10.2020 Salı günü için yapılan tebligatlar üzerine temyiz eden davacı ... vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalılar ... v.d. vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı. Süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, dosyadaki eksiklikler geri çevirme kararı ile giderildikten sonra dosya incelenerek gereği görüşüldü.
Mahkemece, dosya kapsamına göre dava konusu taşınmazın 2/4 hissesinin ..., ¼ hissesinin ... ve ¼ hissesinin ise davacının babası ... ...’a ait olduğu kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermek için yeterli bulunmadığı gibi Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri de yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluşacağından, bu hakkın ihlal edilmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Hükmüne uyulan bozma ilamında, davalı tarafın dayandığı tapu kaydının mahallinde yöntemince uygulanarak kapsamının belirlenmesi gereğine değinildiği halde, tapu kaydı yöntemince uygulanmamış, tapu kaydının dava konusu taşınmaza uyup uymadığı hüküm yerinde tartışılmadığı gibi taşınmazın kimden geldiği, kimden kime ne şekilde intikal ettiği ve kim tarafından, ne sıfatla kullanıldığı hususları da açıklığa kavuşturulmaksızın hüküm kurulmuştur.
Hal böyle olunca; doğru sonucu varılabilmesi için, davalı tarafın dayandığı ve dava dışı 126 ada 4, 8, 9, 10, 14, 22 ila 34 parsel sayılı taşınmazları dıştan çevreleyen taşınmazlara ait kadastro tutanak örnekleri ve varsa oluşumundan itibaren dayanakları olan kayıtlar ile taşınmazların kadastro tespitleri kesinleşmişse kadastro sonucunda oluşmuş tapu kayıtları getirtilip dosya arasına alınmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, ziraat mühendisi bilirkişi ve teknik bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte davalı tarafın dayandığı tapu kayıtları yöntemince uygulanmalı, yerel bilirkişilerce tapu kayıtlarının hudutlarının zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için davalı tarafa tanık dinletme imkanı sağlanmalı, tapu kayıtları dava dışı taşınmazlara revizyon gördüğü için kaydın kapsamının belirlenmesinde tüm taşınmazlar bir arada değerlendirilmeli, tapu kayıtlarının taşınmazlara uyup uymadığı komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla da denetlenmeli ve bu şekilde kaydın kapsamı kesin olarak belirlenmelidir. Yine yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmazın kimden geldiği, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ve ne sıfatla kullanıldığı, dava konusu taşınmaz ile dava dışı 126 ada 4 ve 34 parsel sayılı taşınmazlar arasında bulunan yolun öncesinde de var olup olmadığı, sonradan açılmışsa ne zaman açıldığı, özellikle bozma öncesi ve sonrası yapılan keşiflerde, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının bir kısmı tarafından, davacı tarafından dava konusu taşınmaz üzerine samanlık inşa edildiği ve 20-30 seneden beri de bu taşınmazın davacı tarafından kullanıldığı beyan edilmiş olmakla, bu kullanımın neye dayandığı, ne sıfatla olduğu hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, teknik bilirkişiden, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir, uygulanan tapu kayıtlarının hudutlarını tek tek gösterir, kroki ve ayrıntılı rapor alınmalı, ziraat mühendisi bilirkişiden taşımazın zirai durumunu belirtir rapor alınmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 02.01.2020 gününde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca temyiz eden davacı vekili için 2.540,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen taraftan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 13.12.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.