Logo

1. Hukuk Dairesi2021/2807 E. 2021/3868 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespitine karşı açılan tapu iptali ve tescil davasında, kadastro tutanaklarının kesinleşmesinden sonra genel mahkemenin görevli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitine ilişkin kararın kesinleşme şerhinin sonradan verilmesi veya kararın tapuda infazının daha sonra yapılmış olması gibi hususların, yapılacak işlemlerin bildirici nitelikte olması sebebiyle görevli mahkemeyi değiştirmeyeceği ve taşınmaza yönelik kadastro tespitinin dava tarihi itibariyle kesinleştiği gözetilerek, genel mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş ve davanın reddine dair hüküm onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 13.09.2021 gün ve saatte temyiz eden davacı ... vd. vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen davalı Hazine vekili Avukat ... ... geldiler. Davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalılar ... v.d. vekili Avukat ve diğerleri gelmedi. Yokluklarında gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Yargıtay bozma ilamında özetle; “kural olarak kadastro davalarının 3402 sayılı Yasa'nın 11. maddesi uyarınca yapılacak askı ilan süresi içerisinde açıldığı, bu sürede dava açılmadığında kadastro tutanaklarının kesinleşeceği, kesinleşen kadastro tutanaklarına karşı açılacak davalara bakma görevinin ise 3402 sayılı Yasa'nın 26/B ve 12/3. maddesi uyarınca genel mahkemelere ait olduğu, somut olayda; çekişmeli taşınmazın 1953 yılında yapılan tespitinin itiraza uğradığı, itiraz üzerine yargılama yapan Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 08.10.1958 tarih 1957/843, 1958/635 Esas-Karar sayılı kararı ile davanın reddine, taşınmazın tespit gibi tesciline karar verildiği ve şerhe göre kararın temyiz edilmeksizin 02.02.1959 tarihinde kesinleştiğinin bildirildiği, tespit maliki davalı ... ...'a ait 1/2 payın 05.02.1960 tarihinde; ...'a ait payın ise 05.12.2011 tarihinde tapuya tescil edildiğinin anlaşıldığı, her ne kadar taşınmazla ilgili davanın 02.02.1959 tarihinde kesinleştiği ve temyize konu davanın açıldığı 11.02.2011 tarihinden sonra 13.09.2011 tarihinde kesinleştiği şerh edilmiş, ayrıca tespit maliki ... payı da 05.12.2011 tarihinde tapuya tescil edilmiş ise de; kesinleşme şerhinin karara sonradan derç edilmesi veya kararın tapuda infazının aradan zaman geçtikten sonra sağlanması, yapılacak işlemler kurucu değil bildirici nitelikte olduğundan görevli mahkemeyi değiştirmeyeceği, hal böyle olunca; taşınmaza yönelik kadastro tespitinin dava tarihi itibariyle kesinleştiği gözetilerek, Mahkemece işin esasına girilerek hüküm kurulması” değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenlerden alınmasına, Yargıtay duruşması için belirlenen 3.050,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak, duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı tarafa verilmesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/09/2021 gününde oybirliği ile karar verildi.