"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen tescil davası sonunda, Yerel Mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı Hazine vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Davacı ... ..., Antalya İli, Manavgat İlçesi, Ulukapı Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan doğusu ... taşınmazı, batısı yol, kuzeyi ... taşınmazı, güneyi ... taşınmazı olan 4.500 metrekare yüzölçümlü taşınmaz bölümünün 20 yılı aşkın süredir zilyetliğinde bulunduğunu ve tespit harici bırakılmış olsa da tarım arazisi vasfında olduğunu ileri sürerek taşınmazın adına tescilini talep etmiştir.
Davalı Hazine, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar Yargıtay 16. Hukuk Dairesince "... Taraf koşulu; 6100 sayılı HMK’nın 114/1-d maddesi gereğince dava şartı olup mahkemelerce re’sen gözetilecektir (HMK 115/1). Bu açıklamalar ışığında; 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Yasa'nın 1. maddesi uyarınca, mahkemece öncelikle yukarıda anlatılan şekilde husumet yaygınlaştırılmalı, ... davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmalıdır, bu yolla taraf koşulu sağlandıktan sonra yasal hasım olan ilgili Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığının davaya karşı savunma ve delilleri sorulup saptanmalı, iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesi isabetsizdir." gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak ve ... davaya dahil edilerek yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, 29/03/2017 tarihli fen bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 2.604,28 metrekare yüzölçümlü taşınmaz bölümünün davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, keşfen davaya konu edildiği belirlenen 2.604,28 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümünün 1967 yılında kesinleşen kadastro çalışmasında taşlık ve çalılık olarak tespit harici bırakıldığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere tespit harici bırakılan taşınmazlar hakkında zilyetlik yoluyla kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı yönünde araştırma yapılırken dava konusu taşınmazın niteliği, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresinin belirlenmesi amacıyla dava konusu taşınmazın dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesi dönemlere ilişkin en az 3 adet hava fotoğrafı Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek streoskopik hava fotoğrafları üzerinde jeodezi-fotogrametri uzmanı bilirkişi tarafından incelenmeli; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, çekişmeli taşınmazın kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle, haritaların ait oldukları yıllara göre taşınmazın niteliğini, imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını belirten rapor düzenlemesi istenilmeli; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Somut olayda, teknik bilirkişiler tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda yukarıda açıklanan hususlarda detaylı olarak stereoskopik inceleme yapılmadığı ve incelenen hava fotoğraflarına göre taşınmazın açık alanda kaldığının belirtilmesiyle yetinildiği anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca, Mahkemece davaya konu taşınmazın dava tarihi olan 2013 yılından 15-20-25 yıl öncesi dönemlerine ilişkin ve özellikle 1993 tarihinden önceki dönemleri de kapsayacak şekilde hava fotoğrafları Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda incelenerek sonucuna göre karar vermek gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır.
Davalı Hazine vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 13/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.