Logo

1. Hukuk Dairesi2021/2851 E. 2021/7889 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar, kadastro öncesi tapu kayıtlarına dayalı olarak komşu parsellerden kaynaklandığını iddia ettikleri eksik yüzölçümünün tespiti ve iptal edilerek kendi parsellerine tevhidini talep etmişlerdir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacılara ait parselin tapu kaydının kapsamını belirlerken, yüzölçümü uyuşmazlığını gidermek için gerekli araştırmayı yapmadığı, tapu kayıtlarının tedavüllerini ve eski ölçü birimlerini dikkate almadığı, sınır tespitinde çelişkili bilirkişi beyanlarını gidermediği ve hava fotoğrafları gibi delilleri değerlendirmediği gözetilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali tescili istekli davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı ... ve arkadaşları vekili, davalılar ... ve arkadaşları vekili ile ... ve arkadaşları vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü.

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.

Kadastro sonucunda ... ilçesi, ... mahallesi çalışma alanında bulunan muhtelif yüz ölçümündeki taşınmazlardan, ... ada ... parsel (eski ... ada ... parsel) sayılı taşınmaz tapu kaydı nedeniyle ... ve müşterekleri, ... ada ... parsel (eski ... ada ... parsel) sayılı taşınmaz tapu kaydı nedeniyle ... ve müşterekleri, ... ada ... parsel ( eski ... ada ... parsel) sayılı taşınmaz ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiş, ... ada ... parsel sayılı taşınmaz ise tapu kaydı nedeniyle ... adına tespit ve tescil edildikten sonra ifraz edilerek ... ada ..., ... ve ... parseller olarak kayden tapuya tescil edilmiş, ... ada ... parselin ise yeniden ifrazı sonucunda ... ada ... ve ... parsel sayılı taşınmazların tesis edildiği, davacının iddiasına konusu bölümün ise ... ada ( eski ... ada ) ... parsel sayılı taşınmazın sınırları içerisinde kaldığı, ... ada ... parsel sayılı taşınmazın ise üzerinde kat irtifakı kurulmak suretiyle ... ve müşterekleri adına kayden tescil edildiği anlaşılmıştır.

Davacı ... ve arkadaşları, adlarına tapuda kayıtlı ... ada ... parsel ( eski ... ada ... parsel) sayılı taşınmaza revizyon gören tapu kaydının miktarı kadar uygulanmadığı, kaydın kapsamının isabetli belirlenmediğini, eksikliğin taşınmaza komşu ... ada ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazlardan kaynaklandığını belirterek çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile iddiaya konu bölümlerin ... ada ... parsel sayılı taşınmaza tevhidini istemiştir.

Davalılar aşamalarda davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar Dairece, “ Dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde kat irtifakı kurulduğu dikkate alınarak kat irtifak maliklerinin davaya dahil edilmesi, bu suretle taraf teşekkülü sağlandıktan sonra, tarafların dayandığı tapu kayıtlarının tüm tedavülleri ile birlikte getirtilmesi, ardından dava konusu taşınmaz başında yapılacak keşifte tapu kaydının kapsamının 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca belirlenmesi, kayıtlarda belirtilen hudutların yerel bilirkişi ve tanıklar marifetiyle tespit edilmesi, teknik bilirkişiden keşfi takibe elverişli krokili rapor alınması, bu yolla davacılara ait taşınmaz ile çekişmeli taşınmazlar arasındaki ortak sınırın duraksamasız biçimde belirlenmesi, ortak sınır belirlenemediği taktirde tarafların tutundukları tapu kayıtlarında gösterilen yüzölçümleri esas alınarak orantı kurulması”gerekçesiyle bozulmuş; Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 107,19 metrekarelik kısmın, ... ada (eski ...) ... nolu parselden, (C) harfi ile gösterilen 18,97 metrekarelik kısmın ... ada (eski ...) ... parselden, (F) harfi ile gösterilen 30,20 metrekarelik kısmın, ... ada (eski ...) ... parselden, (H) harfi ile gösterilen 10,19 metrekarelik kısmın ... ada (eski ...) ... nolu parselden iptal edilerek, iptal edilen kısımların ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1994/1143 E 1994/1099 K sayılı veraset belgesindeki hisseleri oranında davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

Bilindiği üzere; 3402 sayılı Kadastro Kanunu tasfiye yasası olup, sınırlandırma ve tespitten önce usulü dairesinde malikleri lehine oluşan tapu kayıtlarına, yapılacak tespit sırasında itibar edilmiş, bu tapu kayıtlarına dayanan hak sahiplerine, kaydın revizyon göreceği taşınmaza aidiyetinin belirlenmesi halinde kadastro sırasında mülkiyet bahşedilmiştir.

Hemen belirtmek gerekir ki Kadastro Kanunu’nda açıkça bir tapu kaydının kapsamının öncelikle 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 20/A maddesi gereğince haritasına göre belirlenmesi gerektiği; tapu kaydının haritasının/ krokisinin olmaması ya da uygulama kabiliyetinin bulunmaması halinde ise kaydın hudutlarına itibar edilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır.

Somut olaya gelince, davacı taraf adına tapuya tescil edilen dava dışı ... ada ... parsel ( eski ... ada ... parsel) sayılı taşınmazın tespitine dayanak yapılan tapu kaydının yüzölçümünün eksik belirlendiğini, mevzu eksikliğin çekişmeli komşu taşınmazlardan kaynaklandığını iddia ederek dava açtığına göre, uyuşmazlığın ... ada ... parsel sayılı taşınmaza kadastro sırasında revizyon gören Mayıs 1965 tarih, 34 sıra numaralı tapu kaydının kapsamının isabetli biçimde tayin edilmesi suretiyle çözüleceği kuşkusuzdur.

Ne var ki, mahkemece bu hususta yapılan araştırma ve inceleme yetersizdir. Şöyle ki, ... ada ... parsel sayılı taşınmaza revizyon gören Mayıs 1965 tarih, 34 sıra numaralı tapu kaydının, kök geldisinin T.sani 1327 tarih, 16 sıra numaralı tapu kaydı olduğu, bu kaydın ‘’1200 zira’’ yüz ölçümü ile oluştuğu, tüm hudutlarının ‘’ Tarik- yol’’ olarak kayıt altına alındığı sabittir, ancak tapu kaydının Haziran 1957 tarih/39 sıra numaralı münakalesinde yüz ölçümünün kök kayıttan farklı olarak ‘’ 900 metrekare’’ şeklinde tadil edildiği, ardından aynı yüz ölçümü üzerinden revizyon gören Mayıs 1965 tarih, 34 sıra numaralı tapu kaydının tesis edildiği anlaşılmaktadır. Şu halde tapu kaydının yüz ölçümünün kök geldi kaydı ile aynı olmadığı, yüz ölçümünün uyarlandığı anlaşılmasına karşın mahkemece ‘’zira’’ yüzölçümü biriminin kaç metrekareye denk olduğu Mahalli Tapu Müdürlüğü ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünden sorulup saptanmamış, kayıtlar arasında mevcut bu farklılığın hangi sebepten kaynaklandığı araştırılmamıştır, Öte yandan çekişmeli ... ada ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazların tespiti tapu kaydına dayalı olarak yapıldığı halde, çekişmeli taşınmazlara revizyon gören tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte getirtilerek, davacılara ait ... ada ... parsel sayılı taşınmazın yönünü ne okudukları üzerinde durulmamış, tüm bunlardan ayrı olarak davacıların dayanağı olan Haziran 1957 tarih 39 sıra numaralı tapu kaydının kapsamı usulüne uygun biçimde belirlenmemiş, kaydın kapsamı belirlenirken hudutlara ilişkin mahallinde alınan yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki oluştuğu halde, hangi beyana hangi gerekçe ile üstünlük tanındığı karar yerinde tartışılmadan ve bu çelişki giderilmeden sonuca gidilmiştir.

Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle, ‘’zira’’ yüz ölçümü biriminin metrekare cinsinden karşılığı araştırılmalı, alınacak yazı cevapları dosya arasına eklenmeli, çekişmeli taşınmazların kadastro tespitlerine esas tapu kayıtları ilk tesislerinden itibaren tüm tedavülleri ve varsa oluşumlarına ilişkin belge ve haritalarla birlikte dosya arasına getirtilmeli, söz konusu tapu kayıtlarının revizyon durumları araştırılarak revizyon gördükleri taşınmazlara ait kadastro tespit tutanakları ve dayanakları ile davalı iseler dava dosyaları temin edilmeli, kadastro tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait farklı tarihlerde çekilmiş üç adet hava fotoğrafı ile yüksek çözünürlüklü uydu fotoğrafları ilgili kurumlardan temin edilerek dosyaya eklenmeli, dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile fen ve harita mühendisi bilirkişilerin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.

Yapılacak keşifte; öncelikle davacılara ait ... parsele revizyon gören tapu kaydı ile çekişmeli taşınmazların kadastro tespitlerine esas tapu kayıtları yöntemince mahalline uygulanarak kapsamları 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. maddesi gereğince varsa haritalarına göre belirlenmeli, tapu kayıtlarının haritalarının bulunmaması veya uygulama kabiliyetinin olmaması durumunda ise, hudutlarının yerel bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, özellikle çekişmeli taşınmazlara revizyon gören kayıtların davacılara ait ... parsel sayılı taşınmazın yönünü ne okuduğu üzerinde durulmalı, bilirkişilerin gösteremediği sınırların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, beyanlar arasında çelişki oluştuğu halde, çelişki gerekirse yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, şayet çelişki giderilemezse hangi beyana, hangi gerekçe ile üstünlük tanındığı karar yerine tartışılmalı, teknik bilirkişiye uygulanan tapu kayıtlarının kapsadıkları alanları gösterir ve keşfi takibe imkan verir, davacıların dayanağı Haziran 1957 tarih, 39 sıra numaralı tapu kaydının tedavülleri arasında hasıl olan miktar farkının nedeninin tartışıldığı, ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, yerel bilirkişi ve tanıklardan davacılara ait taşınmaz ile çekişmeli taşınmazlar arasındaki sınırın neresi olduğu, sınırda önceden ayırıcı nitelikte doğal yahut yapay bir unsurun bulunup bulunmadığı, özellikle önceki keşifte zeminde gösterilen ağaçların hangi taşınmazın sınırıları içerisinde kaldığı, tapu kaydının hudutlarında bahsi geçen yolların güzergahlarının ne şekilde olduğu hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, kadastro tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait farklı tarihlerde çekilmiş üç adet hava fotoğrafı ile yüksek çözünüklüklü uydu fotoğrafları üzerinde harita mühendisi bilirkişiye stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak taşınmazların ortak sınırı tespit edilmeye çalışılmalı, böylelikle davacıya ait taşınmaz ile taşınmazlar arasındaki ortak sınır duraksamasız şekilde saptanmalı,ortak sınır bu yollarla belirlenemediği takdirde tarafların tutundukları tapu kayıtlarında gösterilen yüz ölçümleri esas alınmak suretiyle orantı kurulmalı bundan sonra da toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek ve eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, alınan peşin harçların temyiz edenlere geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.