"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davanın yapılan yargılaması sonunda, mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi gereği düşünüldü.
Uyuşmazlık konusu ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan ... parsel sayılı, 978.000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı ve vergi kaydı nedeniyle payları gösterilmek suretiyle davacı ..., davalılar ... ve ... ile müşterekleri adına tespit ve hükmen tescil edilmiştir.
Davacı ..., dava konusu taşınmazın hükmen tesciline esas yargılama sonucunda davalılar adına pay ihdas edildiğini; ancak davalı paylarını daha evvel satın aldığını beyan ederek, davalılar adına kayıtlı payların iptali ile kendi adına tescilini istemiştir.
Davalı ... ve ..., adlarına kayıtlı payın hükmen tescil edildiği, davacının iddia ettiği satışın yapılmadığını, kaldı ki taşınmazın tapulu yerlerden olduğu ve haricen devrinin de mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın hükmen tesciline esas ... 1. Kadastro Mahkemesi’nin 2005/4 Esas 2009/1 Karar sayılı kararının eldeki uyuşmazlık yönünden kesin hüküm teşkil ettiği gerekçesiyle davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK'nın 303/1. maddesi gereğince “Bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.” Öte yandan kesin hüküm dava şartlarından olup, kamu düzeninden olduğundan yargılamanın her aşamasında re’sen tahkik edilecektir.
Somut olaya gelince, Mahkemece; çekişmeli taşınmazın hükmen tesciline esas alınan ... 1. Kadastro Mahkemesi’nin 2005/4 Esas, 2009/1 Karar sayılı ilamı gerekçe gösterilerek kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de; verilen karar dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun düşmemektedir. Şöyle ki, Mahkemenin kesin hüküm olarak kabul ettiği ... 1. Kadastro Mahkemesi'nin 2005/4 Esas, 2009/1 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; çekişmeli ... parsel sayılı taşınmaz hakkında eldeki dosya davacısı ... ile eldeki dosya davalıları ... ve ... ile eldeki davanın tarafı olmayan müşterekleri tarafından, davalı Hazine aleyhine tapu kaydı ve miras yoluyla gelen hakka dayalı olarak askı ilan süresi içerisinde kadastro tespitine itiraz davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın eldeki dosyanın tarafları ile müşterekleri adına tesciline karar verildiği, verilen kararın derecattan geçerek onama kararı neticesinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Açıklanan dosya kapsamı itibariyle her iki davada dava konusu edilen taşınmaz aynı olmakla birlikte, her iki dosyanın tarafları ile dayanılan hukuki sebebin farklı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda kesin hükmün varlığından söz edilemez. Hal böyle olunca, mahkemece; işin esasına girilip toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.