Logo

1. Hukuk Dairesi2021/3031 E. 2021/6364 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının zilyetliğini ileri sürdüğü kadastro dışında bırakılmış taşınmazın tapusuz taşınmaz tescili yoluyla adına tescil edilip edilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, davacı yararına zilyetlikle kazanmanın koşullarının oluşup oluşmadığının tespiti bakımından yeterli araştırma ve inceleme yapmadan, özellikle hava fotoğrafları ve uzman bilirkişi incelemesi olmadan hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPUSUZ TAŞINMAZIN TESCİLİ

Taraflar arasında görülen tescil davası sonunda mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı Hazine vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü;

Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak, 4721 sayılı TMK'nın 713/1. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleri gereğince açılan, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir.

Davacı ..., ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 1969 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazı imar ihya ettiğini ve üzerinde zeytin ağaçlarının bulunduğunu belirterek bu bölümün adına tescil istemiyle dava açmıştır.

Davalı Hazine davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece verilen önceki tarihli hüküm, Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 14.04.2016 tarih ve 2015/5737 Esas - 2016/4207 Karar sayılı kararı ile yasal hasım konumunda olan Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanlığının davaya katılımının sağlanması ve TMK 713/4. ve 5. fıkraları gereğince yasal ilanların yapılaması gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişisinin raporuna ekli haritada (A) harfi ile gösterilen 8.638,11 metrekare yerin davacı ... adına tesciline karar verilmiş; karar davalı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.

Bilindiği üzere; 4721 sayılı TMK'nın 713/1. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleri gereğince açılan tescil davalarına ilişkin uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi için davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşup oluşmadığının her türlü tereddütten uzak biçimde, bilimsel verilere uygun olarak belirlenmesi gerekmektedir. Somut olayda çekişmeli taşınmaz kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılmış, davacı çekişmeli taşınmazın kendisi tarafından kullandığı gerekçesiyle adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Yerel mahkemece dava konusu taşınmaz bölümünün ne zamandan beri davacının zilyetliğinde olduğu saptanmamış, hava fotoğrafları jeodezi ve fotogrametri uzmanınca incelenmemiş, tek kişili ziraat bilirkişi raporu ile yetinilmiş, taşınmazın evvelinde imar ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, muhtaç ise imar ihyaya ne zaman başlandığı ve tamamlandığı araştırılmamış, hüküm kurulurken yerel bilirkişi ve tanıkların beyanlarıyla yetinilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.

Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek, taşınmazların bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğü'nden getirtilerek dosya arasına konulmalı, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar, uydu fotoğrafları ile memleket haritaları temin edilmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra da mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisi katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazların öncesi itibariyle kime ait oldukları, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettikleri, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildikleri hakkında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmeli; üç kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde çekişmeli taşınmazların kullanım biçimlerini, zilyetlik sürelerini, toprak yapılarını, eğimlerini ve bitki desenlerini açıklayıp tarımsal niteliklerini belirten, taşınmazın evvelinde imar ihya gerektirip gerektirmediği, imar ihya gerektiren yerlerden ise ne zaman başlayıp tamamlandığını belirleyen, önceki ziraat bilirkişi raporlarını irdeleyen, taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kurulundan yukarıda belirtilen hava fotoğrafları üzerinde stereskop aletiyle inceleme yaptırılarak çekişmeli taşınmazların fotoğrafların çekildiği tarihlerdeki nitelikleri ile kullanım şekilleri ve süreleri hususunda ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli; fen bilirkişisinden keşfi takibe yarar rapor hazırlaması istenilmeli, böylelikle çekişmeli taşınmazın dava tarihi itibariyle davacı taraf yararına zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği kesin olarak saptanmalı, bundan sonra da toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.